Zonguldak’ta iş cinayetlerine teşvik gibi mahkeme kararı

Emek, Ekonomi, Tarım ve Sosyal Politikalardan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcımız Günay Kubilay'ın açıklaması:

Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Kozlu Müessesesi Maden Ocağı’nda, 7 Ocak 2013'te metan gazı püskürmesi sonucu 8 maden işçisi gazdan etkilenmiş, 8’i de yaşamını yitirmişti. Bu vesileyle iş cinayetinde yaşamını yitiren işçileri bir kez daha saygıyla anıyor, ailelerine sabırlar diliyoruz. 

15 Nisan 2019’da Zonguldak 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasında tamamı tutuksuz yargılanan ve duruşmalara dahi katılmayan 10 sanıktan 3'üne 8’er yıl 4’er ay hapis cezası; 2’sine daha sonra para cezasına çevrilmek üzere 3’er yıl 4’er ay hapis cezası verildi, 5 sanık ise beraat etti. 

Mahkeme, gerekli yasal yaptırımları uygulayarak adaleti sağlamak yerine neredeyse ölen maden işçilerini kusurlu bulacak kadar ileri gitmiş, işvereni koruyan ve kollayan bir kararın altına imza atmıştır. 

6 yıl sonra verilen bu karar, Türkiye adına bir utanç belgesidir. İş cinayetlerini cezasızlık zırhıyla koruyan bu karar AKP iktidarının maden işçilerine, “ya kazada ölürsün ya da işsiz kalır açlıktan ölürsün” şeklinde dayattığı vahşi çalışma koşullarının tescilidir. 

Türkiye, meydana gelen maden kazalarında en fazla işçi ölümünün olduğu ülkelerin başında geliyor. Buna rağmen caydırıcı önlemler almamaya, işverenleri ve patronları korumaya devam ediyor. Sermayenin, iş güvenliğinin gerektirdiği harcamalardan kısarak kâr marjını arttırma sinsiliğine adeta göz yumuyor. Nitekim 28 Şubat 2019 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ‘7164 sayılı Maden Kanunu İle Bazı Kanunlarda Ve Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’ da maden kazalarını önleyecek etkili ve caydırıcı düzenlemeler yapmaktan kaçınmıştır. Esnek, güvencesiz ve kuralsız çalışma biçimlerinin yanı sıra gerekli yasal yaptırımlardan kaçınan, adeta ceza verilmeyerek göz yumulan bu tür mahkeme kararları da iş cinayetlerine teşvik anlamına geliyor. 

AKP iktidarının izlediği sermaye yanlısı politikalar maalesef Türkiye’yi bir işçi mezarlığına çevirmiştir. Neredeyse her gün 5-6 işçi, iş cinayetinde yaşamını yitiriyor. İşyerlerinde bilinçli olarak gerekli denetimler yapılmıyor, zorunlu basit önlemler alınmıyor. Zonguldak’taki bu davada olduğu gibi bin bir zorlukla mahkeme önüne çıkarılan patronlar ya da yöneticiler bir şekilde serbest bırakılıyor ya da ceza almıyor. Yasalar da caydırıcı olmadığı için iş cinayetlerinin önü alınamıyor. 

Bu dava; patronlar, yöneticiler veya sorumlular kaç işçinin ölümüne neden olurlarsa olsunlar, onları koruyan, sermayeye olan kutsal bağlılığını ‘Bu işin fıtratında var’, ‘OHAL’i sizin için çıkardık’, ‘Bizimle beraber grev denilen olaylar ortadan kalktı’ gibi emek karşıtı sözlerin altında imzası bulunan bir iktidar/devlet mekanizması olduğunu bir kez daha gösterdi. 

Ancak iş cinayetlerinin son bulması, ‘Asgari ücretli çalışan kişi, 5 kişilik ailesine günde 3 öğün simit yedirse, ayda cebine 1120 lira para kalır, iyi değil mi?’ diyen AKP Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu gibi siyasi etikten yoksun bir zihniyetle mümkün olamaz.

 

Günay Kubilay
Emek, Ekonomi, Tarım ve Sosyal Politikalardan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı
17 Nisan 

Etiketler: #günay kubilay