HALKLARIN DEMOKRATİK PARTİSİ PROGRAMI

Emek, eşitlik, özgürlük, barış ve adalet için...


İnsanlık tarihi bir mücadeleler tarihidir. Farklı ve tarihsel evrelerde ve düzeylerde cereyan eden mücadelelerin en önemli evrensel ortaklıkları eşitlik, özgürlük ve adalet arayışı olmuştur. Büyük altüst oluşların kaynağında bu idealler olduğu gibi, sınıflı toplumların tümüne damgasını vuran mücadelelerin esasında da bunlar bulunur.

Bugün de bu mücadeleler sürüyor. Bugünün dünyasında, toplumların ırkçı, milliyetçi, militer, cinsiyetçi, muhafazakar ve piyasacı güçlere teslim olmasına karşı durmak, bu güçlere karşı geniş bir toplumsal desteğe dayanarak mücadele etmek büyük önem taşıyor. İnsanın insana kulluk etmediği, baskının ve sömürünün olmadığı, savaşların yaşanmadığı, ezen ve ezilen ilişkisinin son bulduğu; tüm insanlığın dil, din, renk, ırk, cinsiyet farkı olmaksızın, yaşamın her alanında eşit, özgür, insanca ve adil yaşadığı bir dünya bugün de bir özlem olarak varlığını sürdürüyor. İnsanlık tarihinde sağlanan gelişim ve elde edilen kazanımlar da bu özlemin boş bir hayal olmadığını gösteriyor.

Bugün dünyada hâkim olan kapitalist emperyalist sistem, toplumsal yaşamda büyük tahribatlar yaratıp insanı yalnızlaştırıyor; bireyi kendi emeğine, kimliğine, topluma ve doğaya yabancılaştırıyor. İşte egemenlerin toplumsal birliktelik anlamına gelen her türlü örgütlülüğü etkisizleştirme ve dağıtma çabasına karşı, ortak mücadele ve dayanışma ruhunu yeniden kurmak iktidarlara ve sisteme karşı direnişin en önemli adımıdır.

Egemenlere karşı verilen mücadeleleri birleştirmenin, ezilen ve sömürülenlerin birbirlerine karşı kullanılmasının önüne geçeceğini biliyoruz. Sorunlarımızın birbiriyle ilişkili olduğunun bilincindeyiz. Birimizin haksızlık yaşadığı bir yerde, hiçbirimizin özgür ve eşit olamayacağının farkındayız.

İşte Partimize ilham veren, insanlığın bu evrensel ve yerel mücadeleleri ve edinilen deneyimlerdir. Emeğin ve ezilenlerin kurtuluşu için; özgürlük, barış ve adalet için mücadele eden güçlerin birliğinden oluşan Partimiz, insanlığın sınıfsız, sınırsız ve sömürüsüz bir dünyaya ulaşacağına inanır. Üzerinde yaşadığımız ve tüm sömürü aygıtıyla birlikte, inkarın, baskının, asimilasyonun egemen olduğu topraklarda ise emek mücadelesinin önündeki tüm engellerin kaldırıldığı, halkların ve inançların özgür olduğu, kadın erkek eşitliğinin yaşandığı demokratik bir halk iktidarını hedefler. “Etnik kimliği, kültürü, dili ve diniyle tek tip Türk milleti” dayatmalarına karşı çoğul, farklılıkların eşit ve gönüllü beraberliğine dayalı bir toplumsal yaşamı; özgürlükçü ve demokratik bir Türkiye hedefini savunur.

Partimiz, yoksulluğun ve sefaletin olmadığı, adaletin, eşitliğin ve özgürlüğün yaşam bulduğu, bütün sorunların serbestçe tartışıldığı, kimsenin inançsal ve etnik kimliğini gizlemediği, kimseye bu tür kimliklerin zorla dayatılmadığı, tarihiyle ve bütün komşularıyla barışık, özgür ve demokratik bir ülke hedefinin güncelliğini tespit ederek; emek, etnik ve dini kimlikler, kadın, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği, çevre ve doğal kaynaklar konusunda her tür ayrımcılık ve sömürüye karşı olan her birey ve örgütün, halkın kendi demokratik yönetimini kurmasını sağlamak üzere biraraya gelmesini hedefler.

Partimiz, her ulustan, her dilden, kültürden ve inançtan Türkiye işçi sınıfının, emekçilerin, üretici köylülerin, küçük esnafın, emeklilerin, kadınların, gençlerin, aydınların, sanatçıların, LGBT bireylerin, engellilerin, ezilen ve sömürülen tüm halk güçlerinin arzuladığı amaca varmak üzere güçlerini birleştirdikleri ve demokratik halk iktidarına/yönetimine yürüyenlerin partisidir.

Halklarımız Sistem Partilerine Mahkum Değildir

İşçi ve emekçilerin yaşadıkları sömürü koşullarını, halklarımıza yöneltilmiş tüm baskı ve haksızlıkları ortadan kaldırmak, barış içinde ve insanca yaşayabileceğimiz bir Türkiye’yi kurmak üzere bir araya geldiğimiz günden bu yana sürdürdüğümüz mücadeleyi, tüm siyasal süreçlere de müdahale edebilecek siyasi partiyle zenginleştiriyoruz, güçlendiriyoruz.

Türkiye'nin baskı ve sömürüye dayalı sistemi, egemenlerin iki ana siyasal akımı tarafından sürekli olarak yeniden üretiliyor, buna karşı mücadele eden tüm toplumsal direniş odakları ise baskı altında tutuluyor. Bu durumu değiştirmek için süregelen mücadeleleri ve birikimi birleştirecek yeni bir adımı, Partimiz ile atıyoruz.

Her dilden, her inançtan ve kültürden Türkiye halkları, mevcut sistemin ömrünü uzatmak için birbiriyle yarışmakta olan iki akımın politikalarına karşı güçlü bir alternatif oluşturuyor.

Halkımız, egemenlerin dayattığı neoliberal ve anti-demokratik düzen içinde, Türk-İslam sentezci veya ulusalcı anlayışları tercih etmek zorunda değildir.

Patriyarkal sistemin “ahlak” adı altında pekiştirilmesi kabul edilemez. Kimsenin yaşam hakkı elinden alınamaz; cinsiyeti, cinsel yönelimi, kimliği, dini veya dili yüzünden kimse dışlanamaz, ezilemez. Kimse kendi emeğine yabancılaşmayı kanıksamak, geçim ve yaşam kaynaklarının ipotek altına alınmasına karşı sessiz kalmak zorunda değildir.

Emeğin ve ezilenlerin kurtuluşu için, eşitlik, özgürlük, barış ve kardeşlik için mücadele edenlerin, böyle bir gelecek özlemi içinde olanların; halkların, ezilenlerin, yok sayılanların; doğadan, emekten, özgürlükten, eşitlikten, barıştan, adaletten ve demokrasiden yana olanların yeni bir toplum ve insanca bir yaşam için ortak mücadeleyi örgütlemelerinin araçlarından biri olarak Partimiz bu ihtiyaca yanıt olmak, halkın alternatifini oluşturmak üzere mücadele edecektir.

Her türden baskı, sömürü ve ayrımcılığa karşı olan birey ve örgütlerin, halkın kendi demokratik yönetimini kurmasını sağlamak üzere birlikte mücadele etmesinin zemini olan Partimiz, günümüzde birleşik ve güçlü bir mücadelenin hem gerekli hem de mümkün olduğunu düşünen, bu mücadelenin zemini ve kuvveti olan Halkların Demokratik Kongresi’nden güç alır. İzlenecek politik hattının nasıl olacağını, Kongre’nin Genel ve Yerel Meclislerinin ve tüm Kongre bileşenlerinin verecekleri kararların belirleyeceğini ilan eder.

PARTİNİN HEDEFLERİ

Partimiz, tüm demokratik muhalefet güçlerinin mücadele alanlarını, ortak mücadele alanı olarak görür ve buradan güç alır. Ezilenlerin ve sömürülenlerin; işçilerin, emekçilerin, yoksulların, farklı ulus, dil, kültür ve inançlardan tüm halkların, göçmenlerin, mültecilerin, kadınların, köylülerin, gençlerin, emeklilerin, engellilerin, LGBT bireylerin, küçük esnafın, dışlanan ve yok sayılan bütün halkların ve inanç topluluklarının, yaşam alanları tahrip edilenlerin buluştuğu ortak mücadele partisidir.

Tüm halklarımızın yaşadığı toprakların tarihsel ve toplumsal dokusunun inkârına dayalı, tekçi ve asimilasyoncu ulusal egemenlik anlayışına karşı, Türkiye’de yaşayan tüm halkların kültürlerinin ve kimliklerinin tanınmasını demokrasinin vazgeçilmez unsuru olarak gören Partimiz, halkların, başta anadilinde eğitim hakkı olmak üzere eğitim ve kültür politikalarının hazırlanmasına ve uygulanmasına katılımının hayata geçirilmesi amacındadır.

Partimiz, mevcut merkeziyetçi, otoriter, anti-demokratik siyasal sisteme/düzene itirazı olanların gücünü açığa çıkarmayı ve bu gücü örgütleyerek, demokratik ve özgürlükçü bir siyasal düzen yaratmayı amaçlar. Bürokratik merkeziyetçi ve hantal yapıyı köklü biçimde değiştirmeyi, halkın yerelde karar alma ve uygulama süreçlerine en geniş katılımını sağlamayı amaçlar ve tüm farklılıkların kendini özgürce ifade edebileceği siyasi ve idari modellerin gerçekleşmesini hedefler.

Emperyalizme, savaşlara, sömürüye ve hegemonyacılığa karşı mücadele

Partimizin başlıca uluslararası amacı, savaşsız, sömürüsüz, halkların eşitliğine dayalı yeni ve özgür bir dünya kurulmasıdır. Partimiz, bu amaç doğrultusunda, emperyalizmin halklarımız, Ortadoğu, Kafkasya, Balkan ve tüm dünya halkları üzerindeki egemenlik ve baskı politikalarına; emperyalist askeri, ekonomik ve siyasi anlaşmalara, askeri üslere ve kurumlara karşı mücadeleyi öncelikli görevi olarak kabul eder.

Partimiz, hegemonyacılığa, sömürgeciliğe, işgallere, askeri müdahale ve darbelere karşı çıkar, emperyalist saldırılara karşı direnen halkların demokrasi, özgürlük ve sosyal kurtuluş mücadelelerinin yanında yer alır; ulusal kurtuluş hareketlerini, ‘ulusların kendi kaderlerini tayin hakkı’ ilkesinden hareketle destekler.

Partimiz, uluslararası sermaye kurum ve kuruluşlarının dayattığı neo liberal sömürü, soygun ve talan politikalarına karşı sürdürdüğü mücadelenin tamamlayıcı bir parçası olarak dünyanın her yerinde bu kapsamdaki mücadeleleri destekler, onlarla dayanışma içinde olur, tüm dünya halklarının kurtuluş ve özgürleşme mücadelelerini kendi mücadelesi sayar. Bu bağlamda, kapitalist merkezlerdeki toplumsal mücadele örgütleri ve hareketleri ile yakından ve doğrudan ilişkiler sürdürür, kapitalizme karşı gelişen mücadeleler ile uluslararası dayanışmanın güncel örneklerini geliştirir. Latin Amerika’da ve dünyanın diğer bölgelerinde gelişen demokratik ve halkçı iktidar deneyimlerini ezmeye dönük saldırılara karşı durur.

Partimiz, Kıbrıs Türk ve Rum halklarının Ada’nın bölünmüşlüğüne son verme çabalarını destekler. Kıbrıs'ın geleceğinin Kıbrıs halklarınca belirlenmesine engel oluşturan her türlü dış müdahale ve işgale son verilmesi, tüm yabancı güçlerin Ada’daki askeri kuvvetlerini şartsız geriye çekmesi için mücadele eder; Kıbrıs'ın Türkiye tarafından bir askeri üs, bir Gladyo üssü, bir kara para aklama istasyonu veya Akdeniz'deki bölgesel güçler ve emperyalistler arası rekabetin sıçrama tahtası olarak istismar edilmesine son verilmesi için çaba gösterir; Kıbrıs'ın kuzeyinin, Türkiye'den devlet denetiminde nüfus transferi yoluyla kolonileştirme uygulamalarını teşhir eder; Kıbrıs Türk halkının kendi kültürünü koruma ve geliştirme çabalarının yanında yer alır; Kıbrıs'ta geliştirilen ayrımcı ve ırkçı şiddetin son bulması için çaba gösterir.

Partimiz Filistin halkının bağımsız devlet kurma hakkını savunur ve işgal altındaki topraklarını kurtarma mücadelesinin yanında yer alır; İran yönetiminin baskı altında tuttuğu Kürt halkının siyasal statü, anadilinde eğitim, kimlik hakları ve eşitlik, özgürlük taleplerini destekler.

Partimiz, Türkiye'nin ABD ve NATO desteğinde Suriye, Irak ve diğer bölge ülkelerine rejim ihracı girişimlerinin ve müdahalelerinin karşısında yer alır. Partimiz, Suriye iç savaşının demokratik, özgürlükçü, laik ve çoğulcu bir yeni Suriye'nin kuruluşuyla sonuçlanması ve Suriye’deki tüm farklı halkların ve inançların kendi kaderlerini belirlemesi ve eşitliğinin sağlanması için gösterilen çabaları destekler; bu iç savaş sırasında Rojava (Batı) Kürdistanı'ndaki halk meclislerine dayanan özsavunma ve özyönetim deneyimlerini savaştan çıkış ve demokratik halk egemenliği için değerli girişimler olarak değerlendirir; Rojava'da gelişen devrimin, demokratik ve eşitlikçi ortamın bölge ülkeleri ve halkları açısından demokratik bir model olduğunu ve her tür saldırıya karşı savunulmasını bir enternasyonalist dayanışma sorumluluğu olarak kabul eder.

Demokrasinin kazanılması için mücadele

Partimiz, ezilen ve sömürülen halkların, işçi ve emekçilerin, kadınların ve gençlerin, inanç gruplarının bugüne kadar verdikleri ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasal tüm mücadeleleri kendi mücadelesi ve deneyimleri olarak görür. Türkiye’de verilen bu mücadelelerin ürünü olarak toplumda güçlü bir demokratikleşme isteği, işçi ve emekçi iradesinin güç bulması, özgürlükler lehine bir beklenti ortaya çıkmıştır. Partimiz, bu mücadeleleri politik bir eksende birleştirir, yükseltir ve demokratik halk iktidarını hedefler. Demokratik halk iktidarı, halk meclisleri temelinde örgütlenir, halkın söz ve karar süreçlerine doğrudan katılımını sağlar.

Partimiz, askerî-sivil bürokratik vesayete; otoriter, katı merkeziyetçi siyasi/idari yapılanmaya, atanmışların gücüne ve hukuk adı altında dayatılan anti-demokratik yasalara, uygulayıcı kurumlara, yerel idarelerin ve hizmetlerin piyasaya terk edilmesine karşı mücadele yürütür.

Partimiz, merkezi idarenin yerel yönetimler üzerindeki vesayetini, demokrasinin kazanılmasının önünde önemli bir engel olarak görür. Halkın kendi kendini yönetebileceği mekanizmaların geliştirilmesini savunur, bunun için mücadele eder ve yaşama geçirir.

Demokrasiyi temsili meclisle sınırlı görmeyen Partimiz, halkın tartışma, örgütlenme ve karar mekanizmalarına doğrudan katılımının önündeki tüm engellerin kaldırılmasını, her düzeyde halk denetiminin geliştirilmesini, halkın söz ve karar hakkını savunur ve gerçekleştirir. İlçe-İl ve Bölge Halk Meclisleri gibi örgütlenmelerle, halkı siyasetin öznesi haline getirmek için mücadele eden Halkların Demokratik Kongresi’nin ilkelerini ve mücadelelerini kabul eder.

Partimiz, halkların ihtiyaç duyduğu özerklik modellerinin ve kendi kendilerini yönetmelerine olanak sağlayacak demokratik yönetim biçimlerinin geliştirilmesi ve yaşam bulması için mücadele eder.

Partimiz, baskı ve şiddeti bir yönetim tarzı olarak benimseyen devletin bu alandaki yetkilerini sınırlayarak, düşünce, basın, ifade, örgütlenme ve eylem hakkı başta olmak üzere, temel hak ve özgürlüklerin önündeki engellerin ve baskıcı yasaların kaldırılması ve demokratik hakların sağlanması için mücadele eder.

Partimiz, her türlü darbelerin karşısındadır. 12 Eylül darbe Anayasası’nın ortadan kaldırılmasını, tüm darbe kurumlarının dağıtılmasını, fiili uygulamalarına son verilmesini, darbecilerin yargılanarak cezalandırılmasını hedefler. TMK, TCK ve özel yetkilerle donatılmış mahkemeler kıskacındaki adaletsiz, otoriter ceza sistemine son verilmesini; polise hiçbir ayrıcalığın tanınmamasını, her türden işkence ve kötü muamelenin sona erdirilmesini, cezaevlerindeki tecrit uygulamalarının kaldırılmasını; yargının bağımsızlığını ve demokratikleştirilmesini savunur ve bunun gerçekleşmesi için mücadele eder.

Partimiz, cinsiyetçi olmayan, ulusu ve yurttaşlığı etnik kimliklerden arındıran, tekçi olmayan; emeğin hakkını koruyan, kamunun çıkarını gözeten, toplumsal ihtiyaçları temel alan, tüm kimlik, dil, kültür ve inançların varlığını kabul ederek güvence altına alan; ekolojik, çoğulcu, eşitlikçi, özgürlükçü, sosyal ve demokratik bir anayasanın yapılmasını, demokrasinin kazanılması için önemli bir mücadele alanı olarak kabul eder ve mücadelesini bu doğrultuda geliştireceğini ilan eder. Uzun soluklu bir halk mücadelesi ile taleplerini görünür kılarak, anayasayı halkla birlikte inşa etmeyi hedefler. Demokratik ve halkçı bir anayasayı, demokratik halk iktidarının/yönetiminin bir belgesi ve ifadesi olarak değerlendirir.

Siyasi Partiler ve Seçim Yasalarının, halk iradesinin sınırsız ve barajsız açığa çıkmasını sağlayacak şekilde demokratikleşmesi için mücadele eder.

Yerinde ve yerelde yönetim, demokratik özerklik

Partimiz için yerel yönetimler, gündelik yaşamı ilgilendiren kararların doğrudan demokrasi ile alınacağı ve uygulanacağı özyönetimlerdir. Yerel demokrasi anlayışımız, temsili demokrasiyi aşan doğrudan demokrasiye dayanır. Siyasetin demokratikleştirilmesi ve topluma ait kılınması, halkların kendi kendini yönetmesiyle, güçlü, demokratik ve özerk yerel ve bölgesel yönetimlerle mümkündür.

Partimizin demokratik ve özerk yerel yönetim anlayışının temel yaklaşımları;
- Yerinde ve yerelde yönetim modelini geliştirerek yerel demokrasiyi güçlendirmek ve özerk meclislere dayalı idari yapının benimsenmesi için mücadele etmek;
- Doğrudan demokrasi ilkelerine uygun olarak, katılımcı yerel yönetim modelini yerleştirmek;
- Bütçesini halkın belirlediği, rantı ve hırsızlığı, taşeronlaştırmayı önleyen yerel yönetim anlayışını geliştirmek;
- Yerel yönetimlerde toplumsal cinsiyet eşitliğini ve ekolojik toplum yaklaşımını hakim kılmak;
- Halkı mağdur eden ranta dayalı kentsel dönüşüm politikalarını durdurarak, sosyal projelerle desteklenmiş yerinde dönüşüm modelleriyle insanca yaşanabilir kentleri geliştirmek;
- Çocukların, emeklilerin ve yaşlıların kent yaşamına daha rahat katılabilecekleri önlemleri üretmek;
- Engellilerin kent yaşamına katılmasının önündeki zorlukları ortadan kaldırmak;
- Kamusal alanda anadilinin kullanımını, çok dilli belediyeciliği yaygınlaştırmak;
- Neo liberal yerel ekonomi politikaları yerine halktan ve emekten yana sosyal politikaları hayata geçirmektir.

'Kent hakkı', her tür kamusal hizmeti edinme; insanca yaşama; kültürel, ekonomik, sosyal, siyasal haklardan eşit olarak yararlanma; kendini ve kentini yönetme, söz ve karar sahibi olma hakkıdır. Partimiz, ‘kent hakkı' kavramını geliştirerek, kırsal alanları da kapsayacak şekilde 'yerellik hakkı'nı savunur. Bu aynı zamanda, toplumsal ihtiyaçları karşılamak üzere yerel alanları biçimlendirme ve dönüştürme hakkıdır.

Partimiz, ‘yerellik hakkı’nı garantiye almak için;
- Merkezle yerel arasındaki ilişkiyi, yerinde yönetimin güçlendirilmesi yönünde düzenlemek;
- Yerel yönetimleri toplumsal ihtiyaçlar temelinde geliştirmek;
- Yerel kaynakların adil ve etkin kullanımını sağlamak;
- Yerelde ortak kamusal alanların çoğaltılmasını sağlayarak, toplumsal dayanışmayı desteklemek;
- Yerellerdeki dil, kültür, inanç ve ihtiyaç farklılıklarını gözeten çoğulcu yaklaşımlar geliştirmek ve farklı toplumsal grupların birbirleriyle ilişkilenmesini ve müzakeresini desteklemek;
- Yerel hafızayı canlı tutmak;
- Doğayı, suyu, ormanı, dereleri, meraları, sahilleri, tarım alanlarını, su ekosistemini korumak ve bunların sermaye birikim sürecinde kar ve rant alanı olarak kullanımını önlemek yönünde mücadele eder.

Partimiz için sağlık, eğitim, çevre, kültür, ulaştırma, bayındırlık, tarım, trafik ve güvenlik hizmetleri hakkındaki kararların alınmasında ve yürütülmesinde asli yetkili yerel yönetimlerdir. Merkezi vesayeti ortadan kaldırmak ve yetkinin yerele azami ölçüde devri için valilerin seçilmesini; yerellerin kendilerini, topraklarını, bölgelerini ve kaynaklarını etkileyen gelişmeler üzerinde söz ve karar sahibi olmalarını sağlamak demokratik bir hedeftir.

Türkiye'nin tamamını kapsayacak şekilde, sosyal, siyasal, kültürel, ekolojik, ekonomik ve coğrafi nitelikler göz önüne alınarak, bölgelerin ve bölge meclislerinin oluşturulması bugünün ihtiyacıdır. Bölge meclisleri Türkiye'nin geneli için bir demokratik ve yerinden yönetim mekanizmasıdır. Bölge meclisleri, aynı zamanda günümüz dünyasında, yerinden ve demokratik yönetim ölçeğinin kültürel, ekolojik, ekonomik ve toplumsal yapılara uygun bir düzenleme çalışması ve yerleşim kademelenmesindeki ölçeğin yarattığı bir ihtiyaçtır.

Bölgelerin bu kapsamda yerel ve demokratik yapılara sahip olması, eşitliğin, barışın ve özgürlüğün ülke düzeyinde güç kazanmasına, halklar arasındaki güvenin ve dayanışmanın artmasına da hizmet eder.

Partimiz, yerel halkın söz, yetki ve karar mekanizmalarında olduğu ve denetlediği kamu hizmeti anlayışını savunur. Kamusal hakların toplumsal haklar olduğu gerçeğinden hareketle, yerel yönetimleri ticari hizmet üreten birimler olarak görmez. Yerel yönetimleri, üretirken de tüketirken de ortaklaşmayı amaçlayan bir anlayışla yeniden var etmeyi hedefler.

Kadınların eşit katılımını güvence altına alan, kadınların özgün ihtiyaçlarına uygun, tüm yerel kamu hizmetlerinin kadınların ihtiyaçlarını önceleyerek planlanması ve kadınlara pozitif ayrımcılık ilkesiyle hayat bulan yeni bir demokratik yerel yönetim anlayışını hayata geçirmek mümkündür.

Demokratik yerel yönetimlerde kadınlar, yereldeki kadınların katılımıyla oluşan kadın meclisleri aracılığıyla, yerel yönetimlere doğrudan katılır. Bu modelde kadın meclislerinin, kentsel hizmetlerin önceliklerinin cinsiyet eşitlikçi temelde örgütlenmesi, kadınlara ilişkin taleplerin karşılanması yönünde alacağı kararlar, belediye, il genel meclisi gibi tüm yerel yönetim organları tarafından uygulanır. Kadın Meclisleri, kararların uygulanma süreçlerini denetler.

Partimiz, yerinde ve yerelde yönetimi kapsayan, demokratik ve özerk yerel yönetimlerin hem Kürt halkının taleplerinin yerine getirilmesinde hem de Türkiye'nin demokratikleşmesinde, toplumsal barışın gerçekleşmesinde, halkların özgür ve gönüllü birliğinde önemli bir rol oynayacağını savunur.

Kürt sorununda barış, eşitlik ve demokratik çözüm için mücadele

Partimiz, Türkiye gibi çok kimlikli, çok kültürlü, çok dilli ve çok inançlı bir ülkede tüm farklılıkların hiçbir baskı ve ayrımcı uygulamaya maruz kalmadan varlığını korumasını ve geliştirmesini savunur. Halklarımızın eşit ve özgür yurttaşlık hukuku içerisinde yaşama hakkına sahip olduklarını temel bir ilke olarak kabul eder.

Partimiz, halklarımızın eşit, özgür ve barış içinde gönüllü bir ortak gelecek kurabilmelerinin önündeki başlıca engel olan, farklılıkların inkarına dayanan ‘tek’çi anlayışın ortadan kaldırılmasını gerekli ve zorunlu görür, asimilasyona ve inkarcılığa karşı her düzeyde mücadele eder.

Kürt halkının kendi kaderini tayin hakkını savunan ve bunu ilkesel yaklaşım çerçevesinde değerlendiren partimiz, Cumhuriyet’in kuruluşundan bu yana Kürt halkının varlık ve haklarının mutlak inkarıyla çözümsüzlüğe mahkûm edilen Kürt sorununun, barışçı, demokratik, eşit haklara ve gönüllü birliğe dayalı çözümünü savunur ve bunun için mücadele eder.

Partimiz, çözüm, müzakere ve barış sürecinin başarıya ulaşmasını hedefler; Kürt halkının özgürlüğe kavuşmasının başlıca güvencesinin halkın öz mücadelesi ve halklarımızın birbiriyle dayanışması olduğunu savunur ve bunun gerçekleşmesi için mücadele eder.

Partimiz, tüm kimlik ve kültür sorunlarının köklü çözümünün demokratik, çoğulcu, özgürlükçü ve eşitlikçi bir anayasayla mümkün olacağına inanır. Farklı kimliklerin, dillerin, inançların ve kültürlerin hak eşitliğinin anayasal güvence altına alınması ve bu anlayış üzerinde şekillenen bir anayasal yurttaşlık tanımının yapılması; anadilinde eğitimin ve anadil hakkının kamusal alan da dahil her alanda uygulanması; yerinden ve yerelden yönetime dayalı bir demokratik özerklik işleyişin gerçekleştirilmesi için mücadele eder.

Emekçilerin ve halkların eşit ve özgürce yaşadığı demokratik bir cumhuriyete ulaşma yolunda Kürt halkının kendi deneyimlerinden hareketle geliştirdiği demokratik özerklik hedefini Kürt sorununun çözümünde önemli bir uğrak olarak değerlendiren partimiz, Türkiye’nin demokratikleşmesi, halkların özgür ve gönüllü birliği için demokratik özerklik anlayışının sunduğu imkanların bütün ülkede yaşam bulması için mücadele eder.

Emeğin haklarının kazanılması için mücadele

Kapitalizme, emek sömürüsüne, yolsuzluk ve talana; gelir dağılımındaki uçuruma, açlık ve yoksulluğa karşı, işçi ve emekçilerin insan onuruna yaraşır ekonomik ve sosyal koşullara sahip olmasını savunan Partimiz, esnek, sağlıksız, güvencesiz ve sigortasız çalışmaya; sendikasızlaştırmaya, taşeronlaştırmaya, kazanılmış hakların gaspına karşı, işçi sınıfı ve emekçilerin haklarını savunur ve kazanımlar için mücadele eder.

Partimiz, işsizliğe, işçi kıyımlarına ve iş cinayetlerine karşı insanca yaşam kavgası veren işçi ve emekçilerin, yıkıma sürüklenen küçük esnafın, ürününün karşılığını alamayan üretici köylünün, çiftçinin yanında yer alır; taleplerinin karşılanması için mücadele eder; işçi ve emekçilerin kazanımını temel ilke edinir. Günlük ve haftalık çalışma sürelerinin azaltılıp, ücretler düşürülmeksizin haftalık çalışma süresinin 35 saat olarak belirlenmesini; işin, üretim süreçlerinin ve işliklerin işçi sağlığını önceleyerek düzenlenmesini savunur. Asgari ücretin dört kişilik bir ailenin tüm ihtiyaçları gözetilerek yoksulluk sınırının üzerinde ve vergiden muaf tutularak belirlenmesini, emekli maaşlarının yoksulluk sınırının üzerinde olmasını savunur.

Kadın işçi ve emekçilerin üretim sürecindeki eşitsiz konumlarına karşı verdikleri mücadeleyi destekleyen, bunu geleceğin eşit ve özgür toplumu için hayati önemde değerlendiren Partimiz, ev içi emeğin de değer ürettiğini tespit eder ve ev emekçisi kadınların sosyal haklarını kazanması için mücadele eder. Çocuk işçiliğin ortadan kaldırılması için; göçmenler, mülteciler ve mevsimlik tarım işçilerinin çalışma ve yaşam koşullarının insanca olması için mücadele eder. Tüm kimlik ve inançlardan işçi ve emekçilerin siyasete daha güçlü ve örgütlü müdahalesinin olanaklarını yaratmak ve emeğin örgütlenmesinin önündeki tüm engellerin kaldırılmasının, özlemini duyduğu demokratik halk iktidarının/yönetiminin temel şartı olarak kabul eder.

İş Yasası, Sendikalar Yasası ile Toplu Sözleşme ve Grev Yasası ve çalışma yaşamına dair tüm yasaların, işçilerin, kamu emekçilerinin, emeklilerin ve işsizlerin haklarını güvence altına alacak şekilde yeniden düzenlenmesi; örgütlenme özgürlüğü önündeki her türlü engelin kaldırılması; tüm iş kollarında toplu sözleşme ve grev hakkının özgür biçimde kullanılması, lokavtın yasaklanması için mücadele eder.

Kamu mallarının özelleştirilmesine, kamu hizmetlerinin ticarileştirilmesine ve piyasalaştırılmasına karşı olan Partimiz; herkesin eşit, nitelikli, ulaşılabilir, yeterli ve parasız kamu hizmeti alabilmesi için mücadele eder, bunun gerçekleşeceği demokratik bir halk iktidarını/yönetimini hedefler.

Partimiz, sağlıklı olmayı toplumsal bir hak olarak kabul eder. Sağlık hizmetlerinin kamusal olarak, parasız, cinsiyetçi olmayan, halk sağlığının evrensel ilkelerine dayanan ve herkesin gereksiniminin karşılanması temelinde eşitlikçi, ulaşılabilir olmasını ve anadilinde sunulmasını hedefler.

Eğitim bir kamu hizmetidir ve her yurttaşın yaşamı boyunca parasız yararlanabileceği bir haktır. Eğitim sisteminin bilimsel, demokratik, eşitlikçi ve özgürlükçü olmasını, ilköğretim ve ortaöğretim ile birlikte okul öncesinin de zorunlu hale getirilmesini temel ilke edinen partimiz, eğitim sisteminin tüm kademelerinde geçişlerin sınavsız olmasını savunur.
Anadilinde eğitim, herkes için bir haktır. Partimiz, eğitimin tüm aşamalarında ve tüm kamusal alanlarda anadili kullanımının serbest olmasını, yurttaşlara kendi anadillerinde kamusal hizmet sunulmasını hedefler.

Partimiz, müfredatın belirlenmesinde bilimsel yöntemlerin ve eğitimcilerin önerilerinin yanı sıra yerellerde kurulacak olan Eğitim Meclislerinin taleplerinin de öncelikle dikkate alınmasını gözetir. Cinsiyetçi olmayan, LGBTİ öğrencilerin ve çalışanlarının nitelikli eğitim alma hakkını savunan, engellilere yönelik tüm ayrımcılıkları kaldıran bir eğitim anlayışı temelinde sistemin yeniden yapılandırılması ve eğitim politikalarının bu ilkeler çerçevesinde belirlenmesi için mücadele eder.

Merkezden yönetilen, otoriter, bürokratik, halkları birbirine yabancılaştırıcı eğitim anlayışı yerine, insan odaklı ve demokratik eğitim anlayışını yerleştirmek için herkesin kendi sözünü söyleyebileceği Eğitim Meclislerini tüm yerellerde inşa etmek partimizin başta gelen amaçları arasındadır.

Engellilerin toplumsal yaşama katılımlarının önündeki bütün sınırlamaların kaldırılması, çalışma ve sağlık haklarının güvence altına alınmasını hedefler.

Partimiz, tarım ve hayvancılığı çökertme politikalarını durdurmayı hedefler. Dışa bağımlı ve çökme noktasına getirilen tarım ve hayvancılığın tekellerin ve tüccarın çıkarlarına endekslendiği, yani piyasanın insafına terk edildiği tablonun değişmesi ve ezilen üretici köylülüğün, çiftçinin hak ettiği insanca yaşama kavuşması için mücadele eder. Tarımsal kamu desteklerini yok eden, tarım satış kooperatiflerini ve birliklerini güçsüzleştiren yasaların, uygulamaların ve ürün kotalarının kaldırılmasını hedefleyen Partimiz, GDO’lu ürünlerin yasaklanmasını savunur.

Partimiz, sanat ve kültür alanında üretenlerin, emekçilerin haklarını destekler. Bu alanda üretilenlerin herkesçe ulaşılabilir olması için mücadele eder. Tarihi değerleri, sanat ve kültür eserlerini insanlığın ortak malı olarak gören Partimiz, tarihi eserleri korumayı ve kültür değerlerini geliştirmeyi, geleceği geçmişin ileri kültürü üstüne kurmayı esas alan bir yaklaşımı savunur.

Partimiz, bilimsel bilginin toplumsal yarar öncelenerek üretilmesini benimser. Bilimsel bilgiyi üretenlerin ifade ve akademik özgürlüklere sahip, genel bütçeden finanse edilen üniversite, enstitü ve araştırma merkezlerinde toplumsal sorumluluğu önceleyerek çalışmalarını sağlamayı hedefler.

Halklara ve inançlara eşitlik ve özgürlük için mücadele

Partimiz, üzerinde bulunduğumuz topraklarda yaşayan tüm halkların toplumsal ve tarihsel dokusuna aykırı olan tekçi, inkârcı, asimilasyoncu egemenlik sistemine karşı, tüm halkların, kimliklerin, dillerin, kültürlerin, inançların eşitliğini, özgürce yaşamasını ve kendisini geliştirmesini savunur. Gönüllü birlikte yaşamın ancak eşitlik ve özgürlük temelinde gerçekleşebileceğini bilerek, bunun için mücadele eder. Egemenlerin tüm halklarımıza yönelik soykırım, katliam, imha, inkâr, sürgün, aşağılama ve asimilasyon politikalarına karşı duran, bu anlayışları lanetleyen Partimiz, geçmişte yaşanan acıların paylaşılması ve karanlık tarihin aydınlatılması, yüzleşme ve hesaplaşmanın sağlanması için mücadele eder.

Aleviler, Hıristiyanlar, Museviler, Ezidiler gibi ezilen ve dışlanan tüm inanç ve kültür grupları üzerindeki baskıların kaldırılması için mücadele eden Partimiz, devletin dini biçimlendirme aracı olarak işleyen Diyanet’in kaldırılmasını, inanç sembolleri üzerindeki her türlü baskıya son verilmesini, inanç ve ibadetin inananların vicdanına bırakılmasını savunur.

Zorunlu din dersinin kaldırılması, Alevilerin eşit yurttaşlık taleplerinin kabulü, Cemevlerinin ibadet yerleri olarak kabul edilmesi, ayrımcılığa maruz kalan inançların ibadet yerlerine eşit muamele edilmesi, yaşanan tüm kimlik sorunlarının eşit haklar temelinde çözülmesi hedefi ile hareket eden Partimiz, din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması, inanan ve inanmayan tüm kimliklerin kendilerini özgürce ifade etmelerinin olanaklarının yaratılması, eşitlik ve özgürlük kapsamlı bir laiklik için mücadele eder. Bu tutum aynı zamanda Sünni Müslümanların da inançlarının devlet tekelinden kurtarılması, özgürleşmesi ve kendi inançlarını istedikleri gibi yaşamaları için mücadele anlamına gelir.

İslamiyet’in sermaye düzeninin payandası yapılmasına ve siyasete alet edilmesine karşı çıkan Müslümanlar ile Türk-İslam sentezine, ırkçı ve şoven ideolojiye karşı tutum alan Türk ulusundan ve Sünni inançtan halkımızın ezilen halkların yanında yer alışına değer veren Partimiz, birleşik mücadeleyi geliştirmek ve güçlendirmek için gerekli çabayı gösterir.

Kadınlara eşitlik ve özgürlük mücadelesi

Erkek egemen sistemin (patriyarkanın), toplumun her alanında kök salmış sistematik bir egemenlik biçimi olduğunu kabul eden Partimiz, erkek egemenliğin, diğer tüm egemenlik ve sömürü biçimlerinin (sınıfsal, ulusal, inançsal) karşısında özgül bir ezme ve sömürü biçimi olduğundan hareketle, kadınların toplumsal açıdan maruz kaldığı her türlü ezilme ve sömürülme ilişkisinde kadınlardan yana tutum alır. Kadınların özgürleşme (kurtuluş) mücadelesini destekler, bunun kazanılması için mücadele eder. Partimiz, başta kendi içindeki cinsiyetçilikle mücadele olmak üzere, tüm cinsiyetçi ilişkilere ve dile karşı mücadeleyi görev bilir.

Kadın emeğinin görünür kılınması ve örgütlenmesi için çalışan Partimiz, kadın emeği üzerindeki çifte sömürüye karşı mücadele eder. Ücretli ya da ev içi karşılıksız emek kıskacındaki kadının örgütlenmesinin önündeki her türlü engelle mücadele eder ve kadın hareketleriyle dayanışma içinde olur.

Kadınların kurtuluş ve özgürlük mücadelesinde temel güç olan kadın örgütlülüğüne inanan, kadınların örgütlenmesinin önündeki her türlü engelin kaldırılması için mücadele eden ve kadın kurtuluş hareketiyle ilişki içinde bulunan Partimiz, ekonomik, toplumsal, siyasal, hukuksal, kültürel ve sosyal alanda erkek egemen sistem nedeniyle geri plana itilen kadınların yaşadığı eşitsizliğe karşı, fiili ve gerçek bir eşitliğin sağlanması için mücadele eder.

Bütün bu sürecin tamamlanmasına kadar pozitif ayrımcılık ilkesinin uygulanmasını benimseyen Partimiz, tüm kurul ve çalışma alanlarında kadınların eşit katılım ve temsil hakkı için gerekli önlemleri alarak, düzenlemeler yapar; Anayasa ve yasalardan cinsiyetçi tüm ögelerin temizlenerek toplumsal cinsiyet eşitliğine göre yeniden düzenlenmesi için mücadele eder.

Kadınların bedenlerinin ve cinselliklerinin denetlenmesine ve kadınlar üzerinde erkeklerin tahakküm kurmak için sistematik bir şekilde yürüttüğü devlet ve erkek şiddetinin her biçimine karşı mücadele eden Partimiz, kürtajı bir kadın hakkı olarak görür. Kadınları erkek şiddetinden korumak için ekonomik ve sosyal politikaları benimser ve uygular. Kadınlar üzerinde kurulmuş olan her türlü egemenliğe, ayrımcılık ve baskıya karşı mücadele eden Partimiz, kadınlara yönelik erkek şiddetine karşı takındığı tavır dolayısıyla, ‘kadına yönelik cinsel şiddetin tanınması ve soruşturulmasında kadının beyanı esastır’ ilkesini kabul eder.

LGBT bireyler
Partimiz, heteroseksizmi bir tür ırkçılık olarak görür. Lezbiyen, gey, biseksüel ve transseksüellerin (LGBT) maruz kaldıkları homofobi ve transfobi temelli ayrımcılığa ve şiddete karşı mücadele eder. LGBT bireylerin özgürleşmesinin heteroseksüelleri de özgürleştireceğini savunan Partimiz, heteroseksüelliği zorunluluk olarak gösteren ve dayatan nefret söylemine ve nefret suçlarına karşı mücadele eder.

Ekoloji ve yaşam mücadelesi

Yaşam alanlarına sahip çıkan halkımızın mücadele gücü ve kararlılığından ilham alan Partimiz, kapitalizmin doğayı, doğal varlıkları ve yaşamı metalaştırarak sömürmesine karşı, insanı doğanın efendisi değil, bir parçası olarak görür. Kırda ve kentte, doğa ve yaşam haklarını savunma ve yaşam ortamlarını koruma mücadelesi verenlerin dayanışmasını güçlendirmeyi, bu mücadeleleri ortaklaştırmayı ve taleplerini siyaset zeminine taşımayı görev edinir.
Suyun ve doğanın ticarileştirilmesine, piyasa temelli enerji politikalarına ve projelerine karşı mücadele eden Partimiz, insan-doğa-enerji ilişkisini kullanım değeri üzerinden tarif eder; insani ihtiyaçlar için gereken ve geçimlik tarımda kullanılan suya parasız, temiz ve yeterli miktarda erişim hakkının güvence altına alınmasını savunur, bunun gerçekleşmesini hedefler.

Partimiz, su kullanım hakkı anlaşmalarına, karbon ticaretine, yaşamı yok eden başta HES (Hidroelektrik Santralleri) projeleri ile termik, nükleer gibi enerji politikalarına ve ekolojik yıkıma yol açan maden işletmeciliğine, endüstriyel atık ve kirlilik sonucunda yaşam alanlarının tahrip edilmesine, küresel iklim değişikliğinin nedenlerine ve sonuçlarına karşı, nükleer denemelerin ve nükleer santrallerin yasaklanması için mücadeleyi bir insanlık görevi sayar.

Kapitalizmin doğayı, doğal varlıkları ve yaşamı metalaştırarak sömürmesine, yaşam alanlarını yok etmesine karşı, doğanın, insanın, hayvanların ve tüm canlıların yaşam haklarının güvence altına alınması için mücadele eden Partimiz, kentlerin doğasızlaştırılmasına; kenti yağmalayan kentsel dönüşüm projelerine; tarihi, kültürel varlıkların ve kamusal alanların gasp edilmesine; sermayenin tüm yıkıcı kır ve kent politikaları ile çevresel hizmetlerin özelleştirilmesine ve piyasalaştırılmasına karşı mücadeleyi sürdürür.

Her yurttaş için insan onuruna yakışır barınma ve ulaşım hakkını savunan ve bunun gerçekleşmesi için mücadele eden Partimiz, doğal, tarihi ve kültürel varlıklara ilişkin korumaları kaldırmayı amaçlayan mevzuat saldırılarının da karşısında olarak, deprem, sel ve toprak kayması gibi doğal felaketlere karşı gerekli tedbirlerin alınması için mücadeleyi sürdürür.

Söz, yetki ve karar gençlere

Partimiz, gençliğin siyasete aktif katılımının ve temsil edilmesinin özgür zeminidir. Gençliği işsizliğe, ucuz işgücü sömürüsüne mahkûm eden kapitalist politikalarla mücadele eder.
Ayrımcı, milliyetçi, cinsiyetçi, homofobik ve transfobik, tekçi ve niteliksiz eğitim anlayışını reddeder; herkese yaşam boyu, parasız, eşit, demokratik, bilimsel, anadilinde ve ulaşılabilir eğitim hakkının sağlanması ve çalışma yaşındaki her gence sağlıklı iş olanağı yaratılması için mücadele eder.

Rekabetçi, eşitsizliğe dayanan ve eşitsizliği derinleştiren sınav sistemini reddeder. Üniversitelerin akademik ve bilimsel özgürlüğünü, YÖK'ün kaldırılmasını, üniversitelerin kendi bileşenleriyle yönetilmesi modelini savunan partimiz, gençler üzerindeki her türlü zor ve baskının, yıldırma politikalarının son bulmasını savunur ve bunun için mücadele eder.

Gençler toplumsal yaşama eşit katılım için gerekli kaynaklara erişmek, ihtiyaç duydukları sosyal hizmetlerden yararlanmak, sosyal güvenceye sahip olmak ve tüm yurttaşlar gibi kaliteli ve insanca barınma hakkına sahiptir.

Partimiz, tüm gençlik kesimlerinin eğitim, sağlık, beslenme, barınma, ulaşım, spor, sosyal ve kültürel faaliyet gereksinimlerinin kamusal ve parasız olarak karşılanmasını bir gençlik hakkı olarak görür ve bu hakkın hayat bulması için mücadele eder.

Partimiz, yaş ve tecrübe hiyerarşisini (gerontokrasi) reddeder. Gençlerin kendi ihtiyaçlarını belirlediği ve çözümler ürettiği araçların ve politikaların geliştirilmesini savunur. Yasalara, seçim düzenlemelerine, resmi mevzuata ve toplumsal yaşamın pek çok yerine sinmiş olan yaş ayrımcılığına karşı, gençlerin eşit yurttaşlığı perspektifiyle politikalar geliştirir.

Partimiz, demokratik bir toplum içerisinde gençlerin karar mekanizmalarına, siyasi ve toplumsal süreçlere katılımının yerelden başlayarak sağlanması; gençlerin siyasi temsil ve katılımı önündeki engellerin kaldırılması ve siyasete katılım kanallarının geliştirilmesi için mücadele eder. Bu çerçevede siyasi partilere üyelik yaşının 16’ya, seçilme yaş sınırının 18’e düşürülmesini; milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı adaylığı için askerlik yapmış olma şartının ve Cumhurbaşkanlığı adaylığı için 40 yaş sınırının kaldırılmasını savunur. Benzer engellerin yerel yönetim seçimlerinde de kaldırılmasını ve yerel yönetim organlarında, 18-27 yaş arası gençlerin katılımını güçlendirecek ve karar alma süreçlerine dâhil edecek şekilde kota uygulanmasını savunur.

Partimiz, gençlere Anayasa’nın sınırlı olarak tanıdığı örgütlenme özgürlüğünün geliştirilmesi için mücadele eder. Gençlerin biraraya gelerek oluşturdukları kulüp, platform, sendika vs. gibi farklı yapılar ile kendilerini ifade etme hakkının ve örgütlenme özgürlüğünün anayasal olarak tanınmasını savunur. Öğrenci gençlerin lise ve üniversitelerde ifade ve örgütlenme özgürlüğünü kısıtlayan tüm engellerin üniversitelerin de demokratikleştirilmesiyle aşılması için mücadele eder.

Zorunlu askerlik uygulamasının kaldırılması ve vicdani ret hakkının yasalarca güvence altına alınması için mücadele eder.

Çocukların vazgeçilmez haklara sahip olduğunu savunan partimiz, çocuk işçiliğine ve çocuk emeği sömürüsüne son verilmesi, çocukları ilgilendiren bütün işlem ve faaliyetlerde, çocuk haklarının ve yararlarının temel alınması gerektiği yaklaşımıyla; çocukların şiddet, ihmal, suiistimal, her türlü istismar, kötü muamele ve ayrımcılıktan korunması, başta eğitim ve sağlık olmak üzere, tüm kamu hizmetlerinden eşit ve parasız bir biçimde yararlanması için mücadele eder. Çocuk hakları lehindeki tüm uluslararası sözleşmelerin çekincesiz kabul edilmesini savunur.

***

Partimiz, işçilerin ve emekçilerin, her ulustan, her inançtan, her kültürden ezilen ve sömürülen halkların eşitlik, özgürlük ve adalet için verdikleri mücadelelerin ilerletici gücüdür. Tüm toplumsal muhalefet kesimlerini, demokratik direniş odaklarını, demokrasi, eşitlik ve barış mücadelesi veren tüm özneleri, umut ve heyecanla ortak bir mücadele hattında buluşturmak ve sürece müdahale etmek üzere kurulmuştur.