Seçim bölgesi Van'da düzenlenen aday tanıtım etkinliğinde konuşan Eş Genel Başkanımız Figen Yüksekdağ, 7 Haziran'da 7 vekil çıkarılan kentte bu kez 8'de 8 yaparak AKP'ye iyi bir ders verileceğini söyledi.
Eş Genel Başkanımız Figen Yüksekdağ yaptığı konuşmada, 7 Haziran seçimlerinde Türkiye'deki halklar arasında bir köprünün kurulduğunu ve barışa ilk defa barışa yakınlaşıldığını dile getirerek, 1 Kasım'da tekrarlanacak seçimde yeninden ve daha büyük kazanacakları vurgusunda bulundu.
Yüksekdağ, "Bizler her zaman yeniden başlamaya cesaret etmenin ne olduğunu çok iyi bildik. 7 Haziran sabahı Van yeni bir güne, kutlu bir güne uyanmıştı. Van'da yeni bir güneş doğmuştu. Diktatörlere teslim olmayanların, demokrasiye inananların, adalet ve demokrasi ile aynı vatanda yaşamak isteyenlerin güneşiydi bu" dedi.
"Halkımız partimize yapılan saldırıların şahididir"
HDP'nin saray terörü altında seçime girdiğini ve seçimin ardından da bu terörün devam ettiğinin altını çizen Yüksekdağ, AKP'nin 7 Haziran seçim sonuçlarına saygı duymadığını kaydetti. Halkın partimize yapılan saldırıların şahidi olduğunu da belirten Yüksekdağ şunları söyledi: "Miting alanlarımız bombalandı, garnizonlar, kaymakamlar, valiler halklarımızı tehdit etti. Bu kadar yoğun bir saray terörü altında HDP Van'da çok büyük bir başarı elde etti. Demokrasinin tüm kurallarını işletti ve başarısını bu yüzden sağladı. Biz bu başarıyı demokratik değerlere bağlılığımızdan borçluyuz. Ama birileri sizler kadar bu değerlere bağlı değildi, seçim sonuçlarına saygı duymadı. 1 Kasım'da seçime giderken Saray'ın davranışına bakarsanız, hiçbir sorun yokmuş gibi tekrar seçime götürüyorlar. Böyle bir rezalet olmaz, biz bu rezaleti unutturmayacağız."
"Elinizdeki kanı nasıl temizleyeceksiniz?"
Yüksekdağ, AKP'nin erken seçim hesapları için bir iç savaş başlatarak kardeş kanı döktüğünü de ifade etti.
"Şimdi, 1 Kasım'da büyük bir başarı elde edeceklerini umuyorlar. Hadi 276, 376, 400 vekil çıkardınız peki elinizdeki kanı nasıl saklayacaksınız? Bu kadar genç insanın vebalini ne yapacaksınız? Bu vebalden nasıl kurtaracaksınız? Bir iktidar için hırstan gözü kararmışlar elinizdeki kanla, anaların gözyaşıyla abad olacağınızı mı sanıyorsunuz? Peki çalıp, çırptığınız paralarla rahat bir şekilde yaşayacağınızı mı sanıyorsunuz? Bu iktidar size haramdır. Bunun hesabını kul sormazsa Allah soracaktır. Böyle bir iktidarın kana ve gözyaşına rağmen artık kendini sürdürebilmesi mümkün değildir" diyen Yüksekdağ, Van halkının AKP'ye 7 Haziran'da verdiği demokrasi dersinin bu kez 1 Kasım'da daha güçlü bir kararlılıkla yeniden verileceğini söyledi.
Türkiye toplumunun kendi ayaklarının üzerinde durabileceğini gördüler. İşte böyle bir halk istemiyorlar, karşılarında diz çökmüş bir halk istiyorlar.
"AKP, derin ilişkilerle işbirliği içinde bir siyasi iktidar kurdu"
Türkiye'de çıkartılan iç savaşın sorumlusunu, tüm dünyanın bildiğinin de dile getiren Yüksekdağ, AKP'nin savaştan beslendiğini ve yıllarca silah tacirleriyle, savaş baronlarıyla, çetelerle, derin ilişkilerle işbirliği içinde bir siyasi iktidar kurduğu vurgusunda bulundu.
Bu duruma rağmen 7 Haziran'da Türkiye'nin ilk defa barışın demokrasi ile kazanılacağı bir noktaya geldiğini dile getiren Yüksekdağ, "Ama bunlar ışıktan korkuyorlar, demokrasi dinamiği ve umudundan korkuyorlar. Yıllarca iktidarlarını faşizmle ayakta tuttuğunu sananlar, bugün Türkiye toplumunun kendi ayaklarının üzerinde durabileceğini gördüler. İşte böyle bir halk istemiyorlar, karşılarında diz çökmüş bir halk istiyorlar. Halk ne zaman kendi ayakları üzerinde durdular o zaman halktan korktular. Bu halkın siyasi yönetime demokratik bir karakter katabileceğini görünce korktular" ifadelerini kullandı.
"Seçim barajlarını aştık, savaş barajını da aşacağız"
Yüksekdağ, dün Van'a gelirken aracının özel hareket timlerince durdurulduğunu ve üzerlerine namlu doğrultulduğunu da paylaştı.
"Bizlere namlu doğrultanlar şunu iyi bilsinler, biz bunları çok gördük, seçim barajlarını aştık, bu savaş barajını da aşacağız" sözleriyle bu duruma tepki gösteren Yüksekdağ, konuşmasını şu sözlerle noktaladı: "Bizi yıldıracaklarını sanıyorlar, böyle bizi hiç tereddütte düşüremediler, düşüremeyecekler. Sizler de değerli halkımız en küçük bir kararsızlığa düşmeyin. Onların bize doğrulttuğu namludan korksaydık biz bu mücadele trenine binmezdik. Gücümüze güvenelim, bizden korkuyorlar. Elimizde silah, tank yok ama korkuyorlar, işte demokrasi, halkın gücü budur. Elinde bir taşı bile bulunmayan halktan korkuyorlarsa, işte halkın zaferi budur. Onlar en çok iktidarın kurşunu olurlar, başka bir şey değil."