HDP Ankara İl Örgütü, 1. Olağan Kongresi ise İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Toplantı Salonu'nda gerçekleşti. Kongreye, HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ile HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan'ın yanı sıra bazı HDP'li vekiller, emek örgütleri, insan hakları aktivistleri, sendika ve STÖ temsilcileri ile barış annelerinin yanı sıra yüzlerce yurttaş katıldı.

Divan seçimi gerçekleştirildikten sonra konuşan HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, halkların ezilmişliğini ve birliğini temsil eden bir parti olarak kendilerine güvendiklerini ifade ederek, "Bu güveni duymamız için bu zamana kadar ki yürüyüşümüz en somut örnektir. Türkiye ve Kürdistan halkları zulmün ve şiddetin en karanlık biçimlerini de gördü ama değiştirme gücünün de en parlak örneğini gösterdi" dedi.

Konuşmasında Maraş katliamının faillerinin bir an önce ortaya çıkarılarak, yargılanması çağrısı yapan Yüksekdağ, 36 yıl önce Maraş katliamının gerçekleştiği tarihsel bir çakışmayı yaşadıklarını söyledi. Yüksekdağ, vahşi katliamı kınadıklarını ve lanetlediklerini söyledi. 19 Aralık hapishaneler katliamına değinen Yüksekdağ, katliamın egemenlerin tarihlerine kara bir leke olarak eklendiğini söyledi. Yüksekdağ, "Nasıl 19 Aralık politikalarınız yenik düşmüşse bugün de diz çöktürme politikalarınız başarılı olamayacaktır" dedi.

Maraş katliamını anmak için Maraş'a giden arkadaşlarının devlet şiddeti ile karşı karşıya kaldığını belirten Yüksekdağ, "Bu ülkede siyasi iktidarın faşizan politikaları nedeniyle yitirdiklerini anmak, aziz hatıralarına sahip çıkmak bile suç sayıldı" diye belirtti. Yarasaların ışıktan korktuğunu dile getiren Yüksekdağ, gür bir ateş olan Kobanê'den korktuklarını söyledi. Yüksekdağ, Kürt savaşçılarının birliği ile Şengal'in özgürleştirildiğini belirterek, "Artık bu güzel ve müjdeli haberleri daha fazla duyacağız. Şengali özgürleştiren özgürlük savaşçılarına selam olsun. Şengalli kardeşlerimize selam olsun. Biz aynı güzel haberleri Musul'dan, Ninova'dan alacağız. Rabia'dan, Kerkük'ten Cezaadan alacağız. Her yerden güzel haberler gelecek çünkü Kürt halkımızla birlikte mücadele eden halkalrımız artık özgürlük yolunu bulmuştur" dedi.

Bütün Türkiye halklarının yeni bir kararlılık ve heyecanla buluştuklarını vurgulayan Yüksekdağ, kararlılıklarının egemen güçler için telaş ve korkuya yol açtığını söyledi. Yüksekdağ konuşmasını şu şekilde sürdürdü: "Barajı aşar mısınız diye soruyorlar biz sizin cümle barajlarınızı tarumar ettik şimdiye kadar. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde dengenizi alt üst ettik. 6-7 Ekim olaylarında tükürdüğünüzü yaladınız, dengeniz bozuldu. Asla ve asla büyük konuşmayın, kibirnizi küstahlığınızı savunmayın bu halk kibri küstahlığı sevmez. Genel seçimlerde de bu halk size haddinizi bildirecek, çürük barajlarınızın ne anlama geldiğini çok iyi göreceksiniz. 12 yıl olmuş darbe anayasasını değiştiremediniz biz değiştireceğiz."

Kongre, Yüksekdağ'ın konuşması ardından HDP'nin yeni dönem projeleri ile geçmiş çalışmalarına ilişkin slaytların yer aldığı sinevizyon gösterimiyle devam etti. Daha sonra kongrede konuşan HDP Grup Başkanvekili ve İmralı Heyeti'nde yer alan Pervin Buldan, çok önemli bir süreçten geçtiklerini belirterek, "Seçimlere bir kaç ay kala tam da Şengal'in özgürlüğüne kavuştuğu, Sayın Öcalan ile yürütülen müzakere sürecinin adım adım barışa evrileceği bu süreçte kongremizi yapmamız çok anlamlı ve önemli" dedi. Şengal'in özgür olduğunu dün itibari ile duyduklarını vurgulayan Buldan, sırada Kobané ve Türkiye'nin özgürleşmesinin olduğunu söyledi.

PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın çözüm ve müzakere sürecine ilişkin hazırlık taslağına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Buldan, "Sayın Öcalan'ın barış için kaleme aldığı taslağı kabul etmeyenin bu ülkede vicdanı, insafı yoktur. Kabul etmek zorundasınız. Başka çareniz yok" diye belirtti. PKK Lideri Öcalan'ın hazırladığı taslağın ile sadece Türkiye'yi değil tüm Ortadoğu halklarını özgürleştirecek bir manifesto olduğunu vurgulayan Buldan, şunları aktardı: "Taslağı Kandil'e götürdük, devlete götürdük. Şu an adım adım barışa gidiyoruz. Çünkü son toplantıda Sayın Öcalan bize devlet ile taslak üzerinde bir anlaşmanın sağlanmış olduğunu, hükümetin de kabul etmesi durumunda bundan sonra bu ülkede kimsenin acı çekmeyeceğini söyledi. Tüm kesimlerin kendilerini nasıl hissediyorsa öyle yaşayabileceğini kendi kimliği, kültürü, düşüncesiyle var olabileceğini söyledi. Herkesi özgürleştirecek olan bu taslağın artık kabul edilmesine az bir süre kaldı. Buradan sizlere söz veriyoruz; barış bu ülkeye gelecek. Sizlerin onurlu mücadelesi sayesinde gelecek."

Kongre konuşma ve raporların okunmasıyla devam ediyor.

22.12.2014