HDK-HDP Kadın Meclisleri, HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ve HDK Eş Sözcüsü Sebahat Tuncel'in katılımıyla 1 Eylül Dünya Barış Günü ve eş başkanlık sistemine karşı açılan davalarla ilgili basın toplantısı düzenledi.
Divriği Kültür Derneği'nde düzenlenen toplantıda ilk olarak HDK-HDP Kadın Meclisi üyesi Dilek Yağlı, bir açıklama yaptı.
1 Eylül Dünya Barış Günü'nünde, Türkiye ve Ortadoğu'daki kadınlara yönelik ciddi saldırı ve kıyımların yaşandığını belirten Yağlı, kadın cinayetleri, taciz, tecavüz, kadını yok sayan, aile içine hapseden cinsiyetçi ve baskıcı politikalara dikkat çekti. Kadın özgürlük mücadelesinin kazanımlarını geriletmeye yönelik sistemli saldırılarla karşı karşıya olduklarını belirten Yağlı, "Ne Türkiye'de ne de Ortadoğu'da kadın düşmanı politikalara geçit vermeyeceğiz" dedi.
HDK Yürütme Kurulu üyesi ve HDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel ise 1 Eylül'ün ezilen halklara barış ve kardeşlik getirmesini diledi. Savaşlarda kadınların ganimet olarak görüldüğünü söyleyen Tuncel, "Kadınlar olarak barışın en ön saflarında yer almak, zorunlu bir görev olarak karşımızda duruyor" dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Yüksekdağ, Ortadoğu'da halklara karşı barbarca bir savaş yürütüldüğünü ve bunun en ağır biçimini kadınların yaşandığını söyledi. Ortadoğu'da sadece mezhep değil, cinsel bir savaşın da yaşandığını kaydeden Yüksekdağ, şunları söyledi: "Şii ve Sünni diye, Hristiyan ve Müslüman diye Ortadoğu halkları bir birine kırdırılıyor. Diğer taraftan da kadın ve erkek ayrımı üzerine kurulan bir cinsiyetçi savaş da yaşanıyor."
Türkiye'de ise kadınlara yönelik siyasi bir savaş olduğunu kaydeden Yüksekdağ, hükümetin, erkek egemen zihniyeti ve saldırganlığı desteklemesi nedeniyle kadınların her gün katledildiğini, bir kadın kırımı yaşandığını ifade etti. Kadınlara yönelik bu zulüm ve kıyımın, hukuksal olarak da desteklendiğinin altını çizen Yüksekdağ, son olarak eş başkanlık sistemine dönük bir saldırı olduğunu kaydetti.
Eş başkanlık sisteminin kadın özgürlük hareketinin kararlı mücadelesiyle yasal güvenceye kavuşturulduğunu hatırlatan Yüksekdağ, "Eş başkanlık düzeyi, siyasi iktidar tarafından lütfedilmiş bir düzey değildir. Biz onların lütfu ile kazanmadık ki, onların lütfu ile kaybedelim. Asla kaybetmeyeceğiz, bunu çok iyi biliyoruz. Çünkü bizler, nasıl kazandığımızı çok iyi biliyoruz" dedi.
Eş başkanlık sistemine yönelik saldırının siyasi iktidarın ayıbı olduğunu ifade eden Yüksekdağ, eş başkanlık mekanizmasını nasıl siyasi partilerde fiili meşru mücadele ile kazandılarsa, belediyelerde de uygulanmasını sağlayacaklarını vurguladı. Yüksekdağ, "Siyasi, kadın düşmanı saldırıyı bertaraf edeceğiz" diye ekledi.
HDP Eş Genel Başkanı Yüksekdağ, siyasetin her alanında eşitlik mücadelesi veren tüm kadınları selamladı, "Şengal'in, Ninova'nın, Gazze'nin, Türkiye ve Kürdistan'ın kadınları, savaşın karşısında insanlık ve kadın özgürlük değerlerini yükseltecek ve kazanacak. Kadınların kuracağı bir barışa inanıyoruz. Bu yolda ilerlemeye devam edeceğiz" dedi.
01.09.2014
Divriği Kültür Derneği'nde düzenlenen toplantıda ilk olarak HDK-HDP Kadın Meclisi üyesi Dilek Yağlı, bir açıklama yaptı.
1 Eylül Dünya Barış Günü'nünde, Türkiye ve Ortadoğu'daki kadınlara yönelik ciddi saldırı ve kıyımların yaşandığını belirten Yağlı, kadın cinayetleri, taciz, tecavüz, kadını yok sayan, aile içine hapseden cinsiyetçi ve baskıcı politikalara dikkat çekti. Kadın özgürlük mücadelesinin kazanımlarını geriletmeye yönelik sistemli saldırılarla karşı karşıya olduklarını belirten Yağlı, "Ne Türkiye'de ne de Ortadoğu'da kadın düşmanı politikalara geçit vermeyeceğiz" dedi.
HDK Yürütme Kurulu üyesi ve HDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel ise 1 Eylül'ün ezilen halklara barış ve kardeşlik getirmesini diledi. Savaşlarda kadınların ganimet olarak görüldüğünü söyleyen Tuncel, "Kadınlar olarak barışın en ön saflarında yer almak, zorunlu bir görev olarak karşımızda duruyor" dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Yüksekdağ, Ortadoğu'da halklara karşı barbarca bir savaş yürütüldüğünü ve bunun en ağır biçimini kadınların yaşandığını söyledi. Ortadoğu'da sadece mezhep değil, cinsel bir savaşın da yaşandığını kaydeden Yüksekdağ, şunları söyledi: "Şii ve Sünni diye, Hristiyan ve Müslüman diye Ortadoğu halkları bir birine kırdırılıyor. Diğer taraftan da kadın ve erkek ayrımı üzerine kurulan bir cinsiyetçi savaş da yaşanıyor."
Türkiye'de ise kadınlara yönelik siyasi bir savaş olduğunu kaydeden Yüksekdağ, hükümetin, erkek egemen zihniyeti ve saldırganlığı desteklemesi nedeniyle kadınların her gün katledildiğini, bir kadın kırımı yaşandığını ifade etti. Kadınlara yönelik bu zulüm ve kıyımın, hukuksal olarak da desteklendiğinin altını çizen Yüksekdağ, son olarak eş başkanlık sistemine dönük bir saldırı olduğunu kaydetti.
Eş başkanlık sisteminin kadın özgürlük hareketinin kararlı mücadelesiyle yasal güvenceye kavuşturulduğunu hatırlatan Yüksekdağ, "Eş başkanlık düzeyi, siyasi iktidar tarafından lütfedilmiş bir düzey değildir. Biz onların lütfu ile kazanmadık ki, onların lütfu ile kaybedelim. Asla kaybetmeyeceğiz, bunu çok iyi biliyoruz. Çünkü bizler, nasıl kazandığımızı çok iyi biliyoruz" dedi.
Eş başkanlık sistemine yönelik saldırının siyasi iktidarın ayıbı olduğunu ifade eden Yüksekdağ, eş başkanlık mekanizmasını nasıl siyasi partilerde fiili meşru mücadele ile kazandılarsa, belediyelerde de uygulanmasını sağlayacaklarını vurguladı. Yüksekdağ, "Siyasi, kadın düşmanı saldırıyı bertaraf edeceğiz" diye ekledi.
HDP Eş Genel Başkanı Yüksekdağ, siyasetin her alanında eşitlik mücadelesi veren tüm kadınları selamladı, "Şengal'in, Ninova'nın, Gazze'nin, Türkiye ve Kürdistan'ın kadınları, savaşın karşısında insanlık ve kadın özgürlük değerlerini yükseltecek ve kazanacak. Kadınların kuracağı bir barışa inanıyoruz. Bu yolda ilerlemeye devam edeceğiz" dedi.
01.09.2014