Yüksekdağın savunması

Eş Genel Başkanımız Figen Yüksekdağ'ın bugün (9 Mart Perşembe) İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmasındaki savunması:

Kadınlar Türkiye ve dünyanın umudu olmak için haykırdılar. Kadınlar sosyal ve siyasal yaşamda yer aldığında, Türkiye ve dünyada çok şey değişecek. Kadına şiddet her yerde yaşanıyor. Kadına yönelik şiddet siyasette de devam ediyor. Figen Yüksekdağ, siyasal iktidarın kadın şiddetini her defasında kustuğu kişidir. Figen Yüksekdağ, kadın özgürlük mücadelesinin bir temsilcisi ve sözcüsüdür. Bugün benim nezdimde kadının temsil hakkı yargılanıyor.

HDP, bir kadın partisidir. Kadın ve erkekler tüm organlarda eşiz söz hakkına sahiptir. Biz bunu kadın özgürlük mücadelesine borçluyuz. Türkiye tarihinde ilk defa eş başkanlık sistemi ile siyasi liderlik kurumu kadının temsiline açıldı. Eş başkanlık kurumu kazanılmış bir haktır. Bana dönük geliştirilen operasyonların her birisi kadının eşit temsiline yönelik saldırıdır. Bir başka gerçek ise direniştir. Direniş olmasaydı, Türkiye toplumu bir gıdım ilerlemeyi başaramazdı. Kendimizi Türkiye'nin siyasi özgürlük gücü olarak görüyoruz. HDP nezdinde bu güç yargılanıyor.

Tarihte ileri ve geri çatışması her zaman yaşanmıştır ve bugün de yaşanıyor. Şikayet ediyor olsaydım, bugün siyaset içerisinde yer almazdım. Benim için önemli olan direniştir. Figen Yüksekdağ'ın vekilliği düşürüldü. Figen Yüksekdağ'ın parti üyeliği ve parti Eş Genel Başkanlığı düşürüldü. Eğer bundan gurur duyuyorsa siyasetçiler, bu durum siyasi iktidarın ne kadar acizleştiğini, bizim de ne kadar doğru bir iş yaptığımızı gösteriyor. 

Şundan emin olsun bütün Türkiye toplumu, bugün Figen Yüksekdağ ve vekil seçilmiş kadın siyasetçiler susmayacak, konuşacak. Bu erkek iktidar partisinden bana çok söylediler, sen bir kadın olarak nasıl böyle konuşuyorsun dediler. Ben bir kadın olarak, sosyalist bir kadın olarak, Türkiye demokrasi mücadelesi veren bir kadın olarak, konuşma gücünü ve özgüveni buluyorum kendimde. Ne yargı ne de bu yargınız bunu engelleyebilir. Yine aynı güvenle konuşmaya devam edeceğim. Milyonlarca kadının sözü var. Konuşamayan, konuşturulmayan, sözü, saygınlığı bulunmayan milyonlarca kadının sözü var. Konuşamayan, konuşturulmayan, sözü, saygınlığı bulunmayan milyonlarca kadının sözü bana emanet. Benim ağzıma, benim bilincime emanet. Bu emaneti başımın üzerinde taşıdım bugüne kadar. Çok şükür yere düşürmedim. Bundan sonra da hiçbir zalim bu emaneti yere düşüremeyecek, düşürmeyi başaramayacak.

Benim memleketimin kadınları, bu ülkenin kadınları da Figen Yüksekdağ ve nice değerli kadın siyasetçi gibi, duruşlarıyla konuşmalarıyla o erkek egemen zihniyete meydan okuyacak, hesap soracaktır. Bu ülke sizin değil, bu ülke sizin babanızın malı değil. Bu ülke kadınların eseri. Bu yaşam kadınların eseri. Bu yaşamın içerisindeki yerimize de, irademize de, her türlü ruhsal algıya karşın sahip çıkmaya devam edeceğiz. Anayasa bugün Kanun Hükmünde Kararnamelerle değiştiriliyor. Ülkede Anayasa yok, tam bir anayasasızlık dönemi yaşanıyor. Bu durum ve gelişme kabul edilemez.

9 Mart 2017