Yüksekdağın avukatları: Yüksekdağın yaşadığı hukuksuzluklar siyasal rejimin yargı üzerindeki dolaysız etkisidir

Önceki Dönem Eş Genel Başkanımız Figen Yüksekdağ'ın avukatları ile milletvekilimiz Semra Güzel, genel merkezimde basın toplantısı düzenledi. Yüksekdağ'ın tutuklu yargılandığı duruşmanın yarın (14 Temmuz Salı) Ankara'da görülecek duruşmasına dikkat çekilen açıklamada, Yüksekdağ'ın tutukluluğundaki hukuksuzluklara dikkat çekildi.

Açıklamada ilk olarak Avukat Sezin Uçar söz aldı. Uçar, iktidarın siyasal restorasyonunu ağırlıklı olarak hukuk üzerinden gerçekleştirdiğini belirtti. Böylesi dönemlerin en tipik özelliğinin siyasal yargılamalar olduğunu kaydeden Uçar, “Yüksekdağ başta olmak üzere HDP’li tüm seçilmişler nezdinde yapılan yargılamalar esasta siyasal özgürlüklere yöneliktir. Müvekkilimiz de siyasi faaliyetlerinden kaynaklı yargılanıyor. Türkiye’de eşi benzeri az bulunan uygulamalarla karşı karşıya geldi” dedi.

Avukat Ezgi Güngördü ise şöyle konuştu:

Yüksekdağ'ın davalarındaki suçlamalar HDP'nin siyasi faaliyetlerinden ibarettir

Müvekkilimiz Figen Yüksekdağ Kasım 2016 tarihinden bu yana, aynı dönemde tutuklanan HDP’li kadın vekiller ile birlikte Kocaeli (Kandıra) 1 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklu bulunmaktadır. Yüksekdağ Halkların Demokratik Partisi Van Milletvekili ve Eş Genel Başkanı olduğu sırada 4 Kasım 2016 tarihinde Diyarbakır 2. Sulh Ceza Hakimliği’nin kararı ile tutuklanmış olup daha sonra 20 Eylül 2019 tarihinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2014/146757 numaralı soruşturma dosyası kapsamında Ankara 1. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından ikinci defa tutuklanmıştır. Dokunulmazlıkların kaldırılması sonrası Yüksekdağ’ın milletvekilliği; Anayasaya, Meclis iç tüzüğü ve uluslararası mevzuata aykırı şekilde düşürülmüş, akabinde parti genel başkanlığı ve parti üyeliği de düşürülmüştür. Yüksekdağ hakkında 40’tan fazla fezleke düzenlenmiştir. Hali hazırda devam eden biri Silvan’da üçü Ankara’da olmak üzere 4 yargılama bulunmaktadır. 

Yüksekdağ'ın tutuklu olarak yargılanmaya devam ettiği davada suçlamalara gerekçe olarak eşbaşkanı olduğu HDP’nin siyasi faaliyetleri çerçevesinde yapmış olduğu miting konuşmaları, il/ilçe parti binası açılışlarında yaptığı konuşmalar, basın mensuplarıyla yaptığı röportajlardaki ifadeler gösterilmiştir. Bir diğer ifade ile müvekkilimize atfedilen tüm suçlamalar, Yüksekdağ’ın milletvekili olarak katıldığı eylem ve etkinliklerde yaptığı konuşmalardan ibarettir. Müvekkilimiz Yüksekdağ, HDP Eş Genel Başkanı olarak yaptığı siyasi parti faaliyetlerini mahkeme kürsülerinde aynı kararlılık ve meşruiyetle savunmaktadır.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Selahattin Demirtaş & Türkiye kararı, Osman Kavala & Türkiye kararı, HDP’li vekillerin dokunulmazlıklarının kaldırılarak tutuklanmasının başta ifade özgürlüğüne aykırılık olarak nitelendirildiği birçok ulusal ve uluslararası raporlara dayanarak bulunduğumuz tahliye talepleri reddedilmiştir. Bu noktada önemle belirtmek gerekir ki tüm tahliye taleplerimize matbu gerekçelerle, adil yargılanma hakkının ihlali olduğu yönündeki itirazlarımız ve ısrarlarımıza rağmen ret kararı verilmektedir. Dosyada bir sonraki duruşma 14 /07/2020 tarihinde (yarın) görülecektir.

Yüksekdağ zaten tutuklu yargılandığı fiiller nedeniyle yeniden tutuklu olarak yargılanmaktadır

20 Eylül 2019 tarihinde Figen Yüksekdağ hakkında, hali hazırda 4 yıla yakın süredir tutuklu yargılanmakta olduğu 6-7-8 Ekim olayları sebebiyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2014/146757 Numaralı soruşturma dosyası kapsamında Selahattin Demirtaş ile birlikte yeniden tutuklama kararı verilmiştir. Bu soruşturma dosyasında Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş şüpheli değillerdir.  6-7-8 Ekim olayları sonrası HDP MYK tarafından atılan twit gerekçesiyle başlatılan bu soruşturmada, soruşturma başlatıldıktan sonra milletvekillerinin dosyaları ayrılmıştır. Yüksekdağ hakkında da ayrıma kararı verilmiş olup ayrılan soruşturma dosyası Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 4 yıldır zaten yargılama konusudur. Bir diğer ifade ile müvekkilimizin ikinci kere tutuklu konumda olmasına sebep olan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı dosyası HDP’nin milletvekili olmayan diğer MYK üyeleri için devam eden ve 2014’ten tutuklama kararına kadar olan sürede de herhangi bir gelişme olmayan bir dosyadır. Tutuklama tarihinde dosyada gizlilik kararı alınmış olup dosya içeriği hakkında daha fazla bilgimiz bulunmamaktadır. 

Müvekkilimiz Yüksekdağ, aynı fiilden dolayı iki defa yargılanan, dahası aynı fiil nedeniyle hakkında iki tane tutuklama kararı verilen tek siyasetçidir. Tutuklama kararına karşı her ay, “aynı fiilden dolayı iki kere yargılama olmaz” (Non Bis İn İdem) ilkesi gerekçe gösterilerek itiraz yapılmakta olup tüm itirazlarımız matbu gerekçelerle reddedilmektedir. İlk itiraz sonrası verilen ret kararına karşı Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yapılmıştır. Mayıs 2020’de Adalet Bakanlığı tarafından başvuru dosyasına görüş bildirilmiştir. Bakanlık görüşünde, soruşturma dosyasının 6-7-8 Ekim olaylarına ilişkin olduğu; ancak tutuklama gerekçesi olan suçlamaların farklı olması nedeniyle tutuklama tedbirinin meşru bir amacının bulunduğu ve ölçülü olduğu değerlendirilmiştir.

Hatırlatmak isteriz ki ceza yargılamasında bir eylemin nitelendirilmesi değişebilir, ancak önemli olan eylemin kendisinin aynı kalmasıdır. Dolayısıyla müvekkilin tutuklama gerekçesi yapılan hukuki nitelendirmenin, yargılamanın devam ettiği dava dosyasındaki hukuki nitelendirmeden farklılık arz etmesi hukuka aykırılık durumunu değiştirmemektedir. Müvekkil zaten tutuklu yargılandığı fiiller nedeniyle yeniden tutuklu olarak yargılanmaktadır.

Yüksekdağ hakkındaki AİHM başvurusunda henüz karar çıkmamıştır

Bu tarihe kadar Yüksekdağ hakkında 11 dosya karara çıkmıştır. Ahmet Davutoğlu hakkında yaptığı konuşmalar sebebiyle açılan ve hükümeti aşağılama suçlamasıyla yargılandığı 2 dosyada ve iftira suçlamasıyla yargılandığı 1 dosyada beraat kararı verilmiştir, kalan 9 dosyada cumhurbaşkanına hakaret ve propaganda suçlamalarıyla farklı sürelerde hapis ya da para cezasına hükmedilmiştir.

Müvekkilimiz Yüksekdağ hakkında AİHM önünde olan ihlal başvurusuyla ilgili henüz bir karar verilmemiştir. Müvekkilin özgürlük ve güvenlik hakkı bakımından süre giden bir ihlal söz konusu olmakla birlikte, bu durum Yüksekdağ’ın tutukluluğunun devamı bakımından bir gerekçeye dönüşmemelidir. Demirtaş hakkında verilen AİHM kararı, tüm vekiller bakımından da bağlayıcıdır ve müvekkilimiz Yüksekdağ’ın özgürlüğü yönünde bir karar verilmelidir.

Hapishaneden gönderilen mektup ve fakslara keyfi bir biçimde sansür uygulanmaktadır

Müvekkilimizin Kasım 2016 tarihinden bu yana tutuklu bulunduğu Kandıra Cezaevi şartlarından da bahsetmek isteriz. Pandemi tedbirleri kapsamında aile ve avukat görüşleri kapalı olarak yapılmaktadır. Eylül 2019’da alınan bir kararla, kitap ve süreli yayınlar sadece doğum günü ve bayram gibi özel günlerde gönderilebilmektedir. Hapishaneden gönderilen mektup ve fakslara keyfi bir biçimde sansür uygulanmakta, en küçük olay dahi disiplin cezasına konu edilmektedir. Figen Yüksekdağ’ın sağlık durumu iyi, morali her zamanki gibi yerindedir.  

Biz Figen Yüksekdağ’ın avukatları olarak Türkiye tarihinin en kritik dönemlerinde eş genel başkanlık görevini üstlenmiş bir kadın parti lideri olan müvekkilimizin yaşadığı hukuksuzlukların; siyasal rejimin, yargı üzerindeki dolaysız etkisinin tezahürü olduğu kanaatimizi siz değerli basın mensupları ve kamuoyuyla paylaşmak isteriz.

Son olarak söz alan HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel ise şunları kaydetti:

Yüksekdağ'lar içeride biz dışarıda kadın mücadelesi yürütüyoruz

AKP, iktidarını kadınlara yönelik düşmanlık üzerinden yürütüyor. Bugün bunun bir parçası olarak Figen Yüksekdağ, Gültan Kışanak, Sebahat Tuncel ve birçok kadın siyasetçi kadın mücadelesi yürüttükleri için rehineler. Bu mücadeleyi yıllardır yürütüyoruz yine yürütmeye devam ediyoruz. Biz bu mücadeleyi toplumun öznesi olarak yürütüyoruz. Bugün hayatın her alanında Figen Yüksekdağ, Gültan Kışanak, Sebahat Tuncel binlerce kadın bu mücadeleyi cezaevinde yürütüyor. Biz de bulunduğumuz her alanda bu mücadeleyi yürüteceğiz.

13 Temmuz 2020