Yüksekdağ: İktidar hazırlanmakta olduğu seçimi HDP’yi kapatarak kazanmak istiyor

Önceki dönem Eş Genel Başkanımız Figen Yüksekdağ'ın, Kobanî Davasının dün (18 Mayıs) Ankara Sincan'da görülen 2. duruşmasında yaptığı savunmanın ikinci ve son kısmı:

Suçları ne olursa olsun, kim olursa olsun, fikrini beğenin ya da beğenmeyin -ki belki de Demokrat Parti iktidarını ben onlardan daha fazla eleştiririm bugün baktığımda- ama siyasetçilerin Meclis’ten alınıp, halkın seçilmiş temsilcilerinin Meclis’ten alınıp yargılandığı, ceza verildiği ve bunun için Anayasa’nın çiğnendiği yargı uygulamalarını darbeciler yapmıştı. Milli Birlik Komitesi yapmıştı. Bugün de AKP-MHP koalisyonu yapıyor bunu. Saray iktidarı yapıyor ve onlarla koalisyon hayaliyle hareket edenler yapıyor. Bugünkü yargılamaların her birisi darbe yargılamasıdır ve bu kapsamda değerlendirilmek zorundadır. En azından şunu söyleyebilirim tarih bu kapsamda değerlendirecek. Bugün ne olacağı önemli değildir. Bu dava hakkında tarihin ne söyleyeceği, toplumun ne söyleyeceği önemlidir ve ben size yarın bakın çok uzak bir geleceğe gitmeden hemen yarın tarihin ve toplumun ne söyleyeceğini söylüyorum, anlatıyorum.

Siyasi iktidar hazırlanmakta olduğu seçimi HDP’yi kapatarak kazanmak istiyor

Yani benim gibi görmek için gerçekten alim olmaya gerek yok. Bu yargılamanın, böyle bir hukuksuzluğun, böyle bir haksızlığın, böyle bir garabetin başka hiçbir açıklaması olamaz. Siyasi iktidar bizden intikam almak istiyor, siyasi iktidar bizi devre dışı bırakmak istiyor. Siyasi iktidar hazırlanmakta olduğu seçimi HDP’yi suçlu ilan ederek hatta onu kapatarak kazanmak istiyor, bu seçimlere böyle gitmek istiyor. Kendi siyasi bekasını bizim yıkımımız üzerinden kurmak istiyor. Yargı kurumunu da sizi de buna çok açık bir biçimde alet ediyor. Yıllardan beri, 5 yıldan beri yaptığı şey budur. 

Yargı iktidarın dublörü oldu, iktidar kendisi oynamak istemediği rolü yargıya oynatıyor

Bakın önceden yargı siyasetin figüranına dönüştü denirdi, deniyordu. Şu an figüran da değil yargı kurumu, heyetler artık figüran da değiller, dublör konumunda. Yani siyasi iktidar kendisi oynamak istemediği rolü yargıya oynatıyor. “Bu süreci benim götürmem gerekiyor ama bu filmin başrol oyuncusu benim evet jön benim” diyor. “Benim şunu atlamam lazım ama ben atlayamam, sen dublörsün benim yerime sen atlayacaksın” diyor. Şu an hikâyenin özü budur. “Bir tane araba kazası sahnesi var, kazayı sen geçireceksin, arabayla gidip kamyona sen çarpacaksın” diyor, yargının durumu bu. Yani yargı kurumu bugün siyasi iktidarın dublörü pozisyonunda, yani onun yapmak istemediği işleri, onu parlatmak ve onun bekasını güvence altına almak adına yapmaya zorlanan ve yapmaya göre kurgulanmış bir kurumsal yapıya dönüştü. İşte bizim davamız bunun laboratuvarıdır. 

HDP davaları yargı-siyaset mekanizmasının uygulama süreçlerinin laboratuvarı olmuştur

Açın bakın bütün HDP davalarını, bu yargının siyasallaşmasının ve yargı-siyaset mekanizmasının uygulama süreçlerinin kurulma, oluşturulma, geliştirilme şeklini her bir aşamada görürsünüz. Başlangıç aşamasından tutun da bugünkü geliş aşamasına kadar laboratuvar olarak kullanılmıştır HDP davaları. Bugün burada bir kere daha siyasi iktidarın kötü buluşları için bu davanın laboratuvar olarak kullanılmasına kimsenin izin vermemesi gerekiyor. En başta biz izin vermeyeceğiz. 

Bu davada asla yargılanan olmayacağız, siz de iktidarın figüranı olma rolünüzü reddedin

Bu davada asla ve asla yargılanan olmayacağız. Biz bu davada sadece siyasi iktidarı yargılayan taraf olacağız. Ve bugün yaşanan bütün hukuksuzluklara rağmen, hakkımızda yürütülen bütün siyasi linç kampanyalarına rağmen halkımız için de haklarımız için de hakikat için de hakikatin katledilmesi karşısındaki mücadelenin yürütülmesi için de bundan sonraki aşamada da duruşumuzu koruyacağız. Heyetinizin de oluşturulan, kurulan bu deneyin basit bir parçası olma rolünü, siyasi iktidarın figüranı olma rolünü reddetmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu rolü reddetmelisiniz. Biz bu siyasi iktidar tarafından kurulan büyük kapsamlı tezgahın reddedilmesinin Türkiye’nin yakın geleceği bakımından büyük öneme haiz olduğunu biliyoruz. Burada herhangi bir yargılama yapılmıyor, burada herhangi bir dava görülmüyor. Halkların Demokratik Partisi Türkiye siyasetinin geleceğinin ve bugünün belirlenmesinde ne kadar kritik bir yerde duruyorsa bugün bu dava da o önemdedir. Dolayısıyla sizin bu soruşturmadaki tavrınızla bu dava günleri Türkiye’nin geleceğinin belirlenmesi bakımından oldukça kritik günlerdir. 

Bu dava hakkında yapılması gereken en doğru şey siyasetin yargısından halkın yargısına bırakılmasıdır

Biz bu nedenle şimdiye kadar siyasi iktidar oyunlarının parçası olmadığımız gibi burada da oyun oynama niyetimizin olmadığını çok net bir biçimde ifade ettik. Sadece gerçekleri ifade edeceğiz. Bu gerçeklerin her biri karşısında hesap vermesi gereken de siyasi iktidardır. Hesap sorma kararlılığımızdan da vazgeçmeyeceğiz. Ben çok fazla tekrara girmeyi istemiyorum, ihtiyaç duyduğumda yapacağım ekler olacaktır. Ama yapmanız gereken, sizden talebimiz bu davadan çekilmenizdir. Bu dava hakkında yapılması gereken en doğru şey siyasetin yargısından halkın yargısına bırakılmasıdır. Siz bunu yapsanız da yapmasanız da halkın yargısı işlemeye devam edecektir. Her zaman bu böyle olmuştur. Yargı sadece mahkeme salonlarında olmaz, yargının en kudretli yürüdüğü kulvar halkın ve toplumun bağrıdır, vicdanıdır, hafızasıdır. Kendi cenahında bunun hakikat yargılamasını yapmaya devam edecektir. Bunun karşısında sizin yapacağınız en doğru şey de bu davadan çekilmektir. Ben reddi hakim talebimi bu vesileyle sözlü olarak da ifade etmiş bulunuyorum ve bütün arkadaşlarımı selamlıyorum.

19 Mayıs 2021