Mardin Milletvekilimiz Gülser Yıldırım, Roboski ve Maraş Katliamlarının anmaları sırasında üniversite öğrencilerine yönelik saldırılar karşısında güvenlik güçlerinin tutumu ve "makul şüphe" uygulamalarını İçişleri Bakanı Efkan Âlâ'ya sordu.

Önergenin gerekçesi şöyle:

Roboski ve Maraş Katliamlarının yıldönümü dolayısıyla Maraş Sütçü İmam, Adana Çukurova, Ankara Gazi, İzmir Dokuz Eylül, Erzincan ve Bingöl Üniversitelerinde yapılan anmalara, polis gözetiminde ve desteğinde faşist gruplar saldırdı. Bu saldırıları gerçekleştiren gruplara yönelik güvenlik güçlerinin hiçbir müdahalesi söz konusu olmazken, saldırıya uğrayan öğrenciler önce darp edildi, akabinde gözaltına alındı. Demokratik protesto eylemleri sırasında güvenlik güçlerinin tutumu ve yapılan ev baskınlarında "makul şüphe" uygulamaları darbe dönemi koşullarını yeniden güncellemiştir. 


Gülser Yıldırım, Efkan Âlâ'ya şu soruları yöneltti:


1) Muhalif üniversite gençliğine yönelik son saldırı ve gözaltıları Roboski Katliamının anılmasını ve katliamcıların teşhir edilmesini önlemek amacıyla mı yapılmaktadır?


2) Çukurova Üniversitesi'ndeki Roboski anması sırasında, dışarıdan gelen ve yaşları 40-50 arası değişen eli sopalı ve belinde silahlarla gezen grup kampüs alanına nasıl ve hangi gerekçe ile alındı?


3) Çukurova Üniversitesi'nde İnsan Hakları yetkililerinin dışarıdan gelen grubun dağıtılmasını güvenlik güçlerinden istemesine rağmen güvenlik güçleri neden söz konusu gruba müdahalede bulunmamış, öğrencilerin bulunduğu kütüphane ve dersliklere gaz bombalarıyla saldırıp öğrencileri darp ederek gözaltına almıştır?


4) Demokratik protesto haklarını kullanan öğrencilere saldıran gruplara karşı açılması gereken davalar neden en temel insan haklarını kullanan öğrencilere karşı uygulanmaktadır?


5) Normalleşme ve ileri demokrasi söylemini her yerde dillendiren hükümet çevreleri, demokratik protesto haklarını kullanan öğrencilere karşı uygulamaya konulan yargı ve güvenlik kuvvetlerinin baskı kıskacına karşı herhangi bir önlem almayı düşünmekte midir?


6) Sivil polisler ile birlikte hareket eden ve kampüs alanlarına rahatlıkla giren saldırgan gruplara ve görevini kötüye kullanan sivil polislere karşı her hangi bir önlem almayı düşünüyor musunuz?