Van Milletvekili Kemal Aktaş, sürüncemeye bırakılan Lice katliamı davasında etkili soruşturulması için Meclis İnsan Hakları Komisyonu'nun girişimde bulunmasını istedi.

Komisyon başkanlığına dilekçe veren Aktaş, 2'si asker 16 kişinin öldürüldüğü katliamın davasının zaman aşımına bir gün kala açıldığını, güvenlik gerekçesiyle önce Eskişehir'e, ardından da İzmir'e gönderildiğini hatırlattı, "Geçtiğimiz günlerde sanık avukatlarının yaptığı başvuruyu karara bağlayan mahkeme heyeti, davanın görülmesini durdurmuştur" dedi.

Katliam davasının zaman aşımına uğrama tehlikesinin bulunduğuna dikkat çeken Aktaş, "Olaydan mağdur olan vatandaşların yakınlarının tarafıma iletmiş olduğu dava dosyası ve eklerinin incelenerek dosyanın görülmesi yönündeki taleplerinin komisyonumuzca değerlendirilerek yaşanan ağır hak ihlallerinin etkili soruşturulması yönünde gerekli girişimlerde bulunulması komisyonumuzun misyonu açısından büyük önem taşımaktadır" diye belirtti.

Aktaş, dilekçesi ile birlikte Lice Adalet Arıyor Platformu'nun hazırladığı raporu da komisyona sundu. Söz konusu raporda, tanıkların anlatımları ile dava süreci yer alıyor.

Van Milletvekili Kemal Aktaş ayrıca, Meclis'te bir araştırma komisyonu kurulması için TBMM Başkanlığı'na araştırma önergesi verdi.

Aktaş'ın araştırma önergesinin gerekçesi şu şekilde:

"Bundan 21 yıl önce bu ülkenin karanlık hafızalarından biri olan Lice katliamı yapılmıştı. Tuğ. General Bahtiyar AYDIN şüpheli bir şekilde öldürülmüş, ardından Lice de katliam yapılmıştır. 17 insanımız hayatını kaybetmiş 100’lercesi yaralanmıştır. 401 ev, 287 iş yeri talan edildikten sonra yakılıp yıkılmış. 21 yıl önce yaşanan bu olayın günümüze kadar irdelenmemiş olması da Lice katliamının gerçekleşmesiyle paraleldir. Bu katliamların hala adalet karşısına çıkarılamaması bizler için yeni katliamların habercisi niteliğindedir. Hal böyle iken bu olay zaman aşımına uğratılmak istenmiştir. Yapılan insanlık dışı uygulamaların zaman aşımı kapsamına girmeyeceğiçünkü insanların hafızalarını ve vicdanlarının zaman ile silinmeyeceği bilinmektedir. Yaşanan vahşetin ancak gerçek bir hesaplaşma ve adalet ile vuku bulması sonrasında kamuoyu vicdanına bırakılabilir.

Adalet peşinde olan Lice’liler adli ve idari makamlara başvurarak olayın aydınlatılması, faillerin yargı önüne çıkarılması için 20 yıl süren amansız bir mücadele verdiler. Ancak ulusal yargı makamları başlatılan adli ve idari soruşturmayı zamanaşımına uğratmak için tozlu raflara bıraktı. Lice halkı yılmadı, hak ihlallerini AİHM’e taşıdı. Avrupa insan Hakları Mahkemesi Türkiye Cumhuriyeti Devleti aleyhine hak ihlalinin en fazla olduğu yerin Lice olduğunu kararlarıyla hüküm altına aldı, tarihe not düştü.

22.10.2013 tarihinde Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianame katliamın zamanaşımına uğrayacağı gün Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Her ne kadar davanın sanıkları o dönem Diyarbakır İl Jandarma Komutan’ı olan Eşref HATİPOĞLU ve o dönem JİTEM tim komutanı olan Tünay YANARDAĞ olsa da aslında bu olayın devletin karanlık dehlizlerinde planlanmış, kasıtlı uygulamalar neticesi ile meydana geldiği aşikârdır.

Cumhuriyet tarihinin en karanlık yılı olarak adlandırılan 1993’te peş peşe şüpheli ölüm ve suikastlar yaşandı. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın ani ölümü, Orgeneral Eşref Bitlis’in uçağının düşmesi, Tuğgeneral Bahtiyar Aydın’ın öldürülmesi, gazeteci Uğur Mumcu suikastı, Bingöl’de 33 erin öldürülmesi, Mardin İl Jandarma Alay Komutanı Albay Rıdvan Özden’in vurulması, Sivas, Cizre, Kulp, Şırnak, Lice katliamları birbirini izledi.

Dönemin Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın’ın ve 16 kişinin ölümüyle ilgili soruşturma zaman aşımına bir gün kala tamamlandı. Faili meçhul cinayetleri araştıran Savcı Osman Coşkun tarafından hazırlanan iddianamede, dönemin Diyarbakır Jandarma Alay Komutanı emekli Albay Eşref Hatipoğlu ve Üsteğmen Tünay Yanardağ hakkında ağırlaştırılmış ömür boyu hapisle 24 yıla kadar hapis cezası istemiyle Diyarbakır 8. Ağır ceza mahkemesinde açılan dava güvenlik gerekçesiyle önce Eskişehir’e ardında da İzmir’e alınmıştır.

13.06.2014 tarihinde görülen davanın ilk duruşmasında yargılamanın durdurulmasına karar verilmiştir. Kürt halkının demokratik taleplerinin şiddetle bastırılması konseptinin yürürlükte olduğu yıllarda yaşanan insanlık dışı eylemlerin en belirgin uygulamalarından biri olan Lice olaylarının araştırılarak aydınlatılması; Türkiye’nin demokratikleşmesi için oldukça önem arz etmektedir.

Kürt coğrafyasında işlenen onlarca cinayet ve insanlık dışı katliam davaları gibi Lice ilçesinde yaşanan olayların görüldüğü dosyanın da zamanaşımına uğratılma tehlikesi mevcuttur.

Kürt sorununun demokratik yöntemlerle çözülmesi yönünde ortaya çıkan iradenin sağlık bir yol alabilmesi ve bir dönemin insanlık dışı uygulamalarının açığa çıkarılması sürecin ilerleyebilmesi için hayati önem taşımaktadır.

Belirtilen gerekçelerle 1993 yılında Lice ilçesinde yaşanan olaylar ile aynı yıl içinde yaşanan benzer olay ve şüpheli tüm durumların araştırılarak açığa çıkarılması ve sorumlularının tespit edilmesi amacıyla Meclis Araştırması açılması gerekmektedir."

25.06.2014