Uzaktan eğitim süreci de AKP’nin ideolojik ihtiyaçlarına göre dizayn ediliyor

Dünya Sağlık Örgütü tarafından dünya çapında bir salgın olduğu ifade edilen Korona Virüsün Türkiye’de yayılmasına karşı alınan önlemler kapsamında eğitime önce ara verildi, ardından uzaktan eğitim programına geçildi. Bugün, uzaktan eğitim kapsamında ilkokul, ortaokul ve lise öğrencileri TRT-EBA ve Eğitim Bilişim Ağı üzerinden derslere başladı. 

Uygulamanın ilk gününe bakarak, eğitim teknikleri konusundaki eksiklere dair çok şey söylemek mümkün. Ders içeriklerinin zorluk ve anlaşılırlık düzeylerinde, anlatım tekniklerinde sıkıntılar var. Yoğun kullanım dolayısıyla sağlıklı internet erişimi sağlanamadı.  Hazırlık süresinin azlığı ile anlaşılabilir olan bütün bu teknik sorunlar ciddiyetle ele alınıp hızla giderilmeyi gerektiriyor. Ancak teknik aksaklıklar bir yana ilk gün yansımalarından görünen çok daha vahim olan sorunlar var ki bunlar öncelikle pedagojik açıdan kabul edilemez. Ortaokul öğrencilerine Adnan Menderes’in idamı ile ilgili video izlettirilmesi bunların başında gelmektedir. Ders aralarında “ara nağme” isimli programda ilahiler dinletilmesi, temel derslerle yarışan hatta onları aşan miktarda din dersi programının konulmuş olması gibi uygulamalar böylesi olağanüstü dönemde dahi eğitim süreçlerini, siyasi iktidarın ideolojik-politik ihtiyaçlarına göre düzenleme yaklaşımının göstergeleridir. AKP-MHP iktidarının yaratmak istediği tekçi rejimin “biat eden, kindar nesil” yetiştirme arzusunun eğitim içeriklerindeki yansımasıdır. Milyonlarca öğrencinin gelişimini, psikolojisini etkileyecek bu yaklaşım kabul edilemez. Bu toplumun ihtiyacı iktidarın ideolojik-politik propagandalarıyla tektipleştirilmiş değil; demokratik, bilimsel eğitim ışığında yetişen, bağımsız düşünme ve üretme yeteneği olan, insanlık tarihinin kazanımları olan evrensel değerlerle uyumlu, birbirine ve yaşama/doğaya saygılı nesillerdir. 

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, toplumdan gelen tepkiler üzerine sosyal medyada “güvenip denetleme ihtiyacı duymadığım ekibin hazırladığı görüntüler” diyerek üzüntülerini dile getirdi. Denetlememe yaklaşımı kabul edilemez olsa da milyonlarca öğrenci, veli ve eğitim emekçisinin en azından üzüntü bildiriminin samimiyetini pratikte görmek istediği açıktır. Bizler, en kısa zamanda sürecin sorumlularının açığa çıkartılıp gereğinin yerine getirilmesinin takipçisi olacağımızı ifade etmek isteriz. 

Uzaktan eğitim materyallerinin yayınlamadan önce bilim insanlarından oluşan bir kurul tarafından değerlendirilmesi, bilimsel gerçeklikle bağdaşmayan, pedagojik açıdan uygun olmayan içeriklerden arındırılması zorunluluktur.  Eğitim süreçleri, başta eğitim ve bilim emekçileri sendikaları olmak üzere eğitim sürecinin tüm bileşenlerinin katılımı ve gözetiminde örgütlenmelidir.  Milli Eğitim Bakanlığı bir an önce meseleyi gereken ciddiyette ele almaya başlamalıdır.

Sevtap Akdağ Karahalı
HDP Eğitim Politikaları, Spor ve Kültür-Sanat Komisyonu Sözcüsü
24 Mart 2020