Diyarbakır Milletvekilimiz Feleknas Uca, bölgede savaş konsepti faaliyeti yürüten özel harekat timlerine ilişkin İçişleri Bakanı Selami Altınok'un yanıtlaması istemiyle bir soru önergesi verdi. Önergenin gerekçesi şöyle:

İnsan Hakları Derneği, bölgedeki çatışmalı ortama dikkat çektiği ve ölümlere ilişkin hazırladığı raporda, 21 Temmuz ile 28 Ağustos tarihleri arasında çoğunluğu Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde olmak üzere 6’sı çocuk 47 sivilin kolluk güçlerince öldürüldüğünü; gözaltına alınma endişesiyle hastaneye gidemeyen, güvenlik güçleri tarafından hastaneye götürülmesine izin verilmeyen yaralılar da dâhil 12'si çocuk olmak üzere 130 kişinin ağır yaralandığını belirtmektedir.

Ayrıca 7 Haziran’dan 26 Ağustos’a kadar Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde Bakanlar Kurulu ve valilik kararları ile Siirt, Şırnak, Dersim, Ağrı, Antep, Kars, Diyarbakır, Hakkâri, Dersim gibi 15 ilde toplan 150 “özel güvenlik bölgesi” ilan edilmiştir. Hala çatışmaların yoğun olarak yaşandığı bu illerde sürekli olarak 'sokağa çıkma yasakları' ilan edilmektedir.

Çatışmaların yoğun yaşandığı bölgelerde bütün inisiyatifi elinde tutan özel hareket timleri, insan hakları ve sivil toplum örgütleri temsilcilerinin, gazetecilerin, seçilmiş belediye başkanlarının ve milletvekillerinin buralara girişini de engellemektedir.

18 Ağustos Salı günü Hakkâri’nin Şemdinli ilçesine bağlı Şapatan köyünü bombalayan, ilçede binlerce insanın göç etmesine sebep olan özel hareket timleri HDP milletvekillerinden oluşan heyetin bölgeye girişini yasaklamıştır. 21 Ağustos Pazartesi günü Evrensel gazetesinde çıkan habere göre heyette yer alan milletvekilleri "Burada valilik, kaymakamlık ve kolluk güçlerinin emirlerine uymayan, doğrudan Cumhurbaşkanı'na bağlı birliklerin olduğuna" dikkati çekerek, özel hareket timleri kıyafeti giyen bu kişilerden bazılarının Türkçe konuşmadığını ifade etmiş, söz konusu kişilerin Varto’da da olduğunu iddia etmiştir. Ayrıca bu birliklerden kolluk kuvvetlerinin dahi haberdar olmadığını dile getiren milletvekilleri, bunların Şemdinli’de kendilerine "Burada biz çalışıyoruz, Vali değil," dediğini ve "Güvenliğiniz yok, yarım saat içerisinde burayı terk edin," şeklinde tehdit ettiklerini aktarmışlardır. Yine 24 Ağustos Pazartesi günü ise DBP'li Silvan Belediyesi binasında özel hareket timleri, bizlere "Ben devletim!" diyerek sözlü ve fiziksel saldırıda bulunmuştur.

Bölgedeki bu çatışmalı süreç devam ederken, 7 Ağustos Cuma günü Aydınlık gazetesinde "BORA Tugayları Sahaya İniyor" başlığıyla manşetten verilen bir haber ise dikkat çekmiştir. Habere göre; "TSK’nin bir yıl boyunca 'geniş çaplı hazırlık' yaparak PKK’ye karşı mücadele etmek üzere oluşturduğu 'Bora Tugayları' isimli birliklerin olduğu" iddia edilmiş ve söz konusu haberde, "Bora Tugayları isimli grupta 300 ila 500 kişinin yer aldığı ve 9 birlikten oluştuğu, bunlardan altısının ise Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da diğer üçünün de Denizli, İstanbul ve Ankara’da görev yapacağı" öne sürülmüştür.

1990’lı yıllarda Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde yürürlükte olan OHAL uygulamaları, bugün 'Özel Güvenlik Bölgesi' ve 'Askeri Güvenlik Bölgesi Kanunu' uygulamaları ile karşımıza çıkmaktadır. 'Özel güvenlik bölgesi' ilan edilen bu bölgelerde yerleşim birimlerinde özel hareket timlerince siviller rastgele taranmakta, evler ateşe verilmekte, köyler boşaltılmaktadır.

Bu yaşananlar, yani 'özel güvenlik bölgelerindeki özel hareket timlerinin uygulamaları, 1990’lı yıllarda Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde binlerce sivilin katledilmesi, yüzlerce köyün boşaltılması gibi uygulamalarda rol alan JİTEM’i akıllara getirmektedir. Bugün kamuoyunda ciddi endişe yaratan şey ise bölgede JİTEM'in yerine 'BORA Tugayları'nın kurulduğu yönündeki iddialardır.

Bu çerçevede;

  1. 1

    Aydınlık gazetesinde iddia edildiği gibi PKK’ye karşı mücadele etmek için Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde konumlandırılmış özel birlikler şeklinde örgütlenen 'BORA Tugayları' adında birliklerin olduğu doğru mudur?

  2. 2

    'BORA Tugayları' adında birliklerin olduğu doğru ise bu birlikler ne amaçla kurulmuştur? Yine söz konusu birlikler kim tarafından kurulmuştur? Bu birlikler hangi kuruma ya da kişiye bağlı olarak çalışmaktadır?

  3. 3

    Bölgede Cumhurbaşkanlığına ait birlikler olduğu doğru mudur? Evrensel gazetesinde çıkan haberde Cumhurbaşkanlığına bağlı olduğu iddia edilen birlikler ile 'BORA Tugayları' arasında bir ilişki var mıdır? Eğer Cumhurbaşkanlığına bağlı birlikler varsa bu birlikler 'BORA Tugayları' adlı birlikler midir?

  4. 4

    'BORA Tugayları'nın 300 ila 500 kişiden oluştuğu ve söz konusu tugayların 9 birlik şeklinde örgütlediği iddiası doğru mudur? Doğru ise bu birimlerin altısının Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde, diğer üç birimin de İstanbul, Ankara ve İzmir’de konuşlandırıldığı iddiası doğru mudur?

  5. 5

    Son 37 günde Lice, Silopi, Silvan, Yüksekova başta olmak üzere 'özel güvenlik bölgesi' ilan edilen bölgelerde 38 sivilin infazı 'BORA Tugayları'na bağlı özel hareket timleri tarafından mı gerçekleştirilmiştir?

  6. 6

    Yine 18 Ağustos günü Hakkâri’nin Şemdinli ilçesinde "Burada biz çalışıyoruz, vali değil," diyen ve 24 Ağustos Pazartesi günü de Silvan'da "Ben devletim" diyerek milletvekillerimizi tehdit eden özel hareket timleri 'BORA Tugayları'na bağlı kişiler midir?