TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA
Aşağıda belirtilen sorularımın Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim. 22.01.2014
A. Levent TÜZEL
İstanbul Milletvekili
Basında çıkan haberlere göre; 19 Ocak 2014 tarihinde Adana-Gaziantep yolu üzerinde Ceyhan Gişeleri yakınında “kaçak silah ve mühimmat ihbarı üzerine” Jandarma tarafından 3 TIR’da arama başlatılmıştır. TIR’ları kullanan üç şoför, kelepçelenerek gözaltına alınmış, TIR’lardan ikisi arama ve ön incelemenin tamamlanmasını müteakip detaylı arama için Adana merkeze doğru yola çıkarılmıştır. Operasyon kapsamında jandarmanın dört TIR’ı daha durdurduğu ve aranan TIR sayısının yediye çıktığı öne sürülmüş, ancak daha sonra edinilen bilgilerde bu TIR’ların aranmadığı ve aranan üç TIR’ın, 4.5 saat süren aramanın ardından Gaziantep’e doğru yola çıktığı öğrenilmiştir. Adana Valiliği tarafından yapılan açıklamada ise, bu TIR'ların MİT'e ait olduğu ve kontrollerin ardından yollarına devam ettikleri belirtilmiştir.
Başbakan R.Tayyip Erdoğan, MİT TIR’larıyla ilgili olarak, “savcılar benden izin almadan TIR’ları arayamaz”, AKP sözcüsü Hüseyin Çelik, ise, "TIR'ların durdurulması haddini bilmezliktir. TIR'daki malzemenin ne olduğu hiç kimseyi ilgilendirmez. MİT yasası belli, kimse kafasına göre arama yapamaz. Yanlış yapan savcı hesap verir," ifadelerini kullanmıştır.
Konuyla ilgili olarak;
1) Durdurulan TIR’larla ilgili bir soruşturma başlatılmış mıdır?
2) Adana Valiliği'nden yapılan açıklamada bahsedilen “rutin faaliyet” nedir? Silah ve mühimmat taşımak MİT'e ait araçların yaptığı rutin faaliyetler arasında sayılmakta mıdır?
3) MİT’e ait olduğu açıklanan TIR’larda insani yardım malzemesi var ise, neden aranmalarına izin verilmemektedir?
4) Bu TIR'ların “silah ve mühimmat” taşıdığı iddiaları doğru mudur? Doğru ise, bu malzemeleri MİT görevlileri hangi mevzuat çerçevesinde taşımaktadır?
5) Durdurulan TIR’lar içerisinde taşınan malzemeler uluslararası normlara ve mevzuata uygun mudur? Uygun ise, TIR’larda taşınan malzemelerin bilinmesinden neden çekinilmektedir?
6) Bugüne kadar durdurulan ve aranması istenilen TIR'lar nereden yola çıkmıştır? TIR'ların varacakları nokta neresidir?
7) Türkiye'den Suriye'ye hükümetiniz bilgisi dahilinde silah sevkiyatı yapılmakta mıdır? Yapılmakta ise bugüne kadar sevkiyatı yapılan silah ve askeri mühimmat miktarı nedir? Bu sevkiyatlar hangi amaçla kimlere yapılmaktadır?
8) AKP sözcüsü Hüseyin Çelik’in olayla ilgili yaptığı açıklamada "TIR'ların durdurulması haddini bilmezliktir. TIR'daki malzemenin ne olduğu hiç kimseyi ilgilendirmez. MİT yasası belli, kimse kafasına göre arama yapamaz. Yanlış yapan savcı hesap verir," ifadelerini kullanması, anayasaya ve hukuka uygun mudur? Çelik bu açıklamayı hangi hukuk normları çerçevesinde yapmaktadır?
9) Başbakan olarak, MİT TIR’larıyla ilgili, “savcılar benden izin almadan TIR’ları arayamaz”, beyanlarınız, hangi yasal mevzuat ve hukuk normları çerçevesinde yapılmaktadır? Bu beyanlar, Cumhuriyet savcıları üzerinde siyasi baskı ve otorite kurulması ve Anayasanın 19. maddesiyle tesis edilmiş olan yargı yetkisine, yürütme erkinin müdahalesi değil midir?
Aşağıda belirtilen sorularımın Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim. 22.01.2014
A. Levent TÜZEL
İstanbul Milletvekili
Basında çıkan haberlere göre; 19 Ocak 2014 tarihinde Adana-Gaziantep yolu üzerinde Ceyhan Gişeleri yakınında “kaçak silah ve mühimmat ihbarı üzerine” Jandarma tarafından 3 TIR’da arama başlatılmıştır. TIR’ları kullanan üç şoför, kelepçelenerek gözaltına alınmış, TIR’lardan ikisi arama ve ön incelemenin tamamlanmasını müteakip detaylı arama için Adana merkeze doğru yola çıkarılmıştır. Operasyon kapsamında jandarmanın dört TIR’ı daha durdurduğu ve aranan TIR sayısının yediye çıktığı öne sürülmüş, ancak daha sonra edinilen bilgilerde bu TIR’ların aranmadığı ve aranan üç TIR’ın, 4.5 saat süren aramanın ardından Gaziantep’e doğru yola çıktığı öğrenilmiştir. Adana Valiliği tarafından yapılan açıklamada ise, bu TIR'ların MİT'e ait olduğu ve kontrollerin ardından yollarına devam ettikleri belirtilmiştir.
Başbakan R.Tayyip Erdoğan, MİT TIR’larıyla ilgili olarak, “savcılar benden izin almadan TIR’ları arayamaz”, AKP sözcüsü Hüseyin Çelik, ise, "TIR'ların durdurulması haddini bilmezliktir. TIR'daki malzemenin ne olduğu hiç kimseyi ilgilendirmez. MİT yasası belli, kimse kafasına göre arama yapamaz. Yanlış yapan savcı hesap verir," ifadelerini kullanmıştır.
Konuyla ilgili olarak;
1) Durdurulan TIR’larla ilgili bir soruşturma başlatılmış mıdır?
2) Adana Valiliği'nden yapılan açıklamada bahsedilen “rutin faaliyet” nedir? Silah ve mühimmat taşımak MİT'e ait araçların yaptığı rutin faaliyetler arasında sayılmakta mıdır?
3) MİT’e ait olduğu açıklanan TIR’larda insani yardım malzemesi var ise, neden aranmalarına izin verilmemektedir?
4) Bu TIR'ların “silah ve mühimmat” taşıdığı iddiaları doğru mudur? Doğru ise, bu malzemeleri MİT görevlileri hangi mevzuat çerçevesinde taşımaktadır?
5) Durdurulan TIR’lar içerisinde taşınan malzemeler uluslararası normlara ve mevzuata uygun mudur? Uygun ise, TIR’larda taşınan malzemelerin bilinmesinden neden çekinilmektedir?
6) Bugüne kadar durdurulan ve aranması istenilen TIR'lar nereden yola çıkmıştır? TIR'ların varacakları nokta neresidir?
7) Türkiye'den Suriye'ye hükümetiniz bilgisi dahilinde silah sevkiyatı yapılmakta mıdır? Yapılmakta ise bugüne kadar sevkiyatı yapılan silah ve askeri mühimmat miktarı nedir? Bu sevkiyatlar hangi amaçla kimlere yapılmaktadır?
8) AKP sözcüsü Hüseyin Çelik’in olayla ilgili yaptığı açıklamada "TIR'ların durdurulması haddini bilmezliktir. TIR'daki malzemenin ne olduğu hiç kimseyi ilgilendirmez. MİT yasası belli, kimse kafasına göre arama yapamaz. Yanlış yapan savcı hesap verir," ifadelerini kullanması, anayasaya ve hukuka uygun mudur? Çelik bu açıklamayı hangi hukuk normları çerçevesinde yapmaktadır?
9) Başbakan olarak, MİT TIR’larıyla ilgili, “savcılar benden izin almadan TIR’ları arayamaz”, beyanlarınız, hangi yasal mevzuat ve hukuk normları çerçevesinde yapılmaktadır? Bu beyanlar, Cumhuriyet savcıları üzerinde siyasi baskı ve otorite kurulması ve Anayasanın 19. maddesiyle tesis edilmiş olan yargı yetkisine, yürütme erkinin müdahalesi değil midir?