Temelli: Türkiye’deki rejimi görmek isteyenler gelsin savaş platosuna çevrilen Dersim’i görsün

Eş Genel Başkanımız Sezai Temelli, Dersim’de gerçekleştirilen Munzur Kültür ve Doğa Festivali’nde gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Temelli, şunları söyledi: 

Merhaba canlar, merhaba yoldaşlar, Seyit Rıza’yı Alişer’i Hüseyin Cevahir’i Mazlum Doğan’ı Sakineleri ve nicelerini saygıyla anarak konuşmama başlamak istiyorum. Hepinizi saygı ve sevgi ile selamlıyorum. 19’uncusu düzenlenen Munzur Kültür ve Doğa Festivali’ne emeği geçen bütün arkadaşlarıma teşekkür ediyorum, emeklerine sağlık. Bu festival bir direniştir. Bu festival kültürümüze, doğamıza saldıranlara, kültürümüzü ve doğamızı yok sayanlara karşı bir direniştir. O direnişi var edenlere selam olsun, onları da saygı ile anıyorum. 

Kimliklerimizle varız, kimliklerimizle var olmaya devam edeceğiz

Bu asimilasyoncu, bu yok sayan, inkarcı zihniyete karşı onlarca yıldır mücadele veriyoruz ve mücadele vermeye devam edeceğiz. Onlar yok etmeye devam ettikçe aslında tükeniyorlar. Çünkü varız, çünkü adımızla, kültürümüzle varız. Evet biz Kürdüz, Aleviyiz, biz Sünniyiz, biz Türküz, kimliklerimizle varız. Bizim adımız Dersim, bizim adımız Kürdistan, böyle varız böyle var olmaya devam edeceğiz. Onlara inat omuz omuza, yan yana gelerek kimlik siyaseti yaparak değil kimliklerimizle siyaset yaparak barış ve demokrasi mücadelesini yükselterek, bu ülkede bir arada yaşayarak Demokratik Cumhuriyeti mutlaka var edeceğiz. 

Türkiye rejimini görmek isteyenler gelip Dersim’i görsün

Bugün savaş ve şiddet politikalarından beslenenler, doğayı talan etmeye, emeği sömürmeye devam ediyorlar. Belki de bunun en bariz örneği Dersim’dir. Bugün bu ülkenin rejimi nedir, bugün bu ülke hangi koşullarda yaşıyor diye bakmak isteyen, görmek isteyen gelsin Dersim’i görsün. Her yerde gözetleme kuleleri, karakollar, kontrol noktaları, her yerde bir kuşatma hali. Sanırsınız bir savaş platosu kurulmuş ve bir senaryo devreye sokulmaya çalışılıyor. Ama bu senaryoyu mutlaka ama mutlaka bozmalıyız. Hakikatle yüzleşmeden, bu ülkede toplumsal barışı var etmek mümkün değil. Hakikatle yüzleşerek, bugün de bütün değerlerimize sahip çıkarak bu savaş ve şiddet politikalarını mutlaka geriletmeliyiz. Mutlaka faşizmi yıkmalı, Türkiye’yi demokratikleştirmeliyiz. 

Enerji ihtiyacı olduğu için değil, ceplerini doldurmak için doğamızı talan ediyorlar

Enerji ihtiyacı olduğu için baraj yapmıyorlar. Sularımızı ve doğamızı gasp ederek kendi müteahhitleri zengin olsun, kendi cepleri dolsun diye doğamızı talan ediyorlar. HES’lere o yüzden hayır diyoruz. Baraj anlayışına bu zihniyete hayır diyoruz. Yayla yasağı getiriyorlar, tarımı öldürüyorlar, ormanlarımızı yakıyorlar, topyekun bir saldırı ve imha politikası yürütüyorlar. Tüm bunlara karşı çıkma, doğamıza ve kültürümüze sahip çıkma zamanıdır. Bu ülkede binlerce, onbinlerce mayın var. Sırf Dersim’de 10 bin mayın var. Etrafa saçılmış bu savaş politikaları sonucunda yüzbinlerle ölçülemeyen mühimmat var. 

Kültür festivalinin Ayaz ve Nupelda’ya adanmış olması anlamlıdır

Tıpkı Ceylan gibi yine burada 2 çocuğumuz kaybettik. Nupelda ve Ayaz’ı kaybettik. Bugüne kadar binlerce çocuğumuzu bu kirli savaşta kaybettik. Sorumluları yok, sorumluları yargılanmıyor ve suç yanlarına kalıyor. O yüzden diyoruz ki çocuklarımıza sahip çıkacağız, çocuklarımızın geleceğinin bu savaşta yok edilmesine mutlaka engel olacağız. Dolayısıyla bu kültür festivalinin bu iki çocuğumuza adanmış olması çok anlamlıdır. Bu isimleri unutmayalım. Unutulmasına izin vermeyelim. Bunların hesabını mutlaka soralım. 

Yönetemiyorlar, yönetemedikçe şiddete sarılıyorlar ama bu böyle gitmez

Bugün içinde bulunduğumuz koşullar, gerçek anlamda bir çürümeyi ve çöküşü ifade ediyor ama umutsuzluğa kapılmayalım, tüm bunların üstesinden gelebiliriz, bu enkazı kaldırabiliriz bu köhne düzenden, bu köhnemiş iktidardan kurtulabiliriz. Hep birlikte faşizme karşı omuz omuza vererek bu mücadeleyi mutlaka büyüteceğiz ve biz kazanacağız, bundan kimsenin şüphesi olmasın. Bugün uyguladıkları ekonomi politikalarıyla toplumları, halkları yoksulluğa mahkum ediyorlar. Merkez Bankası Başkanı meselesinde yaşandığı gibi bugün birçok vakada gördüğümüz şey aslında bir yönetememe halidir. Yönetemiyorlar, yönetemedikçe de şiddeti ve baskıyı artırıyorlar, yönetemedikçe doğamıza, insanımıza ve kültürümüze saldırmaya devam ediyorlar. Bugün Kürt halkının, Alevi toplumunun haklarını yok sayarak, ayrımcılığı dayatarak, insanları birbirine düşman ederek ayakta durmaya çalışıyorlar. Bu böyle gitmez diyoruz, biz bir arada yaşama irademizi çok net ortaya koyduk ve eşit yurttaşlık temelinde bir anayasayı gelin hep birlikte yapalım diyoruz. Bu mücadeleyi mutlaka kazanacağız, faşizme karşı mücadeleyi yükseltirken, hepimiz yan yana gelerek demokratik müzakerenin yolunu da açacağız. Bir arada yaşama irademizin hayat bulabilmesi için demokratik müzakere toplumsal uzlaşma talebinde, eşit yurttaşlık haklarının var olduğu bir anayasayı yapacağız; bunu yapmak için yan yana gelmeliyiz. 

Nasıl ki gücümüzle yerel iktidarları değiştirdik, hep birlikte bu iktidarı da değiştireceğiz

Bakın yerellerde birçok yerde iktidara geldik. HDP olarak iktidara geldik. Ama sadece HDP olarak iktidara gelmedik, halklar iktidara geldi, Aleviler, Kürtler iktidara geldi, 72 millet iktidara geldi. Ne demiştik, üreten biziz yöneten de biz olacağız. Şimdi hep birlikte yerel demokrasiyi yerellerde var edeceğiz. Tıpkı 2004’te başladığımız gibi Songül Erol Abdil ile. 2009’da Edibe Şahin ile 2014’te Nurhayat ile Mehmet Ali Bul ile var ettiğimiz yerel demokrasi anlayışımızı olduğumuz her yerde daha güçlü bir şekilde hayata geçireceğiz; birlikte üreteceğiz birlikte yöneteceğiz. Herkes karar süreçlerine katılacak. Mahalle ve kent meclislerimizle, ortak iyi için, hepimiz için en iyi çözümü birlikte var edeceğiz. Demokrasi ittifakıyla ve demokratik bir anayasa ile Türkiye'nin önünü açacağız. Sadece yerellerde değil, Türkiye batısında nasıl ki gücümüzle yerel iktidarın değişimi mümkün kıldık yine bu mücadelemizle iktidarı hep birlikte iktidarı da değiştireceğiz, hep birlikte iktidar olacağız. 

Dersim’de olduğu gibi Türkiye’nin her yerinde mücadeleyi birlikte kazanacağız 

Bunun için yan yana gelmeliyiz, bunun için hep birlikte mücadele etmeliyiz. İnanıyorum ki Dersim'de olduğu gibi Türkiye’nin her yerinde bu mücadeleyi hep beraber kazanacağız. Hızır yar ve yardımcınız olsun, yolunuz açık olsun.  

28 Temmuz 2019

Etiketler: #sezai temelli