Temelli: Şimdi direnişi örgütleme ve ayağa kaldırma zamanı

Eş Genel Başkanımız Sezai Temelli, HDK'nin 10. Genel Kurulu’nda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Temelli şöyle konuştu:

Yaklaşık 10 yıl önce büyük bir heyecanla bir araya geldik. Halkların Demokratik Kongresi’ni kurduk. Heyecan demişken tabi hepimizin heyecanını aşan, bizi buluşturan çok daha büyük bir heyecan vardı. O heyecana, o güzel arkadaşıma, yoldaşıma Sebahat Tuncel’e buradan sevgilerimi iletmek istiyorum. Önemli bir dönemde bir araya geldik. Başka bir siyaset mümkün diyenler, siyasetin toplumsallaşması, toplumun siyasallaşması amacını güdenler yan yana geldi ve HDK’yi kurduk. Salonda bu 10 yıla birlikte tanıklık ettiğimiz birçok arkadaşım var. 

Geride bıraktığımız 10 yıl direnişimiz ile anılacak

Bir yapıyı ortaya çıkarmak, bir şeyi kurmak her şeyden önce bir fikriyata ihtiyaç duyar. O fikriyatı örgütleyebilirsiniz ancak bir fikriyatınız yoksa bir örgütünüz olmaz. Bir fikriyatımız ve paradimamız vardı. Ben buradan o paradigmayı var edene de, Sayın Öcalan’a saygılarımı, sevgilerimi iletmek istiyorum. Bu fikriyatı dönemin ruhuyla örgütlemek, ayağa kaldırmak gibi bir sorumluluğumuz vardı. Geride bıraktığımız 10 yıl boyunca bunu başarmaya çalıştık, eksiklerimiz muhakkak var. Tabii ki özeleştiri vereceğimiz konular var ama bu yıl boyunca direndik. Geride bıraktığımız bu 10 yıl belki de direnişimiz ile anılacak bir 10 yıldır ve bu 10 yıl uzun bir 10 yıldır. Çünkü faşizminden sonra kapitalist modernitenin sol versiyonu bir şey denedi, başarısız oldu. Sonrasında kapitalist modernitenin sağ versiyonunu yaşadık. Neo-liberal dönemi yaşadık, o da bir şey denedi yine başarısız oldu. 

Kapitalist modernite Ortadoğu’nun kan pazarından besleniyor

Kapitalizm giderek artan emek sömürüsü, giderek artan doğa talanı ve kendisine direnen halkları imha ederek yol alabilir. Öyle de yaptı, tıkandı. Geride bıraktığımız 10 yılda aslında kapitalist modernite şimdi yeni bir eşikte, yani post-faşizm dediğimiz eşikte kendisini ördüğü bir 10 yıl oldu. Dolayısıyla bizler de faşizme karşı direnişi örgütledik, direndik ve bugüne geldik. Şimdi Türkiye de dahil olmak üzere bütün Ortadoğu coğrafyasına baktığımızda işte post-faşist dönemi, otoriter rejimleri izliyoruz. Bugün Şangay, Pekin, New York, Washington, Londra, Berlin, Paris’e baktığınızda orada kapitalist modernite kendisini yeniden üretirken, borsalarında kendisini yeniden üretirken Ortadoğu’nun kan pazarından besleniyor.  

Kapitalizm kendini var edebilmek için haklara savaşı dayatıyor

Kapitalist sistem, geride bıraktığımız sol ve sağ versiyonuyla aslında bir savaş üretim ekonomisi var etti. Tüm dünya ekonomisinin yüzde 60’ı savaş koteksine bağlı olarak kendisini yeniden üretiyor. Tüm dünya ekonomisinin yüzde 80’inini G7’ler kontrol ediyor. Bu G7’lere Çin ve Rusya’yı dahil ettiğinizde dünya ekonomisinin yüzde 90’ını bu 9 ülke kontrol ediyor. Kontrol ediyor dediğimiz nedir? Sömürüyor. Bu sömürüsünü devam ettirebilmek için, sistem kendisini koruyabilmek ve var edebilmek için halklara savaşı ve zulmü dayatıyor. Tüm bu savaşın, şiddetin ve kan pazarının coğrafyası da kuşkusuz Ortadoğu. Ortadoğu’daki zulüm ve şiddet budur. 

Şimdi direnişi örgütleme ve ayağa kaldırma zamanı

Ortadoğu’da bu zulmün dolaştığı yerde umut da var. Orada bir hayalet de kol geziyor. Çünkü kapitalizme karşı nerede direniyorsanız, kapitalizm oraya saldıracaktır, saldırıyor da. Şimdi hep beraber bu direnişi örgütleme ve ayağa kaldırma zamanıdır. Ortadoğu ve Türkiye’de yaşanan tesadüfi değildir. Hiçbir şey tarihte tesadüfi olarak ortaya çıkmaz, öyle olması gerektiği için oluşur. Biz buna hazırlıklı olmak zorundayız. Yeni geleni karşılamak zorundayız. Geride bıraktığımız 10 yıl, gelecek 10 yılın nasıl gelişeceğini gösteriyor. Geride bıraktığımız uzun bir 10 yıl oldu ama önümüzdeki 10 yıl o kadar uzun olmayacak. Kapitalizm, bu köhne sistem bu krizinde çürürken kuşkusuz şiddetini ve savaşını da yükseltecektir. Bu savaşa ve şiddete karşı örgütlenmeliyiz. 

Marks’ın dediği gibi şimdi dünyayı değiştirmek zamanıdır

Bir paradigmamız var dedik, Ortadoğu’da bir hayalet dolaşıyor dedik, Ortadoğu’da konfederalist akılla, yeni bir enternasyonelin, yeni bir enternasyonel çağın kapısı aralanırken kongremize düşen de bunun örgütlülüğünü olduğu her yerde var etmektir. Yola çıktığımızda çok daha yerel bakıyorduk. Çok daha kendi çeperimizde düşünüyorduk. Şimdi önümüzdeki dönemde daha çok küresel bakmak zorundayız. Tüm halkları, sadece çeperimizi değil, ötesinde tüm dünya halklarını bu yeni siyasete, siyasetin toplumsallaşmasına ve bu siyasetin iktidar olmasına çağrı yapmalıyız. Bu örgütlülüğü var ederek yol alabiliriz. Direnerek geldik, şimdi toplumu örgütlemek ve daha ötesinde Marks’ın dediği gibi dünyayı değiştirmek zamanıdır. İnanıyorum ki bunu hep beraber başaracağız. Kongremizin 10. Genel Kurulu’na başarılar diliyorum. Hepimizin yolu açık olsun.

5 Ocak 2020