Temelli: Şenyaşar ailesini kim tehdit ediyor?

Eş Genel Başkanımız Sezai Temelli, Ağrı’da esnaf ziyaretinde bulundu, yurttaşlarla bir araya geldi. Temelli, burada yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı:  

OHAL koşullarında her türlü hilenin, şaibenin olduğu bir seçimi yaşadık. Bir halkın mücadelesini sandığa taşıdık. Bu hepimizin büyük başarısı. Önemli bir başarıydı çünkü bu zulüm iktidarına karşı, bu şiddetten beslenen iktidara karşı halkın iradesi bir kez aha sandığa yansıdı. Mesele sadece seçim değil. Esas mesele bu mücadele. Bu mücadele 24 Haziran seçimlerinden önce de vardı, şimdi de kaldığı yerden devam ediyor. Sizin emeğiniz faşizme karşı mücadele demektir. İşte bunu başardık. 

“OHAL kalktı” deniyor, ama şu anda Meclis’te yeni OHAL yasası görüşülüyor. Bundan önce 3 ayda bir uzatılarak hayata geçirilen OHAL 3 yıllık bir hale getiriliyor. OHAL normalleştiriliyor. Bizim itirazımız buna. Biz bu düzeni kabul etmiyoruz. Bu normalleştirmeye itirazımız olacak ve bu itirazı mücadeleye dönüştüreceğiz. Olduğumuz her yerde OHAL düzenine karşı mücadelemizi yükselteceğiz. 

Karanlığı parçalayacak olan bizleriz 

Bu ziyaretlerimizin amacı da mücadelemizi birlikte örmektir. Tüm vekillerimizle birlikte Türkiye’nin her yerinde olmaya devam edeceğiz. Biz hakikatin sesiyiz, bu sesi her yere ulaştıracağız. Faşizme karşı mücadeleyi hep birlikte örgütleyeceğiz. Vekillerimiz halkla Parlamento arasında köprüdür. Sizin sesinizi oraya taşıyacak ama yerelde de mücadeleyi örgütleyecekler. Sadece vekillerimiz değil tabi, teşkilatımız, bileşenlerimiz, emek ve demokrasi güçleriyle, kadınlarla, işçilerle, gençlerle birlikte bu mücadeleyi örgütleyeceğiz. Bir karanlık tünelinin içindeyiz ama bu karanlığı parçalayacak olan da bizleriz. Hangi yasayı çıkarırlarsa çıkarsınlar, hangi baskı aygıtlarını musallat ederlerse etsinler, biz mücadeleden vazgeçmeyeceğiz. 

Boyun eğmeyen bir mirasın sahibiyiz 

Koca bir coğrafyayı kayyum coğrafyasına çevirdiler. Bizim tutuklu belediye eşbaşkanlarımızın, milletvekillerimizin, binlerce tutuklu arkadaşımızın özgürlüğü bizim mücadelemize bağlı. Bizim üzerimizdeki en önemli sorumluluklardan biri de budur. Seçim döneminde yüzlerce saldırıya maruz kaldık, kimse mücadelesinden vazgeçmedi. Çünkü biz boyun eğmeyen bir mirasın sahibiyiz. Bunu da onurla taşıyacağız. 

Şenyaşar ailesini kim tehdit ediyor? 

Seçim döneminde Suruç’ta yaşanan olayı unutmadık. Arkadaşlarımız hunharca katledildi. Bütün failler belli olmasına rağmen bir kişi bile gözaltına alınmadı. İçişleri Bakanı hakaretler yağdırarak, HDP’lileri suçlayarak kendi suçlarını örtbas etmeye çalışıyor. Bir kez daha soruyorum, üç arkadaşımızın katilleri nerede? Bakın üç üyesini kaybeden Şenyaşar ailesi, bu kadar büyük bir mağduriyet yaşamış aile tehdit ediliyor. Suruç’tan Urfa'ya taşınmak zorunda kalıyorlar. Bugün Urfa’dalar. Bu aileyi tehdit edenlerle ilgili de hiçbir işlem yapılmıyor. İçişleri Bakanına sesleniyorum; siz kamu adına iş yapıyorsunuz. Suç varsa soruşturacaksınız. 2 insan katledilmiş, hiçbir şey yapılmış değil. Bu suçluları bulun, Emine Şenyaşar ve ailesini kim tehdit ediyorsa gerekli işlemleri başlatın. 

Bu iktidar büyük bir çöküşe sürüklüyor. Ekonomik, siyasi, toplumsal kriz hepsi bir arada. Bu iktidar iktidarda kalma hırsı nedeniyle bu ülkeyi büyük bir çöküşe sürüklüyor. Bugün Cumhurbaşkanlığı sistemi denen, hiçbir siyasi literatürde tanımlanamayan bir sistemi bu toplumun çoğulcu yapısına tekçi bir anlayışla dayatan bu zihniyet bir yönetememe halidir. Bu bir yönetim krizidir. Bu anlayışla bu ülke yönetilemez, ancak çöküşe sürüklenir. 

Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın başına damadını getirecek kadar şuur yitimi yaşıyor 

Ağrı’nın en büyük sorununu sordum, göç, işsizlik, yoksulluk dediler. Yılda 30 bin insan Ağrı’dan göç etmek zorunda kalıyor. Türkiye’nin diğer yerleri de farklı değil. Bu kayyum coğrafyası aynı zamanda işsizlik, yoksulluk coğrafyası. Bu iktidar buna çözüm bulmak yerine daha fazla baskı ve zulümle yoksulluk ve işsizliği bastırmaya çalışıyor. Bizim isyanımız buna. Bizler eşit yurttaşlar olarak ortak vatanımızda yaşamak istiyoruz. İş istiyoruz, aş istiyoruz, insanca, barış içinde yaşamak istiyoruz. Mücadelemizin esası budur. Bunları yapabilmek için savaşa karşı olmak gerekiyor. O yüzden bu savaş iktidarından kurtulmak için tüm Türkiye halklarına çağrı yapıyoruz. Ama iktidar bu savaştan besleniyor, bu savaşın üzerine iktidarını yapılandırıyor. Ekonomiyi bu hale getirenler Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın başına damadını getirecek kadar şuur yitimi yaşıyor. Bakın döviz, enflasyon, işsizlik yükseliyor. Bu koşullarda tabi yükselir. Bunun bedelini de tüm Türkiye halkları en fazla da Kürt halkı ödüyor. 

Bunu değiştirebiliriz. Önümüzdeki dönem HDP olarak bu zulme, bu savaşa bu yoksulluğa son vermek bizim elimizde. Hep birlikte barış mücadelesini yükselterek bu anlayıştan kurtulabiliriz. Nasıl 24 Haziran’da her şeye rağmen barajı yıktık, önümüzdeki dönemde de bu iktidardan bu ülkeyi kurtaracağız. Demokratik cumhuriyet, demokratik ulus dediğimiz eşit yurttaşlık temelinde bir ülkeyi var etmekten geçiyor. Bu kurucu iradeyi açığa çıkaracak olan da HDP’nin mücadelesidir.

 

23 Temmuz 2018

Etiketler: #sezai temelli