Temelli: Muhalefet sağlıklı bir şekilde demokrasi mücadelesine sahip çıkarsa bu iktidar tarih sahnesinden silinir

Eş Genel Başkanımız Sezai Temelli'nin BirGün'e verdiği röportaj:

HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, pazar günü Ankara Arena Kapalı Spor Salonu’nda gerçekleştirilecek 4’üncü Olağan Kongre öncesinde BirGün’e konuştu. HDP’ye olan ilginin hiç olmadığı kadar arttığını bildiren Temelli, “Hedefimiz iktidara yürümek” dedi.

HDP Eş Genel Başkanı Temelli, “Erdoğan iktidarının sonu geldi. Yerellerle güçlendirilmiş bir demokrasi hedefiyle iktidarı değiştirecek gücümüzün olduğunu biliyoruz” diye konuştu.

Temelli’nin kongre sürecine ve parti içi gelişmelere yönelik yaptığı açıklamalardan öne çıkanlar şöyle:

Güçlenme, genişleme ve önüne koyduğu hedefler açısından bir ortaklaşma kongresi gerçekleştireceğiz. Bu kongre ile hedefimizi ‘iktidar yürüyüş’ olarak belirledik. Kongrede önümüzdeki dönem yol haritamız da netleşecek. Kurulduğumuz günden beri değerlerimize ve ilkelerimize sahip çıkıyoruz.

Bunlardan taviz vermeden, kendimizle çelişmeden hareket ediyoruz. 20’den fazla arkadaşımız, Tüzük’teki iki dönem kuralı nedeniyle Parti Meclisi’nde (PM) olamayacak. Kendileri gelip iki dönem kuralının işletilmesi talebinde bulundular. İlla ki PM’de olmak gibi bir zorunluluk yok. Arkadaşlarımız partimizin çeşitli komisyonlarında aktif olarak görev alacaklar.

SÜRPRİZ İSİMLER ARAMIZA KATILACAK

Kongre ile yetkili kurullarımıza birçok yeni isim eklenecek. Aralarında kamuoyunun yakından tanıdığı sürpriz isimler de olacak. Türkiye’ye bir seçenek sunma gücümüz var. Bu yeni isimler PM’de de görev alabilirler. İttifakları genişletmek istiyoruz. Geçmişte yaptığımız çalışmalarda da bunu görmek mümkün. Şimdiye kadarki en güçlü parti yönetimini oluşturmak istiyoruz. Parti kurullarımız oluşturulurken kurucu bileşenlerin temsiliyet hakkı dikkate alınacak. Onlar bizim yapımızı oluşturan bileşenler ama esas gövdeyi HDP ve yetiştirdiği kadrolar oluşturacak. HDP’nin yeni ittifaklar oluşturma siyaseti de sürecek. Bunların sadece seçim dönemlerine özgü kalmasını istemiyoruz. Kürt İttifakı adı altında ulusal birlik çalışmaları konusunda da elimizden gelen desteği vereceğimizi, kolaylaştırıcısı olacağımızı söyledik ancak bu kendi özgün mecrasında büyüyüp gelişen bir çalışma. Sadece Türkiye’yi değil Ortadoğu’yu da demokratikleştirmeye yarayacak bir çalışma yürüyor o alanda. Ama HDP’nin kurullarında bu birliğin bir temsiliyeti olmayacak.

Kongrede eş genel başkanlığa aday olacaklarını açıklayanlar oldu. Bir kongre anında adayların ortaya çıkması, parti içi demokrasiyi birebir yansıtmaz. İttifaklar, müzakereler, kurulların ortaklaşması sonucunda adayların çıktığı bir geleneğimiz var. Kurulların kararlarının en sağlıkla kararlar olacağını düşünüyorum.

DEMİRTAŞ İLE ARAMIZDAN SU SIZMAZ

Selahattin Demirtaş ile HDP arasında bir ayrım yok. Bunu Demirtaş da ifade etti. Aramızda sorun olsun diye çaba sarf edenler var. Hem Demirtaş’a hem partimize hem de halkımıza bunun hiçbir yararı yok. Türkiye’de demokrasi ve barış mücadelesine de engel oluyor bu tartışmalar. Demirtaş ile HDP arasından su sızmaz. HDP’ye en büyük katkıyı veren de Demirtaş’tır. Bence Demirtaş’a artık haksızlık edilmesin.

Partiler arası müzakereler, bir demokrasi ittifakını var etmek için yeterli değildir. Bunu var etmenin yolu toplumun mutabakat zemininde buluşmasıdır. Bizim önceliğimiz budur. Mahallede, ilde, ilçede toplumun tüm kesimlerinin yan yana geleceği bir siyaset anlayışı izliyoruz. Eğer toplumda mutabakat sağlanırsa siyasiler buna kayıtsız kalamaz. Hedefimiz aşağıdan yukarıya örgütlenmek. Kamplaşmış, katılaşmış siyaset, iktidarın toplum üzerindeki baskı aracına dönüştü. Seçimden seçime siyasete müdahale eden bir toplum var karşımızda. Bunun en büyük mağduriyetini de Kürt halkı yaşıyor. Kürt halkının yaşadığı mağduriyete baktığımızda Türkiye’nin neden demokratikleşemediğini anlıyoruz.

Türkiye’de emek sömürüsü had safhada. Bunun altında yatan mekanizmaları iyi çözümleyemezsek ister istemez sömürü yol kat etmeye devam ediyor. Burada da karşınıza Kürt meselesi çıkıyor. İktidar, kayyım rejimiyle ve savaş politikalarıyla Türkiye’nin demokratikleşmesinin önünü birinci elden tıkıyor. Kürt halkı ile Türkiye’deki herkesin demokrasi zemininde buluşması lazım.

Gerçek anlamda Türkiye’de bir sistem değişikliği olması gerektiğinden bahsediyoruz. Şu an bu durum yok. Yerel demokrasisi güçlendirilmiş bir parlamenter sisteme ihtiyaç var. Yeni ve demokratik bir anayasaya şart. En kadim sorun olan Kürt meselesinin çözümü konusunda yargı reformu başta olmak üzere düzenlemelere ihtiyaç var.

BİR AN EVVEL ERKEN SEÇİME GİDİLMELİ

Skandallar, çürüme, çöküş, Erdoğan’ın iktidarının sonunun görünmesi nedeniyle yaşanıyor. 2015’te yaşanan iki seçim, bu sonu gösterdi. O günden itibaren ülkeyi otoriter bir rejime sürüklediler. Bu çöküşü durdurmak ve buna bir son vermek gerekiyor. Bu nedenle erken seçime gitmeliyiz. Seçimden sonra demokrasi ittifakı üzerinde ortaklaşmış toplumun nasıl bir yol kat edeceğini konuşmamız gerekiyor. Bunu ortak irade ile sağlamalıyız. İktidarın ömrünü uzatan en önemli faktörlerden biri HDP dışındaki muhalefetin belli dogmalarla hareket etmesidir. Muhalefetin sağlıklı bir şekilde demokrasi mücadelesine sahip çıkmasını istiyoruz. Bu başarılırsa iktidar tarih sahnesinden silinecektir.

OLUŞTURULAN DARBE TARTIŞMALARI YAPAY

Çok hızlı ve demokratik çözüm sürecine ihtiyacımız var ama bu iktidarla değil. O zaman iktidarı değiştirmemiz gerekiyor. İktidarla siyasi mücadelemiz sürecek. Bu iktidarı, siyasal olarak bitireceğiz. Özellikle bu konudaki darbe tartışması yapay bir tartışmadır.

Röportaj: Hüseyin Şimşek

21 Şubat 2020