Temelli: Kayyumları suç makinesi; belediyenin bütün mal varlıklarını satıp kentleri talan etmişler

Eş Genel Başkanı Sezai Temelli Silvan'daydı. Temelli burada yaptığı konuşmada şunları söyledi:

Bu kararlı ve mücadeleden taviz vermeyen buluşma için hepinize teşekkür ederim. Bu topraklar kararlı direnişin toprakları, faşizme zulme karşı direnenlerin toprakları, kararlı bir şekilde bu zulme direnenlerin toprakları. Burada bir zulüm vardır adaletsizlik vardır. Bunlardan kurtulmak, barış ve demokrasi mücadelesini yükseltmek için yan yana, omuz omuzayız.

Bağımsız ve tarafsız bir yargı olsaydı Gülser Yıldırım bugün bizimleydi

Uzun süredir HDP ve HDP bileşenlerine yönelik bir saldırıdır gidiyor. 2016’daki darbe girişiminden beri başlayan OHAL dönemi boyunca birçok arkadaşımız tutuklandı. Geçmiş dönem eşbaşkanlarımızdan milletvekillerimize kadar bir çok arkadaşımız bugün tutsak. Bir suçları olduğundan değil; özgürlük, demokrasi, barış sevdaları olduğu için tutsaklar. Bugün de Gülser Yıldırım arkadaşımız yargılanıyor. Aslında bir mahkeme önüne çıkmıyor, vesayet altındaki bir süreçle karşı karşıyadır. Bağımsız ve tarafsız bir yargı olsaydı Gülser Yıldırım bugün bizimle olacaktı. Buna mani olanlar barış gelmesin, huzur gelmesin, savaş sürsün isteyenlerdir. 

Bu ülkeye zulüm getirenler bilsinler ki kayyumları ile beraber onları da süpürüp atacağız

Bir tarafta savaş aklı diğer tarafta barış mücadelesi. Barış mücadelesi kazanacak bundan kimse şüphe duymasın. Bu ülkeye zulüm getirenler bilsinler ki kayyumları ile beraber onları da süpürüp atacağız. İşte bunun korkusunun yaşıyorlar. Tedirginlikleri, saldırganlıkları bu yüzden. 

Başta Cumhurbaşkanı olmak üzere tüm bakanları sabah akşam HDP ile kalkıyor yatıyor: "HDP suçludur, HDP meşru değildir. HDP belediyelerde iktidara gelirse çocuklarınızdan biri işe alınacak diğeri dağa gönderilecek". Bunu söyleyen İçişleri Bakanı. İçişleri Bakanının işi suçluları yakalamaktır birilerini suçlamak değildir. Ama o suçlu olduğunu biliyor. Nereden biliyor suçlu olduğunu, Suruç’tan. 17 failden hiçbiri bile gözaltına alınmadı. İçişleri Bakanı kalkmış HDP’yi suçluyor. Hadi oradan! Bir tek suçlu varsa o da sizsiniz. Bunca cinayete ve suça rağmen HDP’yi suçluyorsunuz. Bu suçların her birinde sizin de işbirliğiniz var. Öyle olmasaydı suçlular yakalanırdı. Bunları yakalamak yerine sabah akşam HDP’yi suçluyorlar. 

Kayyumları suç makinesi; belediyenin bütün mal varlıklarını satıp kentleri talan etmişler 

Biliyorlar ki atadıkları kayyumlar suç makinesi. Biliyor ki bu kayyumlarla birlikte bir yaratmış oldukları bir yolsuzluk, kayyum zulmü var. Halka hizmetmiş, ne hizmeti! Tam tersine halkın bütün haklarını, belediyenin bütün mal varlıklarını satmışlar, yandaşlarına satmışlar, kentleri adeta talan etmişler. Şimdi yerel seçimleri kaybedeceklerini anladıkları için bunun önünü almaya çalışıyorlar. Bizi suçlayarak bu suçlarını saklamaya çalışıyorlar. Saklayamazsınız, bunun önünü alamazsınız! İşte halk burada. Bir kez daha yerel yönetimlerde iktidara geleceğiz. Bütün sattıklarınızı, hakkımız olanı geri alacağız.

Bu suça ortak olan herkese sesleniyorum; mal varlığına, belediye arazilerine el koymanızın yanınıza kalacağını sanmayın. Belediyeleri borçlandırıyorsunuz. Bu borçları kim yaptıysa onlar öder. Kayyumlar buradan giderken bu borçları da alarak Saray’a Ankara’ya götürecekler. Madem bu borçları Saray’ın talimatı ile yaptınız o zaman Saray’ın bütçesinden ödeyeceksiniz. Bu halkın zerre kadar borcu yoktur.

Onlar istese de istemese de bu ülkeye demokrasi de barış da gelecek 

O denli tahribat yaratıldı ve zarar verildi ki bu ülkeye. Bir tek şey dedik ki burası bizim ortak vatanımız. İstediğiniz kadar halkları birbirine düşürün, istediğiniz kadar bölücülük ayrımcılık yapın, istediğiniz kadar nefret tohumu ekin biz ortak vatanımızda bir arada bu demokratik cumhuriyeti var edeceğiz. İşte bu fikre tahammül edemeyenlerin şiddeti ve tecridi altındayız. O yüzden bu tecrit kırılacak, arkadaşlarımız özgür olacak. Onlar istese de istemese de bu ülkeye demokrasi de barış da gelecek. Bizi güçlü kılan örgütlülüğümüz, fikriyatımız, halkımız, haklılığımızdır. Bu coğrafyada yaşayan bütün kadim haklarımızla birlikte ortak vatanımıza barış ve demokrasiyi getireceğiz. Yok Andımız’ı geri getirerek, ırkçılığı artırarak buna engel olamazsınız. Bunu yaparak bu ülkeyi parçalıyorsunuz. Nasıl ki Suriye’ye ölüm savaş götürdünüz bu ülkeye de bunu yapıyorsunuz. 

Kayyumlardan kurtulmak demokrasi için atılmış en önemli adım olacaktır

Ne bu ülkede ne Irak ve Suriye'de buna izin vermeyeceğiz. Suriye’nin, Irak ve Türkiye’nin kaderini bu ülkelerin halkları belirleyecek. Bir arada barış içinde yaşamak için halklar iradesini ortaya koymalıdır. Şimdi bunun zamanıdır ve yerel seçimlerde buna başlayacağız.

Kayyumları göndermek sadece o kayyumlardan kurtulmak değildir. Kayyumlardan kurtulmak demokrasiyi inşa etmek için atılmış en önemli adım olacaktır. Önce kentimize sonra irademize sahip çıkacağız. Hem yerelde hem genelde çoğulcu laik demokratik bir cumhuriyet için çok güçlü adımlarını 1 Nisan’dan itibaren atacağız. Kentlerimizi emekçilerin, kadınların, halklarımızın kenti yapacağız. Kültürüyle tarihiyle bütün dokusuyla yaşamı yeniden üreteceğiz. İşte yeni yaşam ve büyük insanlık yürüyüşü budur.

İrademiz dün başlamadı yüzyıllık bir iradedir, 40 yıllık mücadeledir

Karşımızdaki bu savaştan, zulümden başka bir şey bilmeyen bu iktidara cevabımızı sandıkta verecek, sandıklarımıza sahip çıkacağız. Sanıyor ki elimizdeki sadece bir oydur. Hayır o bizim irademizdir, o bizim mücadele aracımızdır. Seçimden seçime sandığa giden değiliz. Doğdumuz günden gözlerimizi kapayana kadar özgürlük ve barış mücadelesi verenleriz. İstediği kadar muhtarları görevden alsın, hile ve şaibe yapsın, bu irade ile başa çıkamayacak. Bu irade dün başlamadı yüzyıllık bir iradedir, 40 yıllık mücadeledir. Bu ülkeye özgürlük, barış, demokrasi gelene kadar bu mücadele sürecek. 

Zulüm sadece burada mı? Artık her yerde. Eskiden zulüm buradaydı, Türkiye’nin diğer taraflarında kimse yüzünü buraya dönüp bakmıyordu. O zaman diyorduk ki “Yüzünüzü buraya dönün. Burada bir zulümde işkence varsa, gelir sizin de kapınızı çalar, haklarınızı birer birer elinizden alır.” Dinlemediler ve geldi. İşte geldi faşizmin kurumsallaşması budur. Şimdi her yerde istibdat, baskı ve zulüm. Ama nerede soluk alıyorsak yan yana geleceğiz. İttifak yerelde olduğu sürece ittifaktır ve bu taban ittifakını mutlaka sağlayacağız. Biz HDP olarak Türkiye’nin her yerinde halkların ortaya koyduğu iradeye sahip çıkacağız ve onu rehber edineceğiz. Onu iktidara taşıyacağız. İttifaklar Ankara kulislerinde dehlizlerinde yapılarak olmaz. Olursa onun adı cumhur ittifakıdır. Her gün pazarlık yapıyorlar: “ben sana af teklifi getireyim sen bana iki belediye ver”. Oysa biz halkımızla ittifak yaparız halkın ittifakına sahip çıkarız. Bu, bu ülkenin kangrenleşmiş sorunlarını çözmek için önemli bir adımdır. Bütün sorunları çözmek için atılacak önemli bir adımdır.

Rahibi tutuklaman da göndermen de yasa dışıdır

İşsizlik her yerde, Silvan’da, Amed’de, Van’da, Botan’da, her yerde işsizlik var ve müsebbibi de bu iktidardır. Hani diyor ya dış güçler. Dış güçler saldırdı dolar çıktı diyordu, dış güçler saldırıyı geri almış demek ki rahibi göndermiş dolar düşmüş. Rahibi tutuklaman da göndermen de yasa dışıdır. Sen yasaları çiğniyorsun yargı bağımsız ve tarafsız değil ki. Talimatla hareket ediyor. Dolar çıkıyor, iniyor. Dolar çıkarken de inerken de çok ciddi tahribat yaratıyor. O tahribat işsizlik, yoksulluk hayat pahalılığıdır. Bu coğrafyaya çoğunlukla tarımla geçinen bu coğrafyaya daha katmerli yoksulluktur.

Amed’de “Kürt sorunu yok”, Gagavuzya’da “Kültür ırkçlığına karşı çıkıyorum” diyor  

Cumhurbaşkanı Gagavuzya’ya gitmiş. Giderken TOMA götürüyor buradaki zulmü oraya da götürüyor. Bu aklın halka getirdiği TOMA’dır. Amed’e geliyor “Kürt sorunu yok” diyor; Gagavuzya’ya gidiyor “Kültür ırkçlığına karşı çıkıyorum” diyor. Ama yarın gelip yine Kürt kardeşim diyecek. Nedense kardeşliği seçimlerde hatırlıyor. Seçim bitiyor TOMA’lar sokakta, teslim olan insanları öldürmeler. Bu siyasi fırsatçılıktır buna izin vermeyeceğiz. O kadar güçlü şekilde bu belediyelerimizi kazanmalıyız ki bu fırsatçılar oyunun bittiğini anlasın, hiçbir yolları kalmasın. Herkes evine, köylü köyüne. Bu şiddete ve zulme son vermek sizin elinizde. Yerel seçimlere giderken güçlü bir şekilde örgütlenmemizi, mücadelemizi yükselteceğiz. Sokak sokak mahalle mahalle hakikati anlatacağız. HDP hakikatin sesidir ve bu ses susturulamaz. Sizin sesiniz her yere ulaşacak. 

Bu seçimlerden de başarı ile çıkacağız. Nasıl 7 Haziran, 1 Kasım ve 24 Haziran’da barajları bunların başına yıktıysak, halkı da bu kayyum rejiminden kurtararak bu zihniyeti hep birlikte tarihin çöplüğüne süpürüp atacağız. Sevgili arkadaşlarım dost ve düşman bilsin ki kazanacağız mutlaka kazanacağız. Hepimizin yolu açık olsun. 

19 Ekim 2018