Temelli: Kabul edeceğimiz tek şey Suriye’de siyasi, Türkiye’de demokratik çözümdür

Eş Genel Başkanımız Sezai Temelli, Van'da İpekyolu ilçe binamızda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Temelli, şöyle konuştu: 

İktidar bugün var yarın yok

Türkiye’nin her yerinde karşılaştığımız görüntü maalesef burada da Van’da da var. Evet korku burada da hakim, kaygı burada da hakim. Hakikatin sesini kısmak isteyen kayyım burada da yine icraatını devam ettiriyor. Bugün burada halkımızla buluşacaktık, bugün burada miting yapacaktık ama yasaklandı. Bugün burada bu fotoğrafın ortaya çıkması Türkiye açısından, bu iktidar açısından bir utanç vesilesidir. Ama iktidar utanmıyor artık, yüz kalmamış. Hiçbir şeyden utanmıyor ve bütün bu görüntüyü içine sindirebiliyor. Bugün burada kamu görevini yerine getirmekle görevli olanlar kanuna karşı bir icraat gerçekleştiriyorlar. Her seferinde söyledim, kamu görevlileri yasalara uymak zorundadır. İktidarın talimatı ile kayyımın talimatı ile hareket edemezler. Yasa dışı eylemlerinden dolayı biz emir aldık, bunu hayata geçiriyoruz diye bir savunma yoktur. Buradaki kamu görevlilerinin hepsi suç işlemiştir. Bu suçun hesabını da mutlaka ödeyecekler. Bundan kaçışları yok. Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi kamu görevlileri bu halkın vergilerinden maaşlarını alıp halka hizmet etmek zorundadırlar. İktidarın hizmetinde olmak zorunda değillerdir. İktidar bugün var yarın yok, bak gidiyorlar, gittikleri için bu rezaleti bütün Türkiye’ye yaşatıyorlar. Ama bu rezaletten bu utançtan bütün Türkiye’yi mutlaka kurtaracağız. 

Tecrit hukukuna son vermek Meclis’in asli görevidir

Bakın bu fotoğrafa bu fotoğraf size neyi anlatıyor. Tecridi anlatıyor, tecrit hukukunu anlatıyor. Bu tecrit hukukunda ısrar ettikçe ülke her geçen gün çok daha kötü bir yere sürükleniyor. Tam 5 yıldır bu ülkedeki mutlak tecrit bu ülkeyi işte bu felakete sürüklemiştir. Bu hukuka son vermenin yolu tam da şimdi Meclis’in asli görevidir. Çünkü iktidar acz içindedir. İktidar tecrit hukukuyla bir hukuksuzluğu dayatmaya devam etmektedir. Gelin bu tecride son verelim. 

Bakın bu görüntü neyi anlatıyor. Burada yanımızda KHK ile ihraç edilmiş hocalarımız var. Bu Türkiye’nin bir başka utancıdır. Üniversiteleri çoraklaştırmışlar, eğitim, sağlık kurumlarını çoraklaştırmışlar. Binlerce, on binlerce insanı haksız hukuksuz yere OHAL yasaları ile işinden, aşından etmişler. Bu ülkeye bu kötülüğü yapmışlar. İşte bu OHAL’in bir yansımasıdır KHK ile ihraçlar. 

Kayyımları bu kez iktidar ile birlikte süpüreceğiz

Bakın burada belediye başkanlarımız var. Kayyımla görevlerinden alınmışlar. Kayyım rezaletini 2016 yılından beri bu ülke yaşıyor. 31 Mart’ta bu ülkeyi bu utançtan kurtardık kayyımları süpürüp attık o yolsuzluklarını o hırsızlıklarını tüm dünya gördü. Bundan ders alacaklarına bu ülkeyi demokratikleştireceklerine kalktılar yine bu halkın iradesini yok sayarak kayyım atadılar. Ama söz olsun halkımıza, onlar istedikleri kayyımı atasınlar biz de bu kayyımları yine süpürüp atacağız. Hem de bu sefer iktidarları ile birlikte süpürüp atacağız. Bu ülkeyi bu iktidardan kurtaracağız. Kayyım rejiminden kurtaracağız. Bu iktidar kayyım rejiminde ısrar ediyor. Tecrit hukukunda ısrar ediyor ve bu ısrarını savaşla dayatıyor. 

Savaştınız, kaybettiniz ateşkes imzaladınız

Diyorlar ki savaş demeyin. Savaşa “savaş” denir. Ordunun neredeyse hepsi sınıra yığılmış. Ordunun yarısı sınırda, 3’te biri Suriye’ye girmiş. Akılları fikirleri işgal, Afrin’de yaptıkları gibi. Demeyin diyorlar, savaş demeyin, işgal demeyin. Yahu sen diyorsun, fetih diyorsun, cuma hutbelerinde fetih suresini okutuyorsun. Daha ne diyeceğiz? Kendin itiraf etmişsin. Dün ateşkes imzalamışlar buna da ateşkes demeyin diyorlar. Ne diyeceğiz? Ateşkes işte. Savaştınız, kaybettiniz ateşkes imzaladınız. Hem de önünüze bir mektup kondu o utancı da bu ülkeye yaşattınız. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı'na böyle hitap eden bir ABD Devlet Başkanı var. Ülkenin düştüğü durumu budur. Buna layık mı bu ülke? 

Kabul edeceğimiz tek şey Suriye’de siyasi, Türkiye’de demokratik çözümdür 

Bu ülkenin haysiyetli yurttaşlarına bu ülkenin halklarına sesleniyorum. Emekçilerine sesleniyorum. Buna layık mısınız, bu ateşkes denilen bu oyun bir kez daha kendi iktidarlarını kurtarmanın senaryosundan başka bir şey değildir. Bu kabul edilebilir bir şey değildir. Tek kabul edeceğimiz şey Suriye’de siyasi çözümdür. Tek kabul edeceğimiz şey Türkiye’de demokratik çözümdür. Biz barışı arıyoruz; onurlu bir barışı arıyoruz. Bunun yolu siyasetten geçer, savaşa karşı çıkmaktan geçer. İşte bu savaşa karşı çıkmalıyız, kayyım rejimine karşı çıkmalıyız. Tecrit hukukuna karşı çıkmalıyız, bu iktidara karşı çıkmalıyız bu ülkeyi bu iktidardan kurtarmak zorundayız. 

Çözümün yolu siyasetten, Kürtlerle barışmaktan geçer

Yüzlerce insan katledildi. İçinde çocuklar var. Yüzbinlerce insan yerinden yurdundan edildi. Bugün IŞİD çetesi denilen o selefi ve katil grup, ipini koparmış durumda. Nereye gittikleri belli değil. Selefi bir hat oluşturacaklar, orada inşaat yapacaklar, orada adına "tampon bölge" dedikleri bir güvenlik hattı oluşturacaklarmış. Hayır bu çözüm değil bu bu ülkeyi daha büyük felakete sürükler. Bu Suriye’de çözümsüzlüğün dayatılmasıdır. Çözümün yolu siyasidir, çözümün yolu Kürtlerle barışmaktan geçer. Kürtlere düşmanlık Kürtlerin hakkını yok saymak, siyasi iradesini yok saymak, bu ülkeye yapılan en büyük kötülüktür. Ortadoğu’ya yapılan en büyük kötülüktür. Kürt meselesi küresel bir meseledir. Bunu ancak ve ancak tarafları ile çözebilirsiniz. 

Buna savaş suçlarını kamufle etmek denir

Anlaşma yaptık diyorlar. Kimle neyin anlaşmasını yaptınız. O anlaşmada Kürtler Suriye halkları yoksa ona anlaşma denmez. Ona günü kurtarmak denir. Ortaya çıkan rezaletin üstünü örtmek denir, ortaya savaş suçlarını kamufle etmek denir. Şimdi tam siyasi çözüm zamanıdır. O yüzden tüm Türkiye halklarına sesleniyoruz. Uluslararası kamuoyuna sesleniyoruz. Bütün herkese, demokrasiden yana, barıştan yana olan, savaşa karşı çıkan herkese sesleniyoruz. Gelin inisiyatif alın, sözünüzü söyleyin. Onlar ne kadar tecridi uygularlarsa, kayyımı dayatırsa dayatsınlar, onlar ne kadar savaşta ısrar ederlerse etsin, unutmayın Kürt halkı kazanacak. Türkiye halkları Suriye halkları kazanacak, emekçiler kazanacak. İnan olsun ki mutlaka ama mutlaka biz kazanacağız. 

18 Ekim 2019

Etiketler: #sezai temelli