
Şırnak Milletvekilimiz Aycan İrmez'in Şırnak kent merkezinde iki yıl önce bugün ilan edilen, 216 gün boyunca aralıksız süren ve kentin yüzde 80'inin yıkıldığı sokağa çıkma yasağına ilişkin araştırma önergesi:
GEREKÇE
DolmabahçeMutabakatının devlet yetkilileri tarafından yok sayılması ve sonrasında 20 Temmuz 2015 Suruç Katliamıyla başlayan çatışmalı süreç ilk olarak 16 Ağustos 2015’te Muş Varto’da ilan edilen sokağa çıkma yasağı ile birlikte kent merkezlerinin savaş alanına dönüşmesine neden olmuştur. Toplam 9 il ve 35 ilçede kimi zaman aylarca süren kesintisiz sokağa çıkma yasaklarında birçok ulusal ve uluslararası kuruluşun hazırladığı raporlara göre kesin olmamakla birlikte 2000’e yakın kişi yaşamını yitirmiş, binlerce sivil yaralanmış, yine 500 bine yakın insan evinden barkından edilerek planlı ve zorunlu göçe tabi tutulmuştur. Kürt coğrafyasını iki yıla yakın bir sürede cehenneme çeviren veBirleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği’nin “Kıyamet Tablosu” olarak nitelendirdiği “sokağa çıkma yasakları” adı altında yürütülen ablukalarda devlet güçlerinin işledikleri suçlar şimdiden tarihe kara bir leke olarak geçmiş, Kürt halkının hafızasına derin bir öfkeyle kazınmıştır.
Kürt kentlerinde aylarca süren ablukalar şiddet ortamının gündelik yaşama damga vurmasına neden olmuş, yaşam hakkı başta olmak üzere ciddi ve ağır hak ihlallerinin yaşandığı bir dönem olarak tarihe geçmiştir. Sokağa çıkma yasağının ilan edildiği yerlerden biri olan Şırnak kentmerkezindeki sokağa çıkma yasağı da kesintisiz olarak 216 gün sürmüştür. Ağır silahların kullanıldığı ve top atışlarının günlerce devam ettiği Şırnak kent merkezinde meydana gelen ve kent halkının neredeyse tamamının şehir merkezinden bilinçli ve planlı bir şekilde göçertilmesine yol açan ablukada onlarca kişi yaşamını yitirmiştir.
14 Mart 2016 tarihinde Şırnak’ta valilik tarafından ilan edilen kesintisiz sokağa çıkma yasağı boyunca kolektif ve orantısız şiddet uygulayan kolluk kuvvetleri, kentteki yurttaşların çıkarılması amacıyla sadece dar bir bölgede çatışmalar olmasına rağmen tüm kenti tank ve top atışlarıyla ağır bir bombardımana tabii tutmuştur. Yaşam hakkı başta olmak üzere Anayasal haklar olan eğitim, sağlık, seyahat, barınma ve beslenme gibi haklar devlet güçleri tarafından askıya alınmış ve ağır ihlallerin yaşanmasına neden olunmuştur. Şırnak kent merkezinde abluka ilan edilmeden önce deŞırnak’a bağlı Cizre ve Silopi ilçelerindeki sokağa çıkma yasakları esnasındaordu ve polis özel harekât güçlerinin gerçekleştirdiği katliamlar sonucu Şırnak il merkezine otopsi amacıyla getirilen cenazeler sebebiyle Şırnak halkına yönelik fiili bir kuşatma hâlihazırda uygulanmaya başlanmıştı.
Toplamda 12 mahallesi bulunan Şırnak’ın özellikle Dicle, Bahçelievler, Cumhuriyet, İsmetpaşa, Gazipaşa, Yeşilyurt, Yeni ve Aydınlıkevler Mahallelerinde 82 gün boyunca yaşanan ağır saldırılarve çatışmalar bittikten sonrada aylarca süren sokağa çıkma yasağında binlerce evin iş makineleri tarafından yıkılmaya devam etmesi sonucu kent merkezi kelimenin tam anlamıyla haritadan silinmiştir. Abluka boyunca zorunlu tahliyeler gerçekleştirilirken “kısa zamanda evlerine geri dönecekleri” sözü verilerek insanların eşyalarını yanlarına almalarına bile izin verilmemiştir. Yıkım ihalesini alan şirketlere Şırnak halkının mülkünü yağmalama izni verilmiştir. Şırnak halkının mülkü ve eşyası devlet gözetiminde gasp edilmiş ve yağmalanmıştır. Yağmalanmamış olan binalar da içerisindeki eşyalarla birlikte yıkılmıştır. Şırnak halkının büyük bir bölümü halen çevre il ve ilçelerde zor koşullarda yaşam mücadelesi vermektedir. Çatışmaların üzerinden aylar geçmesine rağmen kent merkezinde yıkım halen devam etmektedir. Evlerinden edilen insanlara devletin vereceğini iddia ettiği konutlar, Şırnak’ın yerleşik kültürüne ve toplumsal yapısına uygun olmayan bir şekilde 11 katlı apartmanlar olarak yapılmaktadır. Şırnaklıların yaşam tarzlarını yok etmeye ve yeniden düzenlemeye çalışan yapılar inşa edilmektedir.
Şırnak’ta yaşanan bu ağır tablonun 2. yıldönümündeyiz. Daha önce partimizin verdiği sayısız araştırma önergesi maalesef Genel Kurul’da reddedilmiş ve bir araştırma komisyonunun kurulmasının önüne geçilmiştir. 2 yıl önce Şırnak’ı cehenneme çeviren ablukanın ivedi şekilde bir komisyon kurularak araştırılması ve sorumluların araştırılarak tespit edilmesi yoluyla yargıya yardımcı olunması TBMM’nin daha fazla erteleyemeyeceğigörevlerin başında gelmektedir.
14 Mart 2018