Sezai Temelli: Prompter donunca o da dondu kaldı, söyleyecek sözü yok

Eş Genel Başkanımız Sezai Temelli, seçim çalışmaları kapsamında Batman'da düzenlenen halk buluşmasına katıldı. İlerleyen saate rağmen toplanan binlerce Batman'lıya bir konuşma yaptı:

Duyduk ki buraya Başbakanlık’ta çalışan bir arkadaş gelmiş, konvoy yapmaya kalkmışlar, miting yapmaya kalkmışlar. Gel konvoy gör, gel miting gör. 

Batman’da 5-0 zamanı

Ben Batman’a girdiğimde biraz şaşırdım. Herkes 5 işareti yapıyor. Bu 5 nereden çıktı diye arkadaşlara sordum. Dediler ki, “Amed’de 12 neyse, Van’da 8 neyse, Siirt’te 3 neyse Batman’da 5 odur”. 

Şimdi 5-0 zamanı. Tüm arkadaşlarımızı Meclis’e göndereceğeiz. Batman için, Türkiye için. Batmanlılar o Meclis’te yine yerini alacak. Hep birlikte bu ülkenin bütün sorunlarını çözeceğiz. Bu ülkenin demokrasi sorununu da, Kürt sorununu da, Erdoğan sorununu da, ama önce 24 Haziran’da Erdoğan sorununu çözeceğiz. Onu faşizmin çöplüğüne süpürüp atacağız. Ondan sonrası kolay. Ondan sonra hep birlikte tüm farklılıklarımızla yan yana gelerek çözeceğiz. 

Yoldaşlarımızı cezaevinden birlikte çıkaracağız

Cumhurbaşkanı adayımız sevgili Selahattin Demirtaş, bu ülkenin demokrasi sorununu barış sorununu çözmek için mücadele etti. Tıpkı Figen gibi, tıpkı Selma gibi. Tüm yoldaşlarımız gibi. Tüm arkadaşlarımızı cezaevinden kurtarmak için sandığa gideceğiz, yoldaşlarımızı cezaevinden hep birlikte çıkaracağız. 

Halkları birbirine düşman edenlere geçit vermeyeceğiz

Diyarbakır’da daha önceki günlerde de yaptığı gibi 6-8 Ekim Kobanî olaylarını hatırlatarak hem Demirtaş’ı hem HDP’yi suçlamaya çalıştı. İnsanları kandırmaya çalışıyor. Böylece kendi tek adam rejimini devam ettireceğini sanıyor. Biz Kobanî halkına sahip çıktık, IŞİD katliamlarına karşı sahip çıktık. Bugün olduğu gibi, Ortadoğu halklarına ve tüm halklara sahip çıkmaya devam edeceğiz. Her ülkenin halkları kendi kaderini, geleceğini kendi belirlemelidir. Suriye’nin kaderini Suriye halkları, Türkiye’nin kaderini Türkiye halkları belirleyecek. Halkları birbirine düşman edenlere geçit vermeyeceğiz. Faşizme geçit vermeyeceğiz. 

Yine Kandil hesabı yapıyorlar, cenazelerden medet umuyorlar

Bugün Kürt halkının haklarını gasp ederek, “Kürt sorunu yoktur” diyerek seçim çalışması yapanlar, 24 Haziran seçimi öncesinde yine savaş çığırtkanlığı yapıyorlar, yine Kandil hesabı yapıyorlar, yine gelecek cenazelerden medet umuyorlar. Bilmiyorlar ki her ölüm bizim ölümümüzdür, her acı bizim acımızdır, her ana bizim anamızdır. Bu ölümlere, bu acılara son vermek için, bu savaş iktidarından hep birlikte kurtulacağız. İşte o zaman barışın yolu açılacak, analar ağlamayacak, bu ülkenin bütün anaları yan yana gelecek, acılarda akraba olanlar birbirinin acısına birlikte çare olacak. 

Bu ülkede savaş, yolsuzluk devam etsin diye 5 Nisan 2015’ten beri tecrit uygulanıyor. Bu tecride de son vereceğiz. Çünkü tecrit savaştır. Tecrit savaş politikasıdır. Bu ülkenin bu kuşatılmışlığına son vermek bizim boynumuzun borcudur. 

Prompter donunca o da dondu kaldı, söyleyecek sözü yok 

Biz prompter alamadık. Hani ekranda var ya bir sağa bir sola koyuyorlar, oradan okuyor. Biz alamadık, kağıda bakıyoruz, burada da ışık yok. Fakat bu kağıtların takılma sorunu yok. Onun baktığı ekran dondu. Eskiden TRT’de yayın kopardı. O zaman necefli maşrapa çıkardı. Ekranda donar kalırdı. O da dondu kaldı. Söyleyecek söz bulamadı. Söyleyecek sözü yok. 

Herkes umutlanmışken çöktürmeplanını devreye soktu

Bu ülkeye bu kadar zulüm hiçbir iktidar tarafından yaşatılmamıştı. Geçmişte de çok acılar yaşadık evet, tüm değerlerimize, kültürümüze saldırıldı. Mehmet Sincar’ı, Aram Tîgran’ı birçok değerimizi hatırlıyoruz. Ama bu iktidar insanların umutlarıyla, hayalleriyle oynadı. Onların acı çekmesi için herkes umutlanmışken, çöktürme planını devreye soktu. Bunları unutmayacağız. Tüm bunların hesabını soracağız. Kayyumların da hesabını soracağız. 

Yılmaz Güney Sineması açacağız, Hasankeyf’e sahip çıkacağız

Yılmaz Güney Sineması açacağız. Hep birlikte sonu güzel biten filmler seyredeceğiz. 24 Haziran’a kadar 7 gün 24 saat çalışacağız. Sandıklarımızı nereye götürürlerse götürsünler sandıklarımızın peşinde olacağız. 24 Haziran’da Hasankeyf’e sahip çıkacağız. Tarihimizi çalmalarına izin vermeyeceğiz. 7 Haziran’da yarım bıraktığımız işi 24 Haziran’da tamamlayacağız. Umudun yolcuları, dönen dönsün yolundan biz dönmeyiz.