Sezai Temelli: Gencecik insanların ölmesinden medet umanların bizi çekmek istedikleri tuzağa düşmeyeceğiz

Eş Genel Başkanımız Sezai Temelli, seçim çalışmaları kapsamında Viranşehir’deydi. Halk buluşmasına katılan Temelli burada bir konuşma yaptı:

Bugün birlikte bu ceberrut iktidardan nasıl kurtulacağımızı konuşacağız. Az kaldı. Dost ve düşman bilsin ki, kazanacağız, mutlaka kazanacağız. Bunu bildikleri için yine 7 Haziran’a giderken oynadıkları oyunları oynamaya başladılar. Aynı kötü ruhlarıyla, aynı taktiklerle hareket ediyorlar. Oy kullanmamızı engellemeye çalışıyorlar, seçim çalışmalarımızı engellemeye çalışıyorlar, sandıkları kaçırıyorlar. 

Vakit sizlerin yolculuk vakti

Bütün bunların yanında yalan söylemekte de çok mahirler. Yalan bunların içine yuva yapmış. Başbakanlık’ta çalışan bir arkadaş var ya, Binali Yıldırım, Hakkari’ye gitmiş.  Kendisi var hükmü yok. Diyor ki, “vakit Hakkari vakti”. Hayır, vakit sizlerin yolculuk vakti. Gidiyorsunuz. Hem de bütün kötülüklerinizle, bütün yalanlarınızla, kayyumlarınızla gidiyorsunuz. 

Demek bunlar gelmeden Kürtler Japonca konuşuyormuş

Hakkari’ye gitmiş diyor ki, “biz gelmeden Kürtçe konuşamıyordunuz.” Onlar gelmeden Hakkari’dekiler, Şırnak’takiler, Van’dakiler tüm Kürtler, Kürtçe konuşmuyormuş. Birbirleriyle Japonca, Çince konuşuyorlardı demek. İyi ki geldiler. Şimdi bizi bir telaş aldı, bunlar gidince biz hangi dili konuşsak acaba. Bunlar gidince ne yapacağız? Yahu sen şaşkın mısın, bu bizim anadilimiz. Başka ne konuşacağız. Ama kendi anadilini konuşamayanlar başkasının anadiline de saygı göstermiyor. Bu ülke bir kültürler coğrafyası. Bu ülke bütün halkaların, farklı inançların bir araya geldiği bir coğrafya. Türkçe de, Kürtçe de konuşacağız. Bu bizim zenginliğimiz. 

Halka rağmen iktidar olamazsın.

İnsanların siyaset yapmasına engel olarak iktidar olamazsınız. 16 yıldır iktidardasın, hala onu yapacağız, bun yapacağız. Yapsaydın. Ama iktidar olmak halktan destek almaktır, halkla beraber olmaktır. Halka rağmen iktidar olamazsın. 

Bugün 5 Haziran. 3 sene önce bugün Diyarbakır’da IŞİD’in patlattığı bomba sonucu 5 arkadaşımızı yitirdik. Biz Suruç’un da, Ankara’nın da hesabını soracağız. Bu canlı bombaların bilgisi devletin elinde var. Takip ediyorlar biliyorlar ama yakalamıyorlar. Çünkü  her şey seçim malzemesi. Bu oyuna hep birlikte engel olacağız. 

Bu iktidarın bu halka savaştan zulümden başka vereceğeği bir şey kalmamış. Ya savaş ya yoksulluk ya savaş ya baskı. O nedenle özgürlük için barış için adalet için bu iktidardan kurtulmak gerekiyor. Biz bu iktidardan kurtulacağız. 

Kayyumlar isterse ağızlarıyla kuş tutsunlar aslolan irademizdir

Bu ülkede barış için, demokrasi için, halk sağlığı için mücadele edenler, sizlerin iradeleri belediye başkalarımız, vekilleriniz  bu ülkenin pırıl pırıl insanları sırf savaş karşıtı oldukları için tutsaklar. Tüm tutsak arkadaşlarımıza, Leyla Güven ve Onur Hamzaoğlu şahsında selamlarımızı yollayalım. Onların onurlu direnişi sayesinde bizler mücadelemizi çok daha kararlı bir şekilde sürdürmeye devam ediyoruz. Bizim onlara sözümüz olsun, sürdürmeye devam edeceğiz. 

Ülkeyi kayyum cehennemine çevirdiler. Gelen kayyumların halka hizmet verdiği falan yok. Biz irademizi hizmete satmayız. İsterse ağzıyla kuş tutsunlar aslolan bizim irademiz, bizim kararlılığımızdır. 

24 Haziran’da kayyumları da bu zihniyeti de bu ülkeden def edeceğiz

Bu kayyumlar yolsuzluğa bulaştılar, halkın haklarını gasp ettiler. Yetmiyormuş gibi Saray’da ağırlanıyorlar. Yani diyor ki benim bu ülkeye verecek bir şeyim kalmadı. Versem versem kayyum veririm, OHAL veririm. O yüzden, 24 Haziran’da kayyumları da bu zihniyeti de bu ülkeden def edeceğiz. 

Viranşehir’e de kayyum atadılar. Bütün çalışmaları boyunca emeğiyle dürüstlüğü ile içinde olmuş birçok arkadaşımızı tutukladılar, görevden aldılar ama belediyelerde de bir kuruş yolsuzluk bulamadılar. Bu arkadaşlarımız yasalara aykırı şekilde tutsak edildi. Buna karşılık bu kentlerin hiçbir sorunu çözülmedi. Çözülmediği gibi sorunlara sorun eklendi. 

Tüm bu sorunları çözmek ve bu kayyumlardan kurtulmak için bu HDP’nin programına, HDP’nin Cumhurbaşkanı adayına sahip çıkmalıyız. O yüzden de, tüm sorunlarımızı, tüm bu ortak sorunlarımızı birlikte çözmek için, savaşa son vermek için bir oy Demirtaş’a bir oy HDP’ye. 

Bunlar demokrasiyi yok ettikleri gibi, ekonomiyi de perişan ettiler. Herkes yoksul, herkes mağdur. HDP’nin programı bu mağduriyete son verme programıdır. Herkesin hakkını alacağı bir programdır. O yüzden HDP iktidara diyoruz. 

Bu faiz yoksullara haram, onlara helal

Ramazan ayında bile din istismarına devam ediyorlar. Diyanet İşleri Başkanı camilere hutbe göndermiş. Ne diyor biliyor musunuz : “faiz haramdır”. Diyanet İşleri Başkanı, faiz haramsa sen Diyanetin bütçesini neden faize yatırıp 250 milyar lira kazanıyorsun. Bu faiz yoksullara haram onlara helal. Böyle mi din anlayışınız? Bizim zaten faize yatıracak paramız yok. Bilal’e sorun bakalım nereye yatırmış paraları. Yurt dışından borç alırken ne diyorsunuz, “Kusura bakmayın bizde faiz haram” mı diyorsunuz? Hayır! Bunlar seçim zamanı gelip yoksul hayatın dini duygularını sömürüyorlar. 3 oy peşindeler. Size 1 oy bile yok. 

Bu ülkenin sorunlarını çözmek için bu ülkenin kaynaklarını Saray'a taşıyanlardan, savaşa taşıyanlardan kurtulmamız gerekiyor. Ondan sonra sorunlarımızı çözebiliriz. Gençlerin, çiftçin,esnafın, işsizin sorunları çözebiliriz. Yoksullukla mücadele edebilmek için üreten de biz olacağız, yöneten de biz olacağız. 

Gelin hep birlikte demokratik bir anayasa yapalım

Sayın Selahattin Demirtaş’ın programında diyor ki “gelin bu ülkenin yolunu demokrasiye çevirelim”. Ben de buradan çağrı yapıyorum. Türkiye’nin acil sorunu Kürt Sorunu’dur, demokrasi sorunudur. Gelin bu çağrıya kulak verin. Hangi partiden olursanız olun eğer Erdoğan rejimine karşıysanız, Türkiye’nin faşizme sürüklenmesine karşıysanız gelin hep birlikte demokratik bir anayasa yapalım. Bir siyaset zemini var edelim. İşte o zaman bu ülkeye demokrasi gelir. Bunu yapmanın yolu HDP’nin parlamentoya girmesidir. 

Onların bizi çekmek istedikleri tuzağa asla düşmeyeceğiz

HDP’nin parlamentoya girmemesi için gencecik insanların ölmesinden medet umuyorlar. Buna olanak sağlamayacağız. Onların bizi çekmek istedikleri tuzağa asla düşmeyeceğiz. Ortak vatanımızda demokratik cumhuriyeti hep birlikte inşa edeceğiz. 

7 gün 24 saat, 24 Haziran’a kadar çalışacağız. Ev ev, kapı kapı. Bu kurt işareti yapanlara bir tek oy bile vermeyeceğiz. 7 Haziran’da yarım bıraktığımız işi 24 Haziran’da hep birlikte devam edeceğiz. Mücadelemize asla duraksamadan devam ediyoruz. Hep birlikte 24 Haziran’a koşarken, Türkiye’ye demokrasi gelsin diye, biz umudun yolcuları, biz bu ülkenin barışını, demokrasisini inşa edecek olanlar yılmayacak. Bu uğurda sonuna kadar mücadele edeceğiz.