
Eş Genel Başkanımız Sezai Temelli, Bitlis'in Ahlat ilçesinde halk buluşmasına katıldı ve bir konuşma yaptı:
Bu ülkede demokrasiyi var etmek için bir kez daha yan yanayız. 24 Haziran’da bu barajı hep birlikte yerle bir edeceğiz. 24 Haziran’da Türkiye barışının önündeki barajı yıkacağız. Türkiye demokrasisinin önündeki bu ön yargı barajlarını, bu nefret söylemlerini, bu ayrımcılığı da tıpkı seçim baraj gibi yıkacağız.
Meclis’e gideceğiz ve bu tek adamdan hep birlikte kurtulacağız
Bu topraklarda binlerce yıldır farklı inançlara sahip insanlar bir arada yaşadı. Biz farklılıklarımızla birbirimize güç verdik. Bir arada biz olduk. Şimdi bizler Meclis’e gideceğiz ve bu tek adamdan hep birlikte kurtulacağız.
Bu tekçi anlayış vesayet rejimidir. Bu tekçi anlayış hiçbir farklılığa tahammül edememektir. Biz, birileri tahammül edemiyor diye, ne kimliğimizden ne onurumuzdan vazgeçeceğiz. Kimliğimizle onurumuzla ortak vatanımızda demokratik cumhuriyeti inşa edeceğiz.
Demokrasiye tahammül edemeyenler, bizim halkımızın iradesiyle seçtiği belediye başkanlarını görevden aldılar. Bu kayyumlar kendini bile temsil edemez, iki koyun versen kaybederler.
Tüm belediyelerimizi geri alacağız
Biz 24 Haziran’dan sonra tüm belediyelerimizi geri alacağız. Yerelde de yeniden iktidar olacağız. Bunu bildikleri için saldırılarına hiç son vermiyorlar. Sürekli baskı uyguluyorlar. Haksız hukuksuz her türlü uygulamayı hayata geçiriyorlar. Bugün Ahlat’ta Hüseyin arkadaşımızı gözaltına aldılar. Bir suçu olduğu için mi? Hayır, bir sevdası olduğu için demokrasi sevdası olduğu için gözaltına alıp, tutukluyorlar
24 Haziran bir başlangıç olacak. 7 Haziran’da yarım bıraktığımız işi 24 Haziran’da tamamlayacağız. Demokrasinin önündeki barajı yıkacağız. Kayyumcu zihniyete karşı, demokrasi diyeceğiz. Kendimizi de kentimizi de biz yöneteceğiz.
Birinci turda da, ikinci turda da Demirtaş diyeceğiz
Demokrasi programımızla ve Hakça Dağıtım Programımızla çok büyük bir güçle parlamentoya gireceğiz Demirtaş’ da ikinci tura kalacak. Birinci turda da, ikinci turda da Demirtaş diyeceğiz.
Anayasa Mahkemesi Demirtaş’ın serbest kalmasını sağlamalıdır
Bunu bildikleri için sürekli Cumhurbaşkanı adayımıza saldırıyorlar. Haksız yere tutsak ettikleri yetmiyormuş gibi, AYM hala başvurumuzu karara bağlamadı. AYM bir an önce Demirtaş’ın serbest kalmasını sağlamalıdır. Eğer biz seçme ve seçilme hakkı sağlanmasını istiyorsak, eğer eşit koşullarda yarış gerçekleşsin istiyorsak, Demirtaş özgür olmalı.
AKP’ye bir tek vekil de bir tek oy da vermeyeceğiz
HDP, baraj altında kalsın diye akla hayale gelmeyecek her türlü hileyi hayata geçirmek istiyorlar. Seçim çalışmalarımızı yapamayalım diye olmayacak bahaneler uyduruyorlar. İl - ilçe eşbaşkanlarımızı tutukluyorlar. Çünkü seçim çalışmalarımızı aksatmak istiyorlar. Tüm bu suça YSK de ortak oluyor. Tıpkı 16 Nisan referandumundaki gibi yine mühürsüz oylar var, sandık taşıma var. Tüm bunlar HDP baraj altında kalsın diye. Baraj altında kalsın ki, HDP’nin 80 vekili AKP’ye gitsin. Ama buna izin vermeyeceğiz. Bir tek vekil de vermeyeceğiz. Bir tek oy da vermeyeceğiz.
Göreceksiniz çöktürmeyi, o planlar başınıza taş olup yağacak
Sanki 16 yıldır iktidarda değillermiş gibi boş vaatler sunuyorlar. Çözüm süreci başlatacaklarmış. Biz, sizin çözümden ne anladığınızı çok iyi biliyoruz. Siz çözüm değil ancak çöktürme süreci başlatırsınız. Biz barış için çabalarken, onlar çöktürme planlıyorlarmış. Göreceksiniz çöktürmeyi, o planlar başınıza taş olup yağacak. Burada Kürt, Ankara’da kurt olacaksın sonra gelip oy isteyeceksiniz. Size verecek tek bir oyumuz yok.
Bizim vicdanımız var, bizim onurlu bir halkımız var. O vicdanla Türkiye’deki tüm halklara yaklaşıyoruz. O vicdan diyor ki; biz acılarda akraba olduk. O acılarda yüzleşeceğiz, o acılar bir daha yaşanmasın diye onurlu bir barışı hep birlikte var edeceğiz. Hiçbir ayrımcılık yapmayacağız, nefret suçu işlemeyeceğiz.
İktidar savaş politikaları ile servetine servet katıyor
Ayrımcılık yapanlar bu ülkeyi savaş alanına çevirdiler. Buna son verecek olan bizim onurlu mücadelemizdir. Her yerde farklılıklarımızla bir arada yaşıyoruz. Birlikte üretiyoruz, peki, bu düşmanlık, bu ayrımcılık nereden geliyor? İktidardan geliyor. İktidar halkı birbirine düşman ederek, savaş politikaları ile servetine servet katıyor. O yandaşlarıyla zengin olacak, halka da ayrımcılığı reva görecek. Türkiye’de içinde ayrımcılık barıdırmayan tek parti HDP’dir. Trakya’da da, Karadeniz’de de, Amed’de de HDP’dir. HDP Türkiye’nin partisidir.
Siz sandıkları nereye götürürseniz götürün biz orada olacağız
Türkiye’nin partisi HDP, Türkiye’nin adayını çıkardı. Selahattin Demirtaş Türkiye’nin adayıdır. Bizler hep birlikte eşit yurttaşlar olarak demokratik bir anayasa yapacağız. Demokratik anayasa demokratik zemindedir. Ancak bu zemin içinde siyaset yaparsınız. Bu zemin yoksa siyaseten dışlanırsınız. İnsanlar siyaset yapamasın, hak aramasın diye her türlü baskıyı uyguluyorlar. Siz oy kullanmayın diye sandıkları sizden uzaklaştırıyorlar. Siz sandıkları nereye götürürseniz götürün biz orada olacağız.
Halktan kaçırdıkları sandık değil, halktan emekçilerin, esnafın haklarını kaçırıyorlar. Hakkınıza sahip çıkacağız, siyaset yapacaksınız. 24 Haziran’a kadar sokakta olacağız, kapı kapı ev ev dolaşacağız. Siyaset yapmak hak aramaktır. Kim ki sizi siyasetten uzaklaştırıyorsa o hırsızdır. Oylarımızın, haklarımızın çalınmasına izin vermeyeceğiz.
Vergilerimiz damatların İHA’sına, SİHA’sına, santraline gidiyor
Bitlis’te, Ahlat’ta çiftçiler çok zor durumda. Sulama meselesi başlı başına bir kriz. Bu meseleyi çözemedikleri gibi bir de elektrik zammı ve kesintisi var. Çiftçi ne ürünü doğru düzgün yetiştiriyor, ne de topluyor. Elektriğe mi, nakliyeye mi, gübreye mi yetişecek. Bu sene birçok çiftçi nakliyeye yetişemediği için ürününü toplamadı. Herkes yoksul. Neden bunu yapıyor? Çünkü sarayın kara deliğine para yetmiyor. Gelsin mazota, gübreye zam. Gelsin esnafa, işçiye vergi. Bu vergiyi yoksul halkımız ödüyor. Bu vergi damatların İHA’sına, SİHA’sına, santraline gidiyor. Bununla da kalmıyor. Onlardan vergi de almıyor. Hatta onlara kredi veriyor. Şeker fabrikaları alsınlar diye. O şeker fabrikaları bizim, işçinin, esnafın, tüccarın, işletmenin. Ama bugün de Muş şeker fabrikasının satışı onaylandı. 11 şeker fabrikası değerinin çok altında yandaşlara satıldı.
Yapılacak tek şey bu iktidardan kurtulmak
AKP iktidarının bu halka vereceği hiçbir şey kalmamıştır. Yapılacak tek şey bu iktidardan kurtulmak. 3 hafta kaldı. 3 hafta boyunca herkese ulaşacağız. Herkesi ikna edeceğiz. Geleceğine sahip çıkmaya ikna edeceğiz. Diyeceğiz ki, 24 Haziran’da sandığa sahip çıkarsan geleceğine sahip çıkarsın. 25 Haziran bu ülke umutlu bir güne kalkacaksa, bu sizlerin emeği ile olacaktır. 7 - 24 çalışacağız. 7 Haziran’da yarım bıraktığımız işi 24 Haziran’da tamamlayacağız. Buna mecburuz. Yoksulluğa, yasaklara son vermek için, tek adam rejimden kurtulmak için, tutsak arkadaşlarımız özgür kalsın diye buna mecburuz.
Türkiye’de resmi rakamlara, göre 5 milyon işsiz var. Gerçek rakamlar bundan çok daha fazla. Herkese iş, herkese aş için barajı aşacağız. Emekliler insanca yaşamıyorlar. Yaşamdan da emekli olsunlar diye uğraşıyorlar. Hayır yaşamdan emekli olmayacağız.
Biz barajın altında kalalım diye çalışanlara en güzel cevabı Türkiye halkları verecek. Sandığına sahip çıkacak. Bu vesayet rejimini hep birlikte tarihin çöplüğüne atacağız. O zaman bu ülkeye huzur gelecek. Huzur gelsin diye çalışmalarımıza ara vermeden devam ediyoruz. 7 - 24 çalışacağız. Işıklarımız sönmeyecek. Sarayın ışığı sönsün diye.
2 Haziran 2018