Şırnak Milletvekilimiz Faysal Sarıyıldız, Meclis'teki Basın ve Halkla İlişkiler Müdürülüğü'nün yılbaşı kartları ile ilgili “Kürtçe’nin ulusal bir dil olmaması ve dünyada kabul gören 200 ulusal dil arasında olmayışı nedeni ile yılbaşı kartlarını Kürtçe olarak basamayız" şeklinde verdiği yanıta ilişkin Meclis Başkanı Cemil Çiçek'in yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi.

Sarıyıldız'ın soru önergesinin gerekçesi şöyle:

Türkiye’de çok kültürlü ve çok dilli bir yapı olmasına rağmen sadece Türkçe’nin devlet faaliyeti ve hizmetlerinde tek başına kullanılması, anti demokratik bir uygulamadır.Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan itibaren ülkede farklı diller konuşan toplumsal kesimlerin varlığına rağmen, tek dilci bir politika izlenmiştir. Ulusal birliği sağlama amacıyla tek dilci bir politika benimseyen rejim, Türkçe konuşmayı, Türklüğün temel göstergelerinden biri olarak kabul ederken, diğer anadillerin konuşulmasını ise rejime yönelik bir tehlike olarak algılamış, bu tehlike algısı diğer anadillere yönelik yasaklayıcı ve asimile edici önlemlerin alınmasını beraberinde getirmiştir. Özellikle Kürtçe yıllarca Kürtlerin yaşadıkları Irak, İran, Suriye ve Türkiye’de inkâr ve asimilasyon politikalarına maruz kalmıştır. Ortadoğu’da Arapça, Türkçe ve Farsçadan sonra en çok konuşulan dördüncü dil olan Kürtçe’ye dönük asimilasyon politikalarının en yoğun hayata geçirildiği ülkelerden birisi Türkiye olmuştur.
Asimilasyon ve milliyetçilik politikalarının bir uzantısı olan bu uygulamaların bir örneği de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yaşanmıştır. 29 Aralık 2014 tarihinde yılbaşı kartlarının Kürtçe olarak basılması için Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Başkanlığı’na yaptığımız başvuru reddedilmiştir. Reddetme gerekçesini ilk başta telefon aracılığı ile danışmanıma ileten Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Başkanlığı, “Kürtçe’nin ulusal bir dil olmaması ve dünyada kabul gören 200 ulusal dil arasında olmayışı nedeni ile yılbaşı kartlarını Kürtçe olarak basamayız” diye bildirmiştir. Daha sonra yazılı olarak, “Teamül gereği baskınızı gerçekleştiremiyoruz” şeklinde bir yanıt verilmiştir.

Kürtçe dilinde basımı engelleyen Meclis, bu yasakçı uygulama ile Kürt halkının varoluşsal ve demokratik haklarından birini hiçe saymıştır."

Sarıyıldız şu sorulara yer verdi:

1) Meclis basım evi teamül gereği sadece ulusal dillerde basım ve yayın yaptığını belirtmektedir. Bu teamüle göre TBMM Türkiye'nin toplumsal açıdan çok dilliliğini görmezden gelmekte ve Türkiye'de Türkçe dışındaki, Kürtçe başta olmak üzere Gürcüce, Hemşince, Lazca, Pontusça, Süryanice, Abazaca, Acemce, Mıhallemice, Pomakça gibi dilleri yok saymaktadır. Meclis başkanlığı olarak bu toprakların kadim halklarının dillerini, teamülen daha ne kadar görmezden gelmeyi ve yasaklamayı düşünmektesiniz?

2) Türkiye'nin toplumsal çok dilliliğini ve dilsel zenginliğinin korunması ve geliştirmesi ile ilgili temel politika ve yaklaşımınız nedir?

3) Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki basım faaliyetlerinde hangi diller kullanılmaktadır? Bu kriter nasıl belirlenmektedir?

4) Dünya’da yaklaşık 40 milyon Kürdün kullandığı ve Irak Anayasası’nın ikinci resmi dillerinden biri olan Kürtçe Meclis Başkanlığına göre ulusal bir dil değil midir?

5) Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Başkanlığı’nın Kürtçe’nin ulusal bir dil olmaması ve dünyada kabul gören 200 ulusal dil arasında olmayışını gerekçe göstererek yılbaşı kartlarını Kürtçe olarak basmama talimatı bilginiz dahilinde mi verilmiştir?

6) Yüzyıllardır aynı topraklarda yaşadığınızı iddia ettiğiniz Kürtlerin en temel insani hakkı olan anadilinde kendisini ifade etmesinin engellenmesi konusunda ne düşünüyorsunuz?

7) Halkın vekilinin kendi anadilinde seçmenlerine ulaşmasını engelleyen Meclis Başkanlığınızın bu ayıbın ortadan kaldırılması için herhangi girişimi ya da çalışması var mıdır?

08.01.2015