Şırnak Milletvekilimiz Faysal Sarıyıldız, Cizre'de polisin 12 yaşındaki Nihat Kazanhan'ı katletmesi hakkında İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi.

Sarıyıldız'ın önergesinin gerekçesi şu şekilde:

"Türkiye’de son 27 yılda yaşanan çatışmalı süreç nedeni ile yaklaşık 580 çocuk yaşamını yitirdi. Yaşamını yitirenlerin neredeyse hepsi devletin köylere ve evlere yaptığı baskınlar, mayın patlaması, dur ihtarına uymama, hızla seyreden panzerin çarpması, çocukların bulunduğu bölgedeki askeri mühimmatın patlaması ve kolluk güçlerinin toplumsal olaylara yaptığı müdahaleler esnasında hayatını kaybetti. En fazla çocuğun öldürüldüğü yıllar ise 1992 ile 2006 yılları oldu. Kürt çocuklarına karşı uygulanan sistemli öldürme politikası özellikle son günlerde Cizre’de yaşanmaktadır.

Kürt sorunun yakın tarihsel arka planında önemli bir dönemeç olan ve Kürtlerde telafisi zor toplumsal kırılma yaratan 1990’larda en çok zulme uğrayan, toplu ölümler ve faili meçhul cinayetlerin yaşandığı Cizre’de devletin yarattığı toplumsal travma hafızalarda hala bütün canlılığını korumaktadır. Son 18 günde Cizre’de 3’ü çocuk 6 kişi yaşamını yitirdi, Silopi’de de bir çocuk polis tarafından vuruldu. Yaşanan bu ölümler ile Cizre halkına bir kez dahatravma yaşatılmaktadır. Cizre’de çocuklar artık ölümün kıyısında yaşamını sürdürmektedir. Oysaki yürütülen çözüm sürecinin önemli parametrelerinden biri Türkiye’de ölümleri durdurmak, barışçıl ve demokratik bir yaşamı tesis etme iddiasıydı. Kürt ve Türk halkı arasında yaşanan duygu kırılmasını onarması gereken bu süreç, özellikle kolluk güçlerinin öldürdüğü çocuklar nedeniyle giderek duygusal kopuşa zemin hazırlamaktadır.

Komale Ciwan’ın toplumsal gösterilere dair gençlere bazı eylem tarzlarına ilişkin duyarlılık çağrısı yaptığı gün Cizre’de katliam girişimi oldu, hendeklerin kapatıldığı gün 16 yaşındaki Ümit Kurt vuruldu, Sayın Öcalan’ın mesajını Cizre’ye iletmek üzere gelen DTK ve HDP heyetinin ilçede yarattığı olumlu havanın hemen akabinde ise 12 yaşındaki Nihat Kazanhan yaşamını yitirdi. Cizre’de çocukların öldürülmesi, en ufak bir toplumsal gösteriye silahlar ile karşılık verilmesi sadece karanlık odaklar ve provokasyon gibi müphem ifadelerle açıklanamaz. Bu olayın birinci derecen sorumlusu Hükümettir. Karanlık odaklar varsa da yaşanan ölümleri aydınlatmak ve sorumluları yargı önüne çıkarmak da Hükümetin asli görevidir.

Çocuk ölümleri konusunda uluslararası toplantılarda İsrail'in öldürdüğü çocukları sürekli gündeme getiren AKP Hükümeti, kendi ülkesinde kolluk güçleri tarafından öldürülen çocukları görmezden gelmektedir. Türkiye, çocuk ölümleri ve çocukların maruz kaldıkları hak ihlalleri konusunda kötü bir sicile sahiptir. Türkiye’de kolluk güçlerini koruyan ve kollayan “cezasızlık” zırhı çocuk ölümlerini meşrulaştırmaktadır. Çocuğa yönelik öldürme politikaların ve şiddet uygulayan devletin güvenlik aygıtlarının bir an evvel bağımsız denetime açılması önem arz etmektedir. Eğer 18 gün önce Cizre’de yaşanan ölümlerden ötürü kolluk güçleri yargı önüne çıkarılmış olsaydı, bugün 12 yaşındaki Nihat Kazanhan yaşıyor olacaktı.

Türkiye çocuk ölümlerinden ötürü alnında duran kara lekeyi, çocuk ölümlerini hakikat ışığında araştırması, failleri yargı önüne çıkarması ve özür dilemesi ile ancak temize çıkarabilir."

Sarıyıldız, Ala'ya şu soruları yöneltti:

1- Cizre’de sistemli bir öldürme politikası haline gelen çocuk ölümlerinin önüne geçmek, “cezasızlık” zırhlı ile korunan kolluk güçlerine yönelik etkin bir soruşturma yapmayı düşünüyor musunuz?

2- Sayın Öcalan’ın mesajını Cizre’ye iletmek üzere gelen DTK ve HDP heyetinin ilçede yarattığı olumlu havanın hemen akabinde 12 yaşındaki Nihat Kazanhan’ı vurma emrini kim verdi? Cizre’deki en ufak toplumsal gösterilerde ateş silahların kullanılması “kamu düzeni”ni sağlama maksadıyla mı yapılmaktadır? Ateş açma emri Bakanlığınızın bilgisi dâhilinde midir?

3- 12 yaşındaki Nihat Kazanhan’ı öldüren polisler hakkında herhangi bir soruşturma başlatılmış mıdır? Bu olaydan sorumlu tutularak gözaltına alınan, idari ve/veya adli soruşturmaya uğrayan kolluk güçleri var mıdır?

4- Hrant Dink cinayetinden şüpheli olan ve söz konusu dava nedeni ile hakkında yurt dışı yasağı bulunan birinin Cizre gibi hassas bir yere Emniyet Müdürü olarak terfi ettirildiği günden bu yana 2 çocuk polis fişeği ile yaşamını yitirdi, çok sayıda kişi de yaralandı. Emniyet Müdürünün atanmasının hemen akabinde 2 çocuğun öldürülmesi tesadüf müdür?

5- Nihat Kazanhan’ın Adli Tıp’ta yapılan otopsisinde ölümüne bir cismin sebep olduğu, cismin uzunluğunun yaklaşık 5 cm, çapının ise 2,5 cm olduğu ve cismin arkasında silah mekanizmalarında bulunan ateşlemenin olduğu belirtilmektedir? Bu devletin toplumsal gösterilerde kullandığı yeni bir silah türü müdür? Kullanılan ateşli silahın niteliği ve ismi nedir?

6- Nihat Kazanhan'ın kafasından çıkarılan roket başlığına benzeyen gaz kapsülünün aynısı olay mahallinde de bulunmasına rağmen neden açıklamanızda polisin o gün bir müdahalede bulunmadığını belirttiniz? Göz yaşarmasına da sebep olan söz konusu gaz kapsülünün dışarıda satışı yapılmadığı bilinmesine rağmen neden Nihat Kazanhan'ın ölümüne neden olan kolluk güçleri ısrarla korunmaktadır?

7- Cizre’de son dönemlerde kolluk güçlerinin toplumsal gösterilerde pompalı tüfek diye tabir edilen silahlar kullandığı yönündeki iddia doğru mudur? Cizre’de 6 kişinin ölümüne ve çok sayıda kişinin de yaralanmasına neden olan olaylarda kolluk güçlerinin envanterinde olmayan silahlar kullanıldı mı?

8- Hükümetiniz döneminde kaç çocuk kolluk güçleri tarafından öldürülmüştür? Bu öldürme olaylarında kaç kolluk gücü yaşam hakkını ihlalden sorumlu bulunarak kovuşturmaya uğramış, yargılanmış ve mahkûm edilmiştir?

16.01.2015