Erdoğan rejimi ve AKP iktidarı her gün yeni bir skandal yaratıyor. Şarbon vakası da, halk sağlığı ve gıda güvenliği dahil, insani değerleri parayla takas etmiş bir anlayışın bütün toplum hayatını gizlenemez biçimde zehirlemeye başladığını gösteriyor.
Şarbon vakası bir kez daha AKP iktidarının ithalata dayalı ve bütünüyle dışa bağımlı hayvancılık politikasının dikiş tutmaz biçimde iflas ettiğini gösteriyor. Yaşama, insana ve doğaya karşıtlık üzerine kurulu rant ve sömürü düzenine hizmet eden AKP politikaları, insan ve hayvan sağlığı için tehdit oluştururken, gıda güvenliğini de tehlikeye atıyor.
Az çok uygarlıkla ve demokratik değerlerle tanışmış ülkelerde bu türden bir vakanın sorumlusu olan bakan siyasi sorumluluğu üstlenir ve en azından halktan özür diler. Oysa ki, Tarım ve Orman Bakanı, şarbon vakalarında ölüm riskinin yüksek olmasına rağmen, “halkımız rahatlıkla et yiyebilir” diyerek sorumsuzca açıklamalar yapıyor. Bakanın açıklaması utanç vericidir ve halkın sağlığını hiçe sayan büyük bir siyasi skandaldır.
Son altı ay içinde dışardan alınan hayvanlara veteriner denetimi yapılmadığı ancak böyle bir felaketle karşı karşıya kalındığında öğreniliyor. Anlaşılan o ki, hayvan ithalatında belli çevrelere kolaylık sağlanıyor, hasta hayvanların ithali engellenmiyor, iktidar yanlısı şirketlere büyük parasal kaynaklar aktarılıyor.
Şarbon sorununun ardında, AKP iktidarının insan yaşamına da hayvan sağlığına da önem vermeyen “ucuz et politikası” yatıyor. Hem hayvanlara hem de insanlara eziyet eden bu anlayış ve AKP’nin açgözlülüğü nedeniyle şimdi hem doğa, hem hayvanlar, hem de insanlar tehlike altındadır. AKP, nükleer politikasından tarım politikasına kadar, aldığı her kararda ve attığı her adımda doğaya ve canlılara zarar veriyor.
1 - Bakan, son altı ay içerisinde hayvan ithalatı yapılan ülkeleri, ne kadar hayvan alındığını, ödenen miktarları ve ithalat yapan firmaları kamuoyuna açıklamalıdır.
2 - Son altı ayda hayvan ithalatında veteriner denetiminin bütünüyle kaldırılmış olmasının nedeni nedir? Bu kararı alan kim ve kimlerdir? Bu kararı alanlar hakkında hangi idari, siyasi ve hukuki işlem yapılmaktadır?
Bu soruların yanıtları bakanlık kayıtlarında mevcuttur. Hayvan ithalatı ile ilgili her şey halka açıklanmalıdır. Hiçbir şey bilinemez bırakılmamalıdır. Hem de hiç gecikmeden. Bu ortaya çıkmış olan felaketin idari ve siyasi sorumluları da derhal açığa alınarak yargılanmalıdır.
Günay Kubilay
Emek, Ekonomi ve Sosyal Politikalardan Sorumlu
Eş Genel Başkan Yardımcısı
4 Eylül 2018