Sancar: Kobanî Kumpas Davası, faşizan rejimi devam ettirme planının parçasıdır ama iktidar bunu başaramayacak

Eş Genel Başkanlarımız Pervin Buldan ve Mithat Sancar ile Meclis Grubumuz Sincan'da devam eden Kobanî Kumpas Davasını izliyor. Dava öncesi cezaevi yerleşkesi önünde açıklama yapan Sancar şunları söyledi:

Kobanî Davası'nın 17'nci duruşma periyodu için Meclis Grubu olarak buradayız. Bu davanın kumpas davası olduğunu söylüyoruz. Bu davanın demokratik siyaseti tasfiye amacında olduğunu başından beri söyledik. Ama bu davanın hedeflerinden birini ifade etmek lazım. Bu faşizan rejimin yerleşmesi için 2017'nin Nisan'ında yapılan referandum ne kadar önemliyse bu rejimin devamı için önümüzdeki seçimler hayati önemdedir. 

Referandum koşullarında HDP'yi kendisine karşı tehdit olarak gören iktidar Kobanî Kumpas Davasını başlattı  

2017 referandumuna gidilirken 2016'da dokunulmazlık kaldırıldı, aralarında eş genel başkanlarımızın da olduğu çok sayıda milletvekili arkadaşımız gözaltına alındı ve tutuklandı. Ardından devam eden operasyonlarda yüzlerce, binlerce arkadaşımız siyasi rehine olarak alındı. Referanduma o şartlarda gidildi. Bu rejim kendisine anayasal kılıf uydurmak için yaptı o referandumu ve kendisine en büyük tehdit olarak gördüğü HDP'yi devre dışı bırakmayı amaçladı.

Kobanî Davası faşizan rejimin devamı için planın önemli bir parçasıdır

Kobanî Davası, kumpas davasıdır, bir siyasi tasfiye planıdır ama aynı zamanda bu faşizan rejimin devamı için planın önemli bir unsurudur. Bu rejim kendisine karşı en etkili mücadeleyi sürdüren, hiçbir alanda boyun eğmeyen HDP'ye ancak bu yolla boyun eğdirebileceğini düşünmekte ve HDP'ye engel olmadan da kendi yoluna devam edemeyeceğini hesaplamaktadır. Bunda haksız değildir. 

Bu rejimi durduracak güç bizleriz 

Bu rejimi ve gidişatı durduracak ana aktör bizleriz, bunda haksız değiller. Bizlerin kurduğu ittifaklardır ve bu ittifakların büyüyerek oluşturacağı büyük demokrasi bloğudur. Bu nedenle Kobanî Davasına sadece yargısal açıdan bakmak, hukuksal açıdan değerlendirme yapmak yetersizdir. Önümüzdeki seçimlere giderken Kobanî Davası HDP'yi ittifaklarıyla birlikte etkisiz hale getirmeyi planlayanların bir tezgahıdır. Ama bu tezgah arkadaşlarımız tarafından mahkeme salonunda, bizler tarafında hayatın her alanında kararlı mücadele ile boşa çıkarılmaktadır. 

Kobanî Kumpas Davası dünya tarihinde eşine az rastlanan bir pervasızlıkla yürütülüyor

Kobanî Davası dünya tarihi eşine az rastlanacak pervasız bir keyfilikle sürdürülmektedir. Bu iktidar hayatın her alanında sürdürdüğü adaletsizlik seferberliğini Kobanî Davasında zirveye taşımıştır. Başından beri yargılamanın en temel ilkeleri açıkça ihlal ediliyor. Savunma hakkı yok ediliyor. Öte yandan bu davanın başlangıcında heyet başkanı olan Bahtiyar Çolak bir çete üyesi olmaktan yargılanıyor. Onun döneminde pek çok yargılama işlemi yapıldı. Daha da önemlisi bu iddianameyi kabul eden heyetin başında Bahtiyar Çolak vardı. Kendisi hakkında hazırlanan iddianameye baktığımızda da yine belli siyasi çevrelerle ilişkisi açıkça ortadadır. Bütün bunlar söylediklerimizi pekiştirmektedir. Evet Kobanî Kumpas Davası siyasi tasfiye davası ama aynı zamanda bu rejimin kendisini sürdürmek için yaptığı planlarda kullanmak istediği önemli bir alan. 

Büyüttüğümüz mücadele iktidarı telaşlandırıyor ama korkunun ecele faydası yok

Bizler bunlara boyun eğmiyoruz. Arkadaşlarımız onurlu dik duruşlarını duruşma salonlarında her gün herkesin önünde devam ettiriyorlar. Bizler de ittifaklarımızla, birikimimizle mücadelemizi büyütüyoruz. Bu büyüyen mücadele iktidarı panikletiyor, rejimi telaşlandırıyor. Ama bunların hepsi nafiledir, korkunun ecele faydası yoktur. Paniğin alacakları tedbirlerin etkili olmasını sağlamak bir yana daha da bocalamalarına yol açacağı ortadadır. Bizler bu mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceğiz. Her alanda direnişimizi de kararlılığımızı da en geniş kesimlerle birlikte yürütüyoruz, yürüteceğiz. Ama bununla da kalmayacağız. Sadece bu iktidara karşı mücadele ile yetinmiyoruz. Türkiye'ye geleceğin demokratik adil ülkesini, toplumunu kazandırmak için gerçek alternatifi oluşturuyoruz. Adaletsizliğe karşı mücadele, aynı zamanda geleceğin adil ve demokratik toplumunu kurma mücadelesidir. 

Gerçek alternatif biziz, bu gücümüzü halklarımızdan alıyoruz, demokratik siyasetteki ısrar ve kararlılığımızdan alıyoruz. Türkiye'yi değiştireceğiz, yeni bir başlangıcı demokratik, barışçıl, adil bir temelde kuracağız. Bu ülkede eşitliği ve özgürlüğü, demokrasiyi, adaleti ve barışı getireceğiz. Bunun da yolu mücadeleden geçiyor, mücadeleyi büyütmekten geçiyor, demokratik siyaseti büyütmekte ısrar etmekten geçiyor. Mahkeme salonlarında, hayatın her alanında bu yolda yürümeye devam edeceğiz. Yürüdükçe büyüyeceğiz, büyüdükçe bu ülkeyi değiştireceğiz.

3 Ekim 2022