Sancar: Jina Mahsa’yı katleden zihniyet ile Nagihan Akarseli katleden zihniyet aynı

Eş Genel Başkanımız Mithat Sancar, iki gün sürecek Kars programı kapsamında il binamız önünde düzenlenen halk buluşmasında konuştu. Sancar, şunları söyledi:

Ez we hemuyan bi dilgermî slav dikim, serseran serçavan hatin. Ji bo vê coşa we ez we hezar car slav dikim, hun her hebin.

HDP sizin mücadelelinizle doğmuştur, büyümektedir

Sevgili Kars halkı, sizlerle buluşmaktan büyük gurur ve onur duyuyoruz. Bu coşkunuza ve heyecanınıza layık olmak için elimizden geleni yapmanın sözünü en başta veriyoruz. Bu coşkunuz ve heyecanınız için hepinize teşekkür ediyoruz. Kars, kadim bir kenttir. Kars, halkların ve inançların, kültürlerin bahçesidir. Kars, bütün farklılıkların bir arada barış içinde yaşama kültürünün en güzel örneklerini veren şehirlerimizdendir. İşte bu özellikleriyle Kars HDP fikriyatının da kök verdiği, boy verdiği topraklardandır. HDP bu kültürle, sizlerin bu birlikte yaşam anlayışı ve onurlu mücadelesiyle doğmuştur, büyümektedir. Hepiniz var olun.

Bu düzen mutlaka değişecektir, bizimle ve sizinle değişecektir

Kars’ın sorunlarını biliyoruz. Ülkenin sorunları gibi burada da halkımız çok çeşitli sıkıntılarla, yokluklarla, yoksulluklarla baş başa bırakılmıştır. Karşımızda gaspçı bir iktidar var. Halkın emeğini ve ekmeğini gasp ediyor. Halkın özgürlüklerini ve iradesini gasp ediyor. Bir avuç yandaşa ve zengine halkın emeğinden çalarak servet aktarıyor. İşte Kars’ta yaşadığımız durum budur. Hayvancılık konusunda Ortadoğu'nun en büyük merkezlerinden biri olabilecek bu şehir, bugün hayvancılığın bitmekle karşı karşıya olduğu bir yer haline gelmiştir. Neden ise bu sömürü, talan, yandaş ve saray düzenidir. Halkı açlığa ve işsizliğe mahkum ederken, saraylarda ve bir avuç sermaye merkezinde halkın kaynaklarını topluyorlar. Ancak bu düzen böyle devam etmez. Bu düzen değişecek mutlaka değişecek. Bizimle değişecek, sizinle değişecek.

Kayyım atanmadan önce belediyemiz toplumcu belediyeciliğin en güzel örneklerini verdi

Bu iktidar halkın iradesini gasp ediyor. En açık örneği kayyım rejimidir. İradenizle belediye başkanı ve meclis üyeleri seçtiniz ama bu iktidar buna tahammül edemedi. Çünkü iradeyi tanımayan, halkı saymayan bir anlayışa sahipler. Çünkü kaynakları kesildi, belediyeden elde ettikleri rant kesildi. HDP’nin bir uçtan bir uca ülkenin dört bir tarafında büyümesinden korktular ve kayyım uygulamasını devreye soktular. Kayyım uygulamasından önce belediye başkanlarımız ve meclis üyelerimiz burada halk için hizmet ve toplumcu belediyeciliğin en güzel örneklerini verdiler. Halkların ve inançların bir arada barış içinde eşit şekilde yapabileceklerinin en güzel uygulamalarını gösterdiler. Bu iktidar ve bu rejim bundan korktu. Başka şehirlerimizde olduğu gibi halklarımızın iradesinin birleşmesinden paniğe kapıldı.

En büyük baskının olduğu şehirlerden biri Kars

Şimdi de öyle halkların iradesi birleşince, burada Kars'ta olduğu gibi Kürtlerin, Terekemelerin, Azerilerin iradesi özgürlük demokrasi ve demokrasi için birleşince, bu iktidar korkuyor, bu rejim panikliyor. Ama boşuna, biz halkların iradesini bir araya getirme mücadelemizden bir milim taviz vermeyeceğiz. Baskılar, gözaltılar, keyfi yargılamalar bizi bu yolumuzdan alıkoyamaz. En yoğun baskıyı yaşayan şehirlerden biri burası. Onlarca, yüzlerce gözaltı yaptılar, pek çok arkadaşımız cezaevlerinde ama cezaevlerindeki arkadaşlarımız da başları dik onurlu duruşlarıyla bu iktidara korku salmaya devam ediyor. Hepsini buradan selamlıyorum.

Emek ve Özgürlük İttifakıyla, bu ittifakı büyüterek oluşturacağımız demokrasi ittifakıyla gerçek alternatifi oluşturuyoruz

Bizler bu ülkede yeni bir başlangıç ve demokratik dönüşümün yolunu açmak istiyoruz. Barışın zeminini inşa etmek istiyoruz, emeğin hakkını alacağı bir düzen kurmak istiyoruz. İşte bu amaçla Emek ve Özgürlük İttifakını oluşturduk. Ve şimdi bu ittifakı büyütmek için çalışıyoruz. Emek ve Özgürlük İttifakının değerini en iyi bilecek şehirlerden biridir Kars’tır. Kars Türkiye’de devrimci mücadelenin, emek ve demokrasi mücadelesinin, sol ve sosyalizm mücadele kültürünün en önemli kaynaklarından biridir. İşte biz bütün bu kaynakları ve güçleri bir araya getirmeyi hedefliyoruz. Emek ve Özgürlük İttifakıyla, bu ittifakı büyüterek oluşturacağımız büyük demokrasi ittifakıyla gerçek alternatifi oluşturuyoruz. Bu halk iki seçeneğe mahkum değildir. Bizler ve sizler hiç kimseye mecbur değiliz. Bizlerin iradesi, programı, birikimi var kararlılığı var. Biz bu ülkeye barışı, demokrasiyi, özgürlüğü getirmek; emeğin hakkını alacağı bir düzen kurmak için halklara güveniyoruz. Tek mecburiyetimiz sizlere karşıdır. Sizlere mecburuz, mücadeleye mecburuz.

Despot rejimler kadın mücadelesinden korkuyorlar

Barışı kurmak için sizlere karşı sorumluyuz, bizim mecburiyetimiz de sorumluluğumuz da bu ülkeyedir. Bu ülkenin emekçilerinedir, bu ülkenin halklarınadır, bütün inanç gruplarınadır, gençlerine ve kadınlaradır. Zalim iktidarların en büyük korkusu kadın mücadelesidir. Bunu biliyorsunuz. Bunu her gün yeni örneklerle yaşıyoruz. Diktatörler, despotlar, tekçi ve erkek zihniyetine sahip olan yönetimler kadın mücadelesinden çok korkuyorlar. İşte İran'da yaşanan son örnek. Jina Mahsa’yı hunharca katlettiler. Bu zihniyet, karşısında büyük bir kadın direnişi ve halk mücadelesi buldu. Bu rejimler, bu erkek egemen despot yönetimler kadın mücadelesinden korkuyorlar. Haklılar korkmakta çünkü kadınlar ayağa kalktığı zaman önlerinde hiçbir zorba duramaz. HDP, kadın partisidir. HDP’nin önünde duramayacaklar, duramayacaklarını ortaya koyacağız.

Jina Mahsa’yı katleden zihniyet ile Nagihan Akarsel'i katleden zihniyet aynı

Bir başka kadın cinayeti Süleymaniye'de işlendi. Nagihan Akarsel, bir akademisyen, bir yazar, araştırmacı ve kadın hareketi öncülerinden, Süleymaniye'de bir suikastla katledildi. Jina Mahsa’yı katleden zihniyet ile Nagihan Akarsel'i katleden zihniyet aynı. Kadınlardan, kadın mücadelesinden korkuyorlar ama bu korku onların sonunu getirmeye engel olamayacaktır. Bir de gençlerden korkuyorlar. Gençlerden korkmakta da haklılar. Gençleri işsizliğe, umutsuzluğa, geleceksizliğe mahkum eden bir rejim ve iktidarla karşı karşıyayız. Kars’a bakın gençlerin büyük bir kısmı göç ediyor. Neden? İş yok, hizmet yok. O zaman başka şehirlerde, hatta başka ülkelerde gelecek arıyorlar. Ama biz bunu durduracağız. Gençler kendi hayatlarını bugünü ve geleceği ellerine alacaklar. Bu ülkeye demokrasiyi de barışı da özgürlüğü de emekten yana hakça bir düzeni de gençler öncülük yaparak kuracaklar. HDP, gençlerin partisidir aynı zamanda.

Kürt sorununda barış asla vazgeçemeyeceğimiz bir hedeftir

İnanç istismarı ve halklar arasına nefret sokan politikalar ile bu ülkeyi ayrıştırarak devam edebileceğini düşünüyor bu rejim ama yanılıyor. Bizler nefreti bu ülkeden söküp çıkaracağız. Kini, düşmanlığı yok edecek politikalar, anlayış ve irade bizlerdedir. Halkların özgür, inançların eşit olacağı bir ülke kuracağız. Gücümüz var, inancımız var, irademiz var. Barış asla vazgeçmeyeceğimiz bir hedeftir. Kürt sorununa demokratik çözümün tek yolu vardır: Müzakere, diyalog ve demokratik siyaset. İşte bu zemini hazırlamak ve bu yolu açmak için HDP olarak her türlü bedeli göze alıyoruz ve mücadeleyi kesintisiz sürdürüyoruz. Savaş politikalarına son vereceğiz. Bu ülkenin bugününü ve geleceğini ipotek altına alan savaş politikalarını hep birlikte durduracağız. Ülke içinde savaş, bölgede savaş ve düşmanlaştırma politikaları bütün halklara zarar veriyor. En çok da emekçilere, gençlere, yoksullara zarar veriyor. Çünkü her askeri araç her mermi yoksullardan, emekçilerden, gençlerden çalınmış paradır, gelecektir. O nedenle savaşlara karşı dimdik ayakta duracağız. Savaşlara karşı en geniş birlikteliği kuracağız. Tek yol barıştır. Çözüm için tek yol demokratik siyasettir. Tek yol müzakere ve diyalogdur. Biz bunu bu ülkeye mutlaka getirme sözü veriyoruz.

Bu ülkenin somut barış ve çözüm programına ihtiyacı vardır

Bütün diğer muhalefet partilerine da çağrı yapıyoruz. Kürt sorunuyla ilgili sözler söylüyorlar iyi güzel. Bazen daha da fazlasını söylüyorlar ama daha somut planlara ihtiyaç var. Bu ülkenin daha somut barış ve çözüm programına ihtiyacı var. Bu ihtiyacı gidermeden halka güzel sözler söyleyerek ya da tabutlarla, klişelerle bu sorun çözülmez. Bu sorun çözülmedikçe de bu ülkede demokrasiyi de adaleti de özgürlüğü de kuramayız. O nedenle çözüm ve barış; özgürlük, demokrasi ve adalete eşitliğe giden yolun temelidir. Bunu da hep birlikte başaracağız. İnanın bize güçlerimizi birleştirdik, çözümü daha da kuvvetli bir şekilde ortaya koyacağız. Çözüm biziz. Çözüm kurduğumuz ittifak, bunu daha da büyütecek demokrasi blokudur. Bunu büyüttükçe ne bugünkü rejime ne de eski rejimi yeniden canlandırmak isteyenlere mahkum olmayacaktır halklarımız. Başka yol mümkün. O yol bizleriz. O yol HDP. O yol Emek ve Özgürlük İttifakı ve halkların, yoksulların, kadınların ve emekçilerin emeğidir. Başaracağız inanın arkadaşlarım, mutlaka başaracağız, mutlaka kazanacağız. Sizde bu güç, bu irade ve kararlılık oldukça bize düşen bunun hakkını vermektir. Sözümüz var; sizin iradenizin de kararlılığınızın da desteğinizin de hakkını verecek ve ülkeye demokrasiyi, barışı ve emek ve özgürlük düzenini mutlaka getireceğiz. Hep birlikte kazanacağız. Biminînin di xêr xweşiyê. Hatirê we hevalno.

6 Ekim 2022