Eş Genel Başkanımız Mithat Sancar; DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, PSK Genel Başkanı Bayram Bozyel, PİA ve KKP temsilcileri ile milletvekili adaylarının katılımıyla Urfa’da düzenlediğimiz mitingde konuştu: Sancar, Kürtçe, Arapça ve Türkçe yaptığı selamlamadan sonra şunları söyledi:
Merheba gelen rihaye bi rumet, merhaba hevalene heja, merhaba jinen azed, ciwanen tekoşer, hun hemu bir xer hatin. ji bo ve coşa we hezar caran spas. Hun her hebin.
Halkımız Nemrut iktidarını göndermeye hazır
Merhaba, Urfa. Nemrut’un zulmüne karşı İbrahim’in direnişinin diyarının değerli insanları, merhaba sizlere! 14 Mayıs’a günler kaldı. Halkımız her yerde hazır. Dün Batman’dan Siirt'e geçtik ve her iki şehrimizde de bu coşkuyu gördük, bu heyecanı gördük, bu kararlılığı gördük. Halkımız 14 Mayıs’a hazır. Halkımız Nemrut iktidarını göndermeye hazır. Bu iktidar, AKP-MHP zihniyeti Nemrut’un mirasını almış, halka zulüm ve zorbalık uyguluyor ama Nemrut’un da bir İbrahim’i var. Her zaman Nemrut’un karşısına bir İbrahim çıkar. O İbrahim işte sizsiniz, halklardır. AKP-MHP ittifakı ülkeyi soyuyor, sömürüyor, talan ediyor, halkı yoksulluğa ve sefalete mahkum ediyor. İşte bu talancı ve yozlaşmış düzen bitecek. Onun için geliyoruz. Biz soygunu, talanı, rantı bitirmeye geliyoruz.
Erdoğan Urfa’yı kaybederse iktidarı da kaybedecektir
Urfa'nın sonsuz ovalarında tarıma gerekli imkanları sağlamayanlar sizleri mevsimlik işçi olmaya zorluyor. Kendi topraklarınızda doymaya imkan vermiyorlar. Biz herkes doğduğu yerde doysun diye geliyoruz. Harran Ovasını yemyeşil yapmaya geliyoruz, Yeşil Sol ile geliyoruz. Urfa İbrahim’in diyarıdır, adaletsizliğe karşı direnişin diyarıdır. Urfa Emine Ananın adalet çığlığının bütün ülkeye yayıldığı bir diyardır. Emine Ananın adalet çığlığının Türkiye’deki mağdurlara adalet getirmesi için sizlerden desteğinizi en yüksek noktaya çıkarmanızı istiyoruz. Evet, adaletsizlik ile adalet yarışacak bu şehirde. Biliyoruz ki Erdoğan Urfa'yı kaybederse iktidarı da kaybedecek. Urfa, adalet mücadelesiyle bu zalim düzeni değiştirecek.
14 Mayıs’ta direnişi inşa ile buluşturacağız
Urfa’da adalet arayan, adaletsizliğe karşı mücadeleyi kararlılıkla sürdüren Suruç aileleri var. Suruç’ta vahşi IŞİD zihniyetinin hunharca katlettiği 33 canımız için adalet arayan şehrimizdir Urfa. Suruç’taki o vahşetin hesabını bu adalet mücadelesiyle mutlaka soracağız, mutlaka! Suruç’ta katledilen 33 canın düşlerini ve hayallerini gerçekleştirmeye geliyoruz. 33 düş yolcusu hayallerinin gerçekleştiğini 14 Mayıs’ta görecek. Direniş en iyi bildiğimiz şeydir, biz bugünlere direnenler sayesinde geldik. Zulme boyun eğmedik, zalimler karşısında diz çökmedik ve buralara geldik. 14 Mayıs ve sonrasında direnişi yeni bir inşa ile bütünleştireceğiz.
İmamoğlu’na yapılan saldırı bir provokasyondur
Şu an siyasi rehine olarak tutulan yoldaşlarımız; bu rejimin haksız ve zalim uygulamalarıyla cezaevinde tutulan Selahattin Demirtaşlar, Figen Yüksekdağlar, Sebahat Tunceller, Gültan Kışanaklar ve diğer dostlar için de adaleti sağlamaya geliyoruz. Her türlü hukuku ayaklar altına alarak yoldaşlarımızı siyasi rehine olarak tutuyorlar. Onları özgür günlerde kucaklamaya geliyoruz. Bu yolu en iyi yürüyenler kadınlar ve gençlerdir ve bizi bugünlere getiren direnişin öncüleri sizlersiniz. Selam olsun size! AKP-MHP iktidarı seçim kampanyasını tehditlerle, provokasyonlarla yürütüyor. Onlar şiddeti bu topluma yaymaya çalışıyorlar. Dün Erzurum’da olanları gördünüz. Erzurum’da Ekrem İmamoğlu’na yapılan saldırı bir provokasyondur, bu iktidarın organize saldırısıdır. Dün Tarsus'ta seçim aracımıza saldırı yapıldı. Bu iktidar kaybettiğini gördü. AKP-MHP kaybettiğini anladı. Şimdi tek yol var önlerinde. Diyorlar ki bu topluma korku yayalım, tedirginlik yaratalım. İstiyorlar ki insanlar seçim mitingleri yapmasın, sandığa gitmesin. Bunların istediği budur.
Bütün tezgahları boşa çıkaracağız
Evet, AKP-MHP ittifakı tehditlerle, provokasyonlara ortalığı karıştırmak istiyor ama bu halk asla provokasyonlara prim vermez. Bu halk tezgahları boşa çıkaracak. Eğer AKP ve çeteleri, bu yaptıklarıyla halkı korkutacaklarını sanıyorsa yanılıyorlar. Kimse mücadeleden vazgeçmez. Bu yol demokrasinin yoludur. Kararlılıkla yürüyeceğiz, bütün tezgahları ve provokasyonları boşa çıkaracağız. Saraylarında lüks ve şatafat içinde yaşayanlar halkın yoksulluğunu anlayamazlar. Sonra da dönüp dalga geçiyorlar. Rantla ve soygunla saltanatınızı büyüttünüz, halkı açlığa mahkum ettiniz. Bu düzen değişecek, mutlaka değişecek.
Cesaret bütün zalimlerin korktuğu şeydir; korksun Erdoğan ve ortakları!
AKP-MHP iktidarı herkese terörist diyor ama şu yaptıklarına bakın; ülkeye terör havası hakim kılıyorlar. Her yerde insanlara, aydınlara saldıranlar onlar. Korku yarattıklarını sanıyorlar ama yanılıyorlar. Korku yok, cesaret var. Cesaret bütün zalimlerin korktuğu şeydir. Cesaret karşısında titreyen zalimler korksun, Erdoğan ve ortakları korksun! Bu ülkeyi çetelerin ve mafyanın hakim olduğu bir suç imparatorluğu haline getirdiler. Bütün arsızlar, hırsızlar tecavüzcüler cezasız dolaşıyor. Bu ülkeyi hırsızlar, arsızlar, soysuzlar için cennet yaptılar. Suç cenneti haline getirdiler. Öte yandan milyonlar için cehennem oldu hayat. Sizler için, halklar için hayatı cehenneme çevirdiler. Biz şimdi cehennemin kapılarını kapatmaya geliyoruz.
Halkın kararlı duruşu karşısında bütün oyunlar bozulur
Direndik direniyoruz, kazandık kazanıyoruz. Onlar suçlular için bu ülkeyi cennet yaptılar, biz de diyoruz ki onlara cehennem revadır. Asıl cenneti hak edenler emeğiyle, alın teriyle, ahlakıyla yaşayan milyonlardır. Bu ülke emeği ve ahlakıyla yaşayanlar için cennet olacaktır, bizimle olacaktır. Her yerde tehdit, hedef gösterme ve nefret yayıyor AKP. Biz diyoruz ki bu ülkeye kardeşliği getireceğiz. Bütün halklar, dinler, inançlar özgür olacak. İşte barış böyle kurulacak. Halklar özgür ve eşit olunca demokrasi de sağlam temeller üzerine oturacak. Onların dayattığı savaş ve şiddet ortamına karşı barış ve adalet için geliyoruz. İstedikleri kadar uğraşsınlar, tahrik ve hedef göstermelerle insanları sindirebileceklerini sansınlar, büyük yanıldıklarını görecekler. Halkın kararlı duruşunun karşısında bütün oyunlar bozulur. Halk durursa bütün tezgahları boşa çıkarır. İşte biz de diyoruz ki Türkiye’deki bütün demokratlar, iyi insanlar; gelin hep birlikte bu oyunları boşa çıkaralım, bu tezgahları bozalım. Özgürlük yakın, bunu söylediğimiz zaman bir sürü kara propaganda yapıyorlar. Sizler hem bu ülkenin hukukunu hem uluslararası hukuka ayaklar altına alıyorsunuz. Haksız yere dostlarımızı cezaevinde tutuyorsunuz. Şu an rehin tutulan siyasiler ve demokratlar, muhalifler elbette özgür olacak.
Adaletin hapsedildiği hücrelerin kilidini Yeşil Sol’un anahtarı açacak
Urfa, kadim bir medeniyet şehridir. Urfa; Kürtlerin, Arapların, Türklerin bir arada yaşadığı ve derin dostluk hukukunun olduğu bir memlekettir. Halkları birbirine düşürmeye çalışanlara prim vermeyin. Bizler Kürdüz, Lazız ,Arabız, Türküz, Çerkesis. Bütün halkların partisiyiz. Buradan Arap kardeşlerime de seslenmek istiyorum. Sevgili dostlar 14 Mayıs’ta sandığa gittiğinizde karşınıza iki oy pusulası çıkacak. Biri milletvekili seçimleri için. Orada bir tek ağaç vardır, elinizdeki bayraktaki ağaçtır. Elinize aldığınızda mührünüzü ağaca basıyorsunuz ve Yeşil Sol’u Meclis’e en yüksek temsiliyetle gönderiyorsunuz. Bizler Meclis’e en yüksek temsiliyet ile gireceğiz. Anahtar parti olacağız. Biz olmasak demokrasi olamaz, barış olamaz, adalet olamaz. Barışa kapatılan kapıların kilidini biz açacağız. Adaletin hapsedildiği hücrelerin kilidini Yeşil Sol’un anahtarı açacak.
Özgür ve aydınlık yarınları hep birlikte kuracağız
Özgürlüğe giden yolu biz açacağız. Biz anahtar partiyiz deyince korkuyorlar, korksunlar. Çünkü onların saltanatı bitecek. Sadece Erdoğan’ın, AKP-MHP’nin değil; özgürlükten demokrasiden ve halkların eşitliğinden korkanlar da çekinsinler. Onlar da biliyor ki saltanatları siz güçlendikçe bitecek ve bu ülkeye barış, adalet, demokrasi bizimle gelecek. Urfa’dan tarihimizin en yüksek oyunu bekliyoruz. En yüksek sayıda milletvekilini Meclis’e göndermenizi bekliyoruz. İstanbul seçimleri için AKP, ‘İstanbul’u kaybeden Türkiye’yi kaybeder’ demişti ama işin gerçeğini söyleyeyim; Urfa’yı kaybedince Türkiye’yi de kaybedecekler. Onlara Urfa’yı kaybettireceğiz. Onlar kaybedince Urfa’ya refah, özgürlük, adalet bizimle gelecek. Urfa’nın aziz halkları, insanlık tarihi bu topraklarda başladı. Bu ülkenin tarihini ise yeniden yazmaya geliyoruz. Tarihi burada, bu topraklarda hep birlikte yazacağız. Özgür ve aydınlık yarınları hep birlikte kuracağız. Serkeftin ji bo me. İnşallah 14 Mayıs’ta aydınlığa giden yolda Urfa’nın kadim meşaleleri en gür şekilde göğe yükselecek. Hepimiz bu mücadelede kararlıyız, inançlıyız. Yolumuz açık olsun.
8 Mayıs 2023