Diyarbakır Milletvekilimiz Nursel Yıldırım, İzmir Şakran Cezaevi’nde kadın tutsaklara yönelik cezaevi yetkililerinin bilgisi dâhilinde gerçekleştirilen insanlık dışı uygulamaları kamuoyuna açıkladı.


Türkiye cezaevleri tarihin her döneminde insanlık onurunun ayaklar altına alındığı, baskı ve zulmün sistematik bir politika olarak uygulandığı yerler olmuş ve halen de olmaya devam etmektedir.


İzmir Şakran Cezaevi’nde kalmakta olan kadın tutuklu ve hükümlülerle 25 Aralık 2014 günü gerçekleştirmiş olduğum görüşmede, cezaevi yetkililerinin bilgisi dâhilinde, kadın tutsaklara yönelik gerçekleştirilen insanlık dışı uygulamaları kamuoyuna açıklamayı bir borç biliyorum.


- 2014 yılının Kasım ayı içerisinde, kadın tutsaklar arama adı altında çıplak aramaya tabi tutulmuş ve bu uygulamaya karşı çıkan Meryem Söylemez ve Şirin Paksoy adlı kadın tutsaklar saldırıya uğrayarak darp edilmişlerdir.


- Bu durumun yanı sıra yine görüşmelerde, 24 Aralık 2014 günü bir cezaevi müdür yardımcısının bilgi ve yetkisi dâhilinde kadın tutsakların çıplak aramaya tabi tutulduğu ve bu duruma itiraz edenlere fiziksel şiddet uygulandığı, şiddete maruz kalan Fethiye Çakmak adlı kadın tutsağın parmaklarının kırıldığı ve alçıya alındığı tarafıma bildirilmiştir. Bununla birlikte cezaevinde tedaviye alınan Fethiye Çakmak’a darp edildiğine dair rapor verilmediği, yine Sevcan Atak adlı kadın tutsağın cezaevi görevlilerince darp edildiği, maruz kaldığı şiddet sonucunda gözlüğünün kırıldığı ve Behiye Akbalık adlı kadın tutsağın ise cezaevi görevlilerince yere düşürülüp darp edildiği aldığım diğer bilgiler arasındadır.

- Şakran Cezaevi’nde yaşanan bu sistematik işkenceye keyfi uygulamalar da dâhil edilmiştir. Gelen mektuplar cezaevi idaresince tutsaklara geç verilmekte ve kadın tutsaklara çeşitli bahaneler ileri sürülerek disiplin cezası verilip tahliyeleri geciktirilmeye çalışılmaktadır. Nitekim Şirin Paksoy adlı kadın tutuklu için 5 ay önce tahliye kararı çıkmasına rağmen, almış olduğu disiplin cezalarından dolayı tahliye edilmediği görüşmeler neticesinde almış olduğum bilgiler arasındadır.

TBMM Başkanı Sayın Cemil Çiçek, bir cezaevi ziyareti sırasında kendisine sorulan bir soruya karşılık olarak, “Cezaevi sözü içime dokunuyor. Buralar konukevi” demişti. Yeni yapılan cezaevlerinden bazılarının fiziki yapısı belki bir konuk evini andırabilir. Ancak cezaevleri denildiğinde, burada önemli olan durum, yetkililerin tutsaklara yaklaşımıdır.

Bugün cezaevlerinden kamuoyuna yansıyan, insanlık onurunun çiğnendiği insanlık dışı uygulamalar olmaktadır. İzmir Şakran Cezaevi’nden kadın hükümlü ve tutuklularca tarafıma iletilenler, Adalet Bakanlığı yetkililerine de iletilmiştir. Beklentimiz, Adalet Bakanlığı’nın İzmir Şakran Cezaevi’nde yaşananlarla ilgili kamuoyunu bilgilendirmesi ve sorunun çözümü yönünde adım atmasıdır.

Sonuç itibariyle, başta İzmir Şakran Cezaevi olmak üzere, cezaevlerinde kalmakta olan tutuklu/hükümlü tutsakların karşılaştığı insanlık dışı uygulamaları yakından takip edeceğimizi, sorunları dile getirip çözüme kavuşturmak adına Halkların Demokratik Partisi olarak tüm demokratik platformları kullanıp mücadelemizi sürdüreceğimizi kamuoyuna bir kez daha duyuruyoruz.


Nursel AYDOĞAN
HDP Diyarbakır Milletvekili

31 Aralık 2014