Piroğlu: HDP’nin özgür bir şekilde siyaset yapamadığı yerde hiç kimse özgür olamayacaktır

İstanbul il binamıza bugün silahlı saldırı düzenlendi. Kimliği belirsiz bir kişi il binasına 7 el ateş ederek biraz ilerideki karakola sığındı. Saldırıda zarar gören kimse olmadı. Saldırının ardından HDP yöneticileri, milletvekilleri ve üyeleri il binasının önünde açıklama yaptı. Açıklamada şu ifadeler kullanıldı: 

Eş Genel Başkan Yardımcımız Azad Barış: 

Bugün İstanbul İl binamızın kapısında sizinle birlikte olmanın ne yazık ki keyfini yaşayamıyoruz. Yeni bir kötülükle, kötülüğün yeni bir türüyle karşı karşıya kaldığımız için böyle bir basın açıklaması yapmak durumunda kaldık. Bugün saat 15:00 sıralarında son günlerin en önemli konularından biri olan bize karşı kışkırtma siyasetinin sonucunda silahlı bir saldırı yapılmıştır il binamızda. Onun için de il eşbaşkanlarımız sizlere olayla ilgili bilgi verecekler. 

İstanbul İl Eşbaşkanımız Elif Bulut: 

Toplanma sebebimiz bizim açımızdan son derece üzücü. Bugün 15:00 sularında il binamızda faaliyetlerimizi sürdürürken bir ses duyduk. Ben de o sırada tam girişteki odada bir görüşme yapıyordum. Sesi duyup dışarı baktığımızda bir kişinin il binamıza dönük bir şekilde havaya ateş açtığını gördük. Çok kötü bir sonuç da olabilirdi. Elindeki silahla binanın içine de ateş açabilirdi. Bu kişi iki gün önce binamıza gelmiş, il binamızda oturmuş, çay içmiş. Bir takım temelsiz konuşmalar yapmış. Arkadaşlarımız kendisiyle konuşmuşlar, usulünce çıkıp gitmiş. İki gün sonra tekrar geliyor.

HDP’ye yönelik sarf edilen kışkırtıcı sözler toplum nezdinde böyle bir fiile dönüşüyor

Bu sıradan, bireysel bir hareket değil. Sabah akşam basından partimize yönelik yapılan tüm kışkırtmaların sonucu bir kişinin burada ateş açması oldu. Bir kişi gündüz vakti gelip il binamıza ateş açıp elini kolunu sallayarak ilçe emniyete teslim olabiliyor. Sabahtan akşama kadar, Cumhurbaşkanından İçişleri Bakanına kadar HDP’ye yönelik sarf edilen kışkırtıcı sözler toplum nezdinde böyle bir fiile, harekete dönüşüyor. Biz siyasal bir partiyiz, yapmış olduğumuz tüm demokratik çalışmalar politik faaliyetlerimizin sonucudur. Faaliyetlerimizin kendilerinin önünü kestiğini düşünen iktidar bloğunun bize karşı kurduğu söylemler insanları kışkırtmaya dönüktür. Bu eylem de bunun sonucudur.

Tahammülsüzlüğün, tıkanmışlığın bir sonucudur

Bunların önüne geçilmesinin yolu da bu ülkede demokratik mücadeleden vazgeçmeyen bizim gibi partilerin varlığına tahammül etmektir. Tahammülsüzlüğün, tıkanmışlığın sonucu, iktidarlarının, menfaat alanlarının daralmasıyla birlikte kendilerinin bir kayba gitmesini görmeleriyle beraber saldırılar daha da çok artacaktır, bunun farkındayız. Saldırının her türlüsünü deniyorlar. Bir tiyatro oyununun onlar üzerindeki yıkımını gördük en son. Her gün bununla ilgili açıklamalar yapıyorlar. Son derece normal bir faaliyetin onlar üzerinde nasıl yıkıcı bir etki yarattığını gördük. Kurdukları her cümle insanları kışkırtmaya yöneliktir. Bunun sonucu olarak da bugün il binamıza böyle bir saldırı gerçekleşti. 

Demokratik mücadelemizi yükseltmeli, meşru siyaset alanımızı genişletmeliyiz 

Tüm partili arkadaşlarımızı, tüm il ve ilçe örgütlerimizi yoldaşlarımızı daha dikkatli olmaya davet ediyoruz. Gelen herkes binamızdan içeri girebilir, sohbet edebilir, çayımızı içebilir. Biz kimin girdiğini nasıl ve ne için girdiğini  tespit edemeyebiliriz. Herkes usulünce ağırlanır. 2 gün sonra aynı kişi tekrar buraya gelip ateş açtı. Ben de gördüm kendisini. Orada silahı da çevirebilir bizlere de yöneltebilirdi. Bunları önlemenin yolu da bizim demokratik olarak mücadelemizi yükseltmemiz, meşru siyaset alanımızı genişletmek, Türkiye’nin demokratikleşmesi için çalışmalarımızı sürdürmektir. Bu konuda çabalarımızın önünü hiçbir şekilde kesemezler. Mücadele etmeye devam edeceğiz. 

İstanbul İl Eşbaşkanımız Erdal Avcı:

Bu saldırıyı yapanlar hedeflerine ulaşamayacak

Kuşkusuz ki bu saldırının münferit olmadığını, saldırganın kendi kişisel fikrinin, yöneliminin olmadığını, bunu en iyi bilenin geçmiş dönemde de benzer saldırılara maruz kalmış HDP olduğunu söyleyebiliriz. Siyasi iktidarın Türkiye’de oluşturduğu dil, üslup, söylem ve partimizi hedefe koyma biçimi bu kişilerin partimize yönelimine ve saldırılarına zemin oluyor, bunu defalarca deneyimledik. Biz biliyoruz ki bu saldırı, planlanmış, programlanmış, hem partimize hem Türkiye’deki demokratik kamuoyuna dönük bir mesajdır. Bu, mesajı vermek isteyenleri güçlendirecek, hedefine ulaştıracak değildir kuşkusuz. Çünkü daha ağır, daha ciddi saldırılara maruz kaldık, mücadelemizi kesintisizce sürdürerek Türkiye’nin demokratik muhalefet partisi haline gelmiş bulunmaktayız.

Bu saldırılarla geri adım atmayacağız, daha da kenetleneceğiz

Son dönemlerde siyasi iktidarın dili, tartışma yöntemi, partimizi hedefe koyması bu kişilerin partimize dönük saldırıları için cazip bir fikre dönüştürüyor. Bunlar her biri çeteci, mafyacı olabilirler ama Türkiye’nin dili ve siyasi iklimi ve oluşturulan zemin bunun ana kaynağıdır. Siyasi iktidarı bu dilinden, yönlendirmelerden uzak durarak Türkiye’deki demokratik, barışçıl herkese siyaset yapma zeminini sağlamaya davet ediyoruz. Bu yöntemin, bu tip saldırıların Türkiye’nin demokrasisi, barışı ve siyasetine katkısı olmadığı gibi Türkiye’yi gitgide çatışmaların ve iç savaşın zemini haline getirmektedir. Dolayısıyla, bu yöntemlerle geri adım atmayacağımızı ve her defasında daha ciddi karşı duruş sergileyeceğimizi, kenetleneceğimizi bilmeliler. Kimler hangi odaklar tarafından planlanıyorsa bu yol ve yöntemlerden vazgeçmeliler. Tam tersine Türkiye’nin rahatla tartışılacak, konularını her yerde özgürce tartışacağımız bir zemin hazırlanmalıdır.

Elimizde saldırgana ait kayıtlar var

Bu saldırgan hakkında suç duyurusunda bulunacağız. Elimizde kendisine ilişkin kayıtlar da var, şahsın kendisini de tanıyoruz. Bir an önce tutuklanmasını ve yargılanmasını, bundan sonra, yargıda ve karakolda bu tip saldırılara tevessül edebilecek kişileri cesaretlendirici davranışlardan kaçınılmasını öneriyoruz. Oluşacak daha vahim sonuçların hiç kimseye faydasının olmayacağını hatırlatıyoruz. HDP adına tekrar bu saldırıyı kınıyoruz.

İstanbul Milletvekilimiz Musa Piroğlu: 

HDP’nin özgür bir şekilde siyaset yapamadığı yerde hiç kimse özgür olamayacaktır

HDP, uzunca bir süredir siyasal iktidarın hem söylem düzeyinde hem fiziksel olarak saldırısı altında. Bugün meydana gelen saldırının, siyasal iktidarın partimize yöneliminin bir sonucu ve devamı olduğunu görmek gerekiyor. Bu nedenle bu saldırı HDP İstanbul Örgütüne yönelik bir saldırı değildir. Bu saldırı bir bütün olarak demokrasi ve emek güçlerine yönelik bir saldırıdır. Kabul etmek gerekir ki, HDP bu ülkede rahat ve özgür bir şekilde siyaset yapmadığı sürece, yani Kürt sorunu adil ve demokratik bir şekilde çözülmediği sürece, emekçiler, demokrasi güçleri sözlerini rahatça söyleyemediği sürece, hiç kimse özgür olamayacaktır. 

Şimdiye kadar diz çökmedik, bundan sonra da diz çökmeyeceğiz

Biz bu saldırıları daha önce de gördük. Defalarca bu çeşit saldırıların karşısına dikildik, milletvekillerimiz, sözcülerimiz bu saldırıların mağduru oldu, hayatlarını kaybedenler oldu. Şimdiye kadar hiçbir yerde diz çökmedik. Bu çeşit saldırıları bize yöneltenler diz çökmeyeceğimizi gayet iyi biliyorlar. O yüzden bu saldırı bizi korkutmak bizi geriye püskürtmek için yapılmış bir saldırı değildir. Bu saldırının açık bir adresi var. Siyasal iktidar sıkıştığı yerde, kendi tabanında bile kaybetmeye başladığı yerde ülkenin coğrafyasını, buradaki siyaset zeminini başka bir zemine kaydırmak istiyorlar. Bu yüzden bu saldırılar bu kadar kolay yapılıyor. Bu saldırganı yönlendirenler ve arkasında duranlar bilmelidir ki, ne şimdiye kadar diz çöktük ne bundan sonra diz çökeriz. Bu saldırıyı yapanlar bilmelidir ki biz sadece kendimizi değil bu ülkedeki bütün özgürlük ve demokrasi değerlerine ve bu güçlerin sözlerini ve sözcülerini sahiplenmeye devam edeceğiz. 

Tüm demokrasi güçlerini HDP ile yan yana durmaya çağırıyoruz

Buradan açık çağrı yapıyorum, bundan sonra olacak her şeyin müsebbibi siyasal iktidar olacaktır. Bundan sonra partimizi ve demokrasi güçlerini hedef alan saldırıların hepsinin müsebbi siyasal iktidar olacaktır. Pazar günü 19 Ocak, Hrant Dink’in katledildiği gün. Bu saldırılar, bu takvimlemeler tesadüfi değil. Bu yüzden bütün emek ve demokrasi güçlerine çağrı yapıyrouz. Demokrasi ve emek güçlerine de açık çağrı yapıyorum; HDP’ye yönelik saldırılar ve tüm saldırıları aslında tüm emek ve demokrasi güçlerine yönelik yapılmıştır. Ya hep beraber bunları geri püskürteceğiz veya hep birlikte faturasını ödemeye devam edeceğiz. Biz bu konuda üzerimize düşeni yapmaya bundan sonra da yapılması için elimizden geleni ortaya koymaya devam edeceğiz.Bütün emek ve demokrasi güçlerini de bu saldırıya karşı tavır almaya ve HDP ile yan yana, omuz omuza durmaya çağırıyoruz.

15 Ocak 2020