
Eş Genel Başkanımız Pervin Buldan, Bursa İl Örgütümüz tarafından seçim kampanyası kapsamında Yıldırım İlçe Eşbaşkanlığında düzenlenen halk buluşmasına katıldı:
Buradan aldığımız bu moral, bu coşku bize 2 ay yeter. 24 Haziran’da zalimleri yeneceğimizin göstergesidir bu coşku. 24 Haziran’da barışın, demokrasinin, eşitliğin, yaratılacağı güzel günlerin göstergesidir. İyi ki varsınız, iyi ki buradasınız. Bursa’da, özellikle son dönemlerdeki baskıların, gözaltı ve tutuklamaların çok yoğun yaşandığı bu kentte her şeye rağmen bu görüntüyü verebiliyorsak, bir araya gelebiliyorsak, direniş ortaya koyuyorsak, biz kazanmışız demektir. Hiçbir gücün bizi yenemeyeceği anlamına gelir bu görüntü.
Bursa’da partimize yönelik fütursuz gözaltı ve tutuklamalar yaşandı. Tutuklanma sebepleri Selahattin Demirtaş’ın, Tahir Elçi’nin posterlerini taşımaktı. Onlar cezaevlerindeki yoldaşlarımıza, toprağın altındaki değerlerimize sahip çıkmamızı istemeseler de, biz yoldaşlarımızın bizlere bıraktığı mirası taşıma sözü verdik. Bu bayrağı en yükseklere çıkaracağımızın sözünü veriyoruz sizlere.
Yeri geldiğinde Öcalan’ın gösterdiği yolu esas alanlar, bugün onunla yapılacak görüşmeleri engelliyor
Sayın Abdullah Öcalan’a buradan selamlarımızı iletiyoruz. HDP’nin kurulmasında büyük bir katkısı olan, yaptığımız görüşmelerde Türk halkının, Kürt halkının, sol ve sosyalist kesimlerin birleşme zamanıdır diyerek bu bileşenlerin bir çatı altında toplanmasına, bu partiyi kurmamıza vesile olan Sayın Öcalan’a teşekkür ediyoruz. Onun bu projesi olmasaydı, HDP bugün olmayacaktı. Kürdüyle Türküyle, Lazıyla, Çerkesiyle, Ermenisiyle, Alevisiyle, kadınıyla, genciyle herkesin ortak bir mücadelede buluşma zamanı geldiğini ifade eden Sayın Öcalan, partimizin kurulmasında büyük emek vermiştir. Sadece kurulmasına değil, sonrasında başlayan barış sürecinde de bizlere perspektif sunan ve bu mücadelenin artık bir barış mücadelesine evrilmesinin, Türkiye halklarının kardeşçe yaşamasının zamanının geldiğine vurgular yapan tüm Ortadoğu'nun demokratikleşmesi için yol gösteren Sayın Öcalan 5 Nisan 2015’ten beri tecrit altındadır.
Yeri geldiğinde onun gösterdiği yolu esas alanlar bugün onunla yapılacak görüşmeleri engelleyerek Kürt halkıyla, Türkiye toplumu ile bağını koparmaya çalışanlar şunu bilsinler ki, Sayın Öcalan Kürt halkının yüreğinde özel bir yere sahiptir.
Kimsenin gücü bizlerin mücadelesini ve HDP’nin örgütlü olduğu hiçbir kapıyı kapatmaya yetmeyecek
Bugün Türkiye’de yaşananların, Kürt halkına yapılanların, Kürt halkıyla birlikte mücadele edenlere uygulanan zulmün herkes farkında. 7 Haziran seçimlerinde büyük bir başarı elde ederek Parlamentoya giren HDP’nin başarısını hazmedemeyenler şunu bilsinler ki, Bursa’da bu ilçe eşbaşkanlığı ateşe verildikten hemen sonra burayı hemen açanlar oldukça kimsenin gücü bizlerin mücadelesini ve HDP’nin örgütlü olduğu hiçbir kapıyı kapatmaya yetmeyecek. Bu, Türkiye’nin batısı için de Kürdistan için de geçerlidir.
Başta Bursa olmak üzere Türkiye’nin batısında il ve ilçe teşkilatlarındaki linç girişimlerini ve müdahaleleri biliyoruz. Kapılarımızı kapatmamız için ellerinden geleni yaptılar. Demokratik siyasetin dışında kalmamız için ellerinden geleni yaptılar. Ancak biz her şeye rağmen partilerimizi çalıştırdık, meydanlara indik, sokaklara çıktık, demokratik siyasette ısrar ettik. Onlar bizleri engellemeye çalıştığı anda bizler 8 Mart’ları kutladık, Newroz’ları kutladık. Önümüzdeki 1 Mayıs’ta da tüm Bursa halkıyla birlikte alanlarda olacağız. İşçiler, emekçiler, işten çıkarılan, emeği sömürülen, alın teriyle kazandığı paranın hakkını alamayan tüm halkımızla birlikte olacağız. Tüm halkımızı 1 Mayıs’a davet ediyoruz.
1 Mayıs’tan sonra kalan süreyi 24 Haziran’da yapılacak seçime hazırlanmakla geçireceğiz. Bir baskın seçimle karşı karşıyayız. Bu baskın seçim olağanüstü koşullarda yapılacak. OHAL ile yönetilen bir ülkede antidemokratik Seçim Yasası'na rağmen bu seçimleri kazanmak için mücadele vereceğiz. Onlar milletvekillerimizi rehin almış olabilirler, belediyelerimize kayyum atamış olabilirler, onlar Kürt halkının kazanımlarına karşı savaş başlatmış olabilirler. HDP’ye karşı her türlü zulmü yapabilirler.
Ancak Türkiye halkları bu ülkede bir daha Erdoğan’ı, bir daha AKP’yi, bir daha Bahçeli’yi görmek istemiyor. Onların yönettiği bu ülkede hiç kimsenin can güvenliği olmadığını biliyoruz. Elde ettiğimiz kazanımların askıya alındığını biliyoruz. İrademiz olan insanların rehin alındığını biliyoruz. Ancak tüm bu haksızlıklar karşısında mücadele etmesini de direnmesini de biliyoruz. Çünkü biz öyle bir geleneğe sahibiz.
Sadece Erdoğan, AKP döneminde değil bundan önceki dönemlerde de zulümler yaşadık ve unutmadık. Bizler Roboski Katliamı'nı, Suruç Katliamı'nı, Ankara Katliamı'nı unutmadık. Bizler Kenan Evren’in faili meçhullerini unutmayacak kadar direngen bir halkız. Bizler Kenan Evren’in işkencelerini unutmayacak kadar onurlu bir halkız. Bu direngenliğimiz bizleri başarıya götürecek olandır.
Onlar baskın seçim kararı aldılar, ama yaptıkları her şey onlara ters tepti, tepecek
24 Haziran tarihi Türkiye toplumu açısından önemlidir. Kaderimizi belirleyeceğimiz, yıllarımızı garanti altına alacağımız bir tarihtir. Onlar baskın seçim kararı aldılar, yaptıkları her şey onlara ters tepti. Savaş politikalarıyla oyları yükselecek sandılar. Afrin’e gittiler, oyları yükselecek sandılar. Oysa savaşın, kanın, acının ve gözyaşının bu ülkeye hiçbir şey kazandırmadığını anlayacaklar.
Siyasetlerini savaş üzerinden yürütenler kaybedecekler. Tıpkı Kürtleri muhatap olarak almayanların kaybettiği gibi. Kenan Evren de, Tansu Çiller de, Mehmet Ağar da kürtleri kabul etmedi. Onların hiçbirinin bugün esamesi okunmuyor. Şuna inanabilirsiniz, Kürtleri, Sayın Öcalan’ı muhatap olarak kabul etmeyen Recep Tayyip Erdoğan’ın da bundan sonra gideceği yer çöp sepetidir.
HDP olarak asla ilkelerimizden taviz vermeden seçimleri kazanmak için seferberlik ilan ediyoruz
Seçimlerde AKP-MHP Koalisyonu'nu, Kürt halkına zulüm uygulayanları, Türkiye halklarına savaşı reva görenleri sandığa gömme zamanıdır. Biz HDP olarak asla umudumuzu yitirmeden, asla ilkelerimizden taviz vermeden seçimleri kazanmak için seferberlik ilan ediyoruz. Biz boyun eğmeyen, diz çökmeyen bir halkız. And içiyoruz, yemin ediyoruz; Recep Tayyip Erdoğan karşısında da boyun eğmeyeceğiz, diz çökmeyeceğiz. Bu seferberliğe tüm kadın yoldaşlarımı, genç arkadaşlarımı davet ediyorum.
Kadın arkadaşlarımı HDP’den aday adayı olmaya davet ediyorum. Bizim partimiz aynı zamanda bir kadın partisidir. Bizim partimiz kadınların eşitliğini savunan, kadınların uğradığı her türlü haksızlık karşısında mücadele veren bir partidir. Genç yoldaşlarıma çağrı yapıyorum. Kendi geleceğimiz için, kendi yarınlarımız için, umudu vaat eden bir gençlik yaratmak için hepinizi aday adayı olmaya devam ediyorum. Bu mücadeleyi artık sizler yürüteceksiniz. Bu mücadeleyi bizlerden sizler devralacaksınız. Bu parti gençlerin, kadınların partisidir. Kürtlerin, Türklerin, Ermenilerin, Alevilerin, Sünnilerin partisidir. Kendisini yalnız hisseden herkesin partisidir. Bunun için birleşmeye ihtiyacımız var. Sizlere ihtiyacımız var. Bu umutla, bu kararlılıkla yola çıkarsak hiçbir güç bizi yenemez.
Bakan Özhaseki hangi Şırnak’tan bahsediyor? Uzayda başka bir Şırnak mı var?
Dün AKP’nin bir bakanı, Özhaseki, seçimlerde Şırnak'ta yüzde 99 oy alacağını söylemiş. Hangi Şırnak’tan bahsediyor? Uzayda başka bir Şırnak mı var acaba? Eğer Kürdistan’daki Şırnak’tan bahsediyorsa, bizi tarif etmiş, yüzde 99 oy alacağız. HDP zaten yüzde 99 oy alıyor, bizi tarif ettiği için teşekkür ediyoruz.
24 Haziran hepimizin oylarımıza sahip çıkacağı, sandıklarımıza sahip çıkacağı gün olacak. 25 Haziran sabah bu ülke başka bir ülke olacak. Bunun için herkesin elini vicdanına koyarak oy kullanması gerekir.
Özellikle AKP’ye oy veren Kürtlere sesleniyoruz. Artık elinizi AKP’den çekme zamanı geldi. AKP’nin Kürtlere ve Türkiye toplumuna vereceği hiçbir şey yok. Hiçbir çıkar ilişkisi bir insanın onurundan daha kıymetli değildir. Hiçbir halk kendi onurunu ekonomik bir çıkar ilişkisi için vermemelidir. Bu seçim bunun için bu kadar anlamlı.
Türkiye’de yaşayan tüm halklarımızın aydınlık yarınları için; Türkiye’nin barışı, demokrasisi için; Türkiye toplumunun huzuru için; hepimiz için 24 Haziran bir şanstır, fırsattır. Kimse şundan kuşku duymasın; bizler kazanacağız. Türkiye halkları kazanacak.
21 Nisan 2018