Diyarbakır Milletvekilimiz Garo Paylan, Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bütçesi üzerine değerlendirmelerde bulundu. Paylan, şöyle konuştu:
“Depresyon ilaç satışlarında yüzde 700’lük artış var.” Neden biliyor musunuz? Çünkü bizim geleneksel olarak binlerce yıldır yaşadığımız mahalle kültüründen, ev kültüründen uzaklaştık. TOKİ’nin yaptığı bir eve girin, herhangi bir arkadaş bir ay yaşasın, bir ay sonra depresyon ilacı alır. Mahalle kültürü yok, muhabbet yok; bahçe yapıyorsunuz ama bahçede çocuk yok, evde bilgisayar başında. Kadınlar evde yalnız, erkekler evde yalnız, yaşlılar yaşlılara ulaşamıyor. Böyle bir kent olmaz. Geleneksel yaşamdan tamamen kopmuşuz. Rezidanslar, AVM’ler; çocuk, AVM’den çıkıyor, evine giriyor toplu konutta, oradan çıkıyor, servisle okuluna gidiyor, insan görmüyor, insana dokunmuyor.
İstanbul’a ihanet edildi
Binlerce yıllık tarihimiz var, binlerce yıllık medeniyetin üzerinde oturuyoruz. İstanbul’a ihanet ettik ama en büyük ihaneti tarihine yaptık. 3 tane imparatorluğa başkentlik yapmış İstanbul’a ihanet ettik. O Ayasofya’nın, Sultanahmet’in siluetinin arkasına 16/9’u dikildi ve siz yıkamadınız. Cumhurbaşkanı “Yıkın.” dediği hâlde yıkamadınız, yıkmadınız. Yıkmadığınız için, tam 112 tane de 16/9 arkasına dizildi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bunları imzaladı. Milyarlarca dolarlık ranta imza attı ve şehre ihanet edildi.
İşten anlamayan on binlerce müteahhit var
Bu rantın, hırsın önüne geçecek şey regülasyonlardır. Bakanlığınızın bazı yasal regülasyonlara girmesi lazım. Dünyada en çok müteahhidi olan ülkeyiz. İşten anlamayan on binlerce müteahhit var.
Rant vergisi yasası neden getirilmiyor?
Bu rant hırsını kesecek şey nedir? Vergilendirmedir. Rant vergisi. Düşünün AKP döneminde benim tahminim, 500 milyar dolarlık rant dağıtıldı. 500 milyar dolarlık ranttan 1 lira vergi aldık mı? Bir rant vergisi koysanız bu kadar bu işe ilgi gösteren müteahhit de olmaz. Bir rant vergisi yasası yıllardır konuşuyoruz, neden getirmiyorsunuz? Bir rant yaratılıyorsa bu ranttan artan oranlı olarak tüyü bitmemiş yetim faydalansın diyoruz.
Yoksulları tabutlara mahkum ettiniz
İmar affıyla beraber yoksulları tabutların içine mahkûm ettiniz ve emin olun bir deprem olduğunda Allah korusun, oradan on binlerce ceset çıkacak. Yoksulların cesedi çıkacak. Bu konuda size tavsiyem: Bir an önce rant vergisini getirmeniz, rant vergisiyle oluşacak fonla da o yoksulların mahallelerinde dönüşümü sağlamak için gerekli destekleri vermenizdir.
Hafızayı yok edip Sur’u Toledo yapamayız
Şehirlerin hafızası vardır, şehirlerin hafızasına ihanet etmemeliyiz. Binlerce yıllık tarihin içinden geçiyoruz ve torunlarımızdan, çocuklarımızdan biz emanet aldık bu şehirleri, bu emanete de hıyanet etmemeliyiz. Yalnızca bir örnek vereceğim bakın, Diyarbakır Sur. Davutoğlu dedi ki: “Diyarbakır’ı Toledo yapacağız.” Ama 2017’nin 11. ayında tamamen bir tarla görüntüsü. Kepçelerle o yüzlerce, binlerce yıllık tarihi bazalt taşları kamyonlara yüklenip götürüldü. Beton Toledo yapıp üstüne de bazalt taş yapıştırarak mı Sur’u Toledo yapacağız? O sokakları dümdüz edip bütün hafızayı yok edip Sur’uToledo yapamayız.
Kentler hafızalarıyla vardır
Tarlabaşı’nı yıktınız, milyon dolara zengine aktarıyorsunuz. Ne oldu, Tarlabaşı’nda kim yaşayacak? Varsıllar yaşayacak. Tarlabaşı’nın kültürü devam edecek mi? Hayır. Sur’dan da Sur’un insanlarını çıkardınız, bakın Sur insansızlaştı yani kentin hafızası yok oldu, şimdi daha pahalı evler yapıyorsunuz.
Kentler hafızasıyla vardır, insanlarıyla vardır, hikâyeleriyle vardır ve oradaki muhabbetle vardır. Bu muhabbeti, insanları, o bazalt taşları koruyamazsak şehir diye bir şey yoktur. İnanın betonları yaparsınız ama o betonların içinde depresyon ilaçları alan insanlar olur.
21 Kasım 2018