Partimiz Cumhurbaşkanlığı seçim startını verdi

 

Demirtaş’ın cezaevinden gönderdiği mesajın Eş Genel Başkanlarımız tarafından okunduğu tanıtım etkinliklerinin Diyarbakır ayağında  Eş Genel Başkanımız Pervin Buldan ve Ahmet Türk; İstanbul ayağında Eş Genel Başkanımız Sezai Temelli ve Kadın Meclisi Sözcümüz Dilan Dirayet Taşdemir söz aldı. 

Pervin Buldan:

Çok değerli misafirler bugün burada önemli bir süreç ve dönemin tarihi açıklamasını yapacağız. Konuşmamdan önce adayımızı açıklamak istiyorum: adayımız Edirne F tipi hapishanesinde rehin tutulan Sayın Selahattin Demirtaş’ tır.

Bugün Türkiye halklarına İstanbul’dan da açıklayacağız. Burada ise Kürtlerin ittifakı sonucu Sayın Selahattin Demirtaş’ı aday olarak deklare ediyoruz. Kürt halkının geleceği ve yarınları için aldığımız bu ortak kararı bugün Amed’den duyuruyoruz. İlkeli ittifak Kürt halkının kendi öz ittifakıdır. Bu anlamda bu ittifakı sevgiyle, saygıyla selamlıyoruz.

Kürt halkı birlik ve beraberliğini oluşturmuştur

Hepimiz şunu çok iyi biliyoruz ki, Kürt halkı bu coğrafyada çok büyük acılar yaşadı, bedeller ödedi. Kürt halkını muhatap olarak kabul etmeyenler, tasfiyesini önlerine koyanlar şunu bir kez daha görsünler ki Kürt halkı yalnız değildir, birlik ve beraberliğini oluşturmuştur. İşte Amed’de bu görüntü bunun ispatıdır. Bu yüzden Kürt halkına bir kez daha teşekkür ediyoruz.

Bu tarihi süreçte kaybedecek zaman yok

Bizler bu coğrafyada faili meçhullerle yok edilmek istendik, Amed zindanlarında işkence tezgahlarından geçirildik, bizler asit kuyularında yakıldık ancak yüzyıllardır Kürt halkı onurunu ve mücadelesini hiç kimseye teslim etmedi. Bundan sonra da hiç kimseye teslim etmeyecektir. Dolayısıyla 24 Haziran’da yapılacak olan seçimler, başta Kürtler olmak üzere Türkiye halklarını yakından ilgilendirmektedir. Tarihi bir süreçte böylesi bir baskın seçimde Kürt halkının ve Türkiye toplumunun kaybedeceği zamanı artık yoktur. Bu anlamda Sayın Demirtaş’ın başta Kürtler olmak üzere Türkiye toplumunu heyecanlandıran bu çıkışını bir kez daha saygıyla selamlamak istiyoruz.

Şimdi yapacağımız şey Demirtaş’ı çiçeklerle halaylarla karşılamak

Cumhurbaşkanı adayımız olan Sayın Selahattin Demirtaş Amed’in çocuğudur. Amed halkının şimdi Sayın Demirtaş’a sahip çıkma zamanıdır. 4 Kasım tarihini kimse unutmasın… 4 Kasım’da Sayın Demirtaş o gün cezaevine konuldu ve o günden bu yana orada rehin tutulmaktadır. Şimdi yapacağımız şey Sayın Selahattin Demirtaş’ı burada çiçeklerle halaylarla karşılamaktır.

Demirtaş bir an önce özgürlüğüne kavuşmalı

Ancak, şunu ifade etmek isterim ki; Demirtaş Edirne cezaevinde çalışma yapamaz, seçmenleriyle buluşma imkanına sahip olamaz. O yüzden Sayın Demirtaş’ın bir an önce özgürlüğüne kavuşmasını talep ediyoruz. Bir an önce Sayın Demirtaş’ın özgürlüğüne kavuşması, seçim çalışmalarını halkıyla birlikte, onların elini tutarak, yüreğine dokunarak yapması için serbest kalması gerekmektedir. Diğer partilerin adayları seçmenleriyle buluşurken, Sayın Demirtaş’ın bu şartlarda seçim çalışması yapması imkansızdır. Bu haksızlığın, adaletsizliğin bir önce ortadan kaldırılması gerektiğini bir kez daha ifade ediyoruz.

Buradan sormak istiyorum… Cezaevine giderek röportaj yapmak isteyen cesaretli gazeteciler var mı? Öğrenmek istiyoruz… Hangi televizyon kanalı bunu yapacak öğrenmek istiyoruz. Sayın Demirtaş’ın bir an önce özgürlüğüne kavuşması, oyunu kendisinin kullanması, o akşam halkıyla Cumhurbaşkanı olarak bir araya gelmesinin zemininin oluşturulmasını istiyoruz.

Sayın Demirtaş, sadece Kürtlerin değil, Alevilerin, gençlerin, Ermenilerin adayıdır. Yapmamız gereken en önemli şey Sayın Demirtaş’a sahip çıkmaktır. Hepimiz bu sorumlulukla birer Demirtaş olarak çalışmalarımızı yürütmek durumundayız. Eğer, bunu yaparsak Sayın Demirtaş’ın sazını çalması ile onunla birlikte halaylar çekeceğiz. Türkiye’de barışı vaat eden, demokrasiyi vaat eden, kardeşliği vaat eden tek aday Sayın Demirtaş’tır. Buradan kendisine özel sevgilerimiz, selamlarımızı, saygılarımızı gönderiyor, en yakın zamanda birlikte olacağız. Ya kazanacağız, ya kazanacağız.

Sezai Temelli:

Şu anda Amed’le aynı anda Cumhurbaşkanı adayımızı açıklıyoruz. Buraya gelirken biraz geciktik. Dediler ki “partili cumhurbaşkanı İstanbul’a gelmiş”. Nereye gitse orayı felç ediyor. Yurt dışında herkes bunu bildiği için kimse onu davet etmiyor. Türkiye’de her yer felç, ekonomi felç, yaşam felç. Bu felce son vermek, bu enkazdan kurtulmak lazım. Bugün cumhurbaşkanı adayımızı açıklıyoruz, bu enkazdan nasıl kurtulacağımızı ilan ediyoruz.

Ülke uçurumdan aşağı gitmesin bırakın bunlar gitsin

Bugün Türkiye kriz içinde; hem iktisadi kriz hem politik kriz. Ama tüm bunlardan öte Türkiye bir meşruiyet krizi yaşıyor. Bu tekçi anlayış bütün bir ülkeyi uçurumdan aşağı sürüklüyor. Buna dur demek için 24 Haziran büyük bir fırsatı önümüzde getirdi. Emekçilerle kadınlarla gençlerle beraber bu gidişatı durduracağız. Ama bir yere kadar durduracağız, ülke uçurumdan aşağı gitmesin bırakın bunlar gitsin.

Vesayetçi sistem darbe mekaniğinin çalışmasının yegane aracıdır. Bu sistemden kurtulamayan ülke faşizme sürüklenmektedir. 24 Haziran’da bunu durdurmalıyız. Türkiye halkları, Türkiye emekçileri bunu yan yana durdurabilir. Faşizme karşı omuz omuza diyerek yola çıktık. 24 Haziran’da bu gücü tekçi anlayışlara karşı hep birlikte göstereceğiz.

24 Haziran büyük bir fırsat

24 Haziran büyük bir fırsat, bu fırsatı hep birlikte değerlendirmek zorundayız. Biz yola çıkarken “bu gidişatı kadınlarla, gençlerle durdurabiliriz” dedik. Çünkü biz Ankara kulislerinde pazarlık yaparak Cumhurbaşkanı adayını belirlemedik. Türkiye adayını hep birlikte belirleyelim istedik. Nereye gitsek Sayın Selahattin Demirtaş’ın ismi üzerinde büyük bir konsensus vardı. Bu bizim için büyük bir mutluluk. Bu Cumhurbaşkanı adayı çıkarmaktan çok daha öte Türkiye’de artık kronikleşmiş sorunların çözümü için güçlü bir adıma işaret ediyor. Sorunlarımız ortaksa çözüm de ortak olmalı. Selahattin Demirtaş’ın adaylığı bugüne kadar sürdürmüş olduğumuz programımızın gücü, sözümüzün gücü, mücadelemizin gücüdür. 

7 Haziran’da yarım bıraktığımız işi 24 Haziran’da tamamlayacağız

Hatırlayın 2014’te Cumhurbaşkanı adayımız Selahattin Demirtaş’tı. Tüm Türkiye’yi dolaştık, hayallerimizi anlattık, imkansızı istedik. Toplumu ayrıştıran bir zihniyete karşı bir arada yapabiliriz dedik. “Ortak vatanımızda demokratik cumhuriyeti var edebiliriz” dedik. Bu yola yine HDP ile yine Selahattin Demirtaş ile devam ediyoruz. İnanıyoruz ki 7 Haziran’da yarım bıraktığımız işi 24 Haziran’da tamamlayacağız.

Güneşli günlere uyanmak için irademize, oylarımıza sahip çıkmalıyız

Peki, nasıl bir demokrasi, nasıl bir yeni yaşam? Biz bunları anlatırken çöktürme planları yapanlar anayasa hazırlamışlar. 16 Nisan’da bunu gördük. Sadece bir maddesi partili cumhurbaşkanlığı olan bu acayip işin nasıl sorunlar yarattığını hep beraber izledik. İşte savaş politikaları, işte yıkım politikaları, Kürde düşmanlık, emekçiye doğaya düşmanlık… Partili cumhurbaşkanının Türkiye’yi sürüklediği yer bu. Eğer biz 5 yıl boyunca bu kabusu yaşamak istemiyorsak 24 Haziran’da güneşli günlere uyanmak için irademize, oylarımıza sahip çıkmalıyız.

24 Haziran’da değiştireceğiz

Bu amaçla kampanyamızı düzenledik. Bütünlüklü bir kampanyada toplumun mağdur olan tüm kesimleriyle hep birlikte kampanya yapalım ve yan yana gelerek bu sistemi değiştirelim dedik. Değiştireceğiz, 24 Haziran’da değiştireceğiz hem Cumhurbaşkanı seçimi ile hem parlamento seçimi ile.

Bugünden sonra da çok başarılı bir kampanya olacak. Kampanyacılar çalışırken birçok ürün çıkarırlar. Bir kısmını diğer arkadaşlara versinler. Yeniden bir kafiye üzerinden “ekmek için Ekmelettin” gibi bir şeyle karşılaşmayalım. Bu sektör bunu kaldıramaz.

Bizim bu seferki kampanyamızda bir büromuz daha açıldı. Kandıra bürosu oradan da büyük destek geliyor. Selam olsun Figen’e, Sabahat’a…

Bu rejimi bu sistemi değiştirmek için bugünden itibaren çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Türkiye’nin demokrasi sorunu var. Demokrasi sorunu çözülmeden Kürt sorunu, Kürt sorunu çözülmeden demokrasi sorunu çözülmez.

Her bir Kürde düşecek kadar rapor yazdınız

Bugün yine rapor yazıldı. Nedense rapor yazanlar koşa koşa Amed’e gidiyorlar. Kürt sorunun çözümü içim bir rapor daha; her bir Kürde düşecek kadar rapor yazdınız. Kürtlerin sorunu yok. Savaş politikası sürdürenlerin halk sağlığı sorunu var, ondan önce akıl sağlığı sorunu var. Rapor koyacak yer kalmamış diyor ki, “gideyim Diyarbakır’a rapor açıklayayım. Edî bese!

Bunlar ittifakçı biliyorsunuz. Çeşit çeşit ittifak var. Ama yeni bir ittifak var o da baraj ittifakı. Zaten o barajın varlık nedeni HDP idi. Bir yıktık anlamadılar, iki yıktık anlamadılar. Şimdi bir daha yıkacağız, taş olup başlarına düşeceğiz.

Voltran oluşturmaya çalışıyorlar ama parçalar uyumsuz

Tek bayrak tek vatan tek tek sayıyorlar ya bunlar; aslında Voltran oluşturmaya çalışıyorlar ama parçalar uyumsuz. O yüzden de önce sağdan sayıyorlar. AKP - MHP saydılar hesap tutmadı. Bu sefer gene başladılar; CHP – Saadet – İyi... Bu da tutmadı. Bu hesap tutmaz, bu hesap Cerattepe’den, Sur’dan, İzmir’den, Cizre’den döner. Kürde düşmanlıkla bu hesap sürmez. Eğer bu hesabı tutturacaksanız bunu soldan sayacaksınız, kadınlardan, Kürtlerden, emekçilerden, Alevilerden sayacaksınız, o zaman o hesap tutar.

Herkesi aday olmaya çağırıyoruz

Biz başlarken bir şifre verdik dedik ki şifremiz 7-24.  7 gün 24 saat çalışacağız, 7 Haziran’da yarım bıraktığımız işi 24 Haziran’da tamamlayacağız. Işıklarımız sönmeyecek. Sarayın ampulü sönsün diye ışıklarımız sabaha kadar yansın.

Herkesi müşahit olmaya, herkesi HDP’den aday olmaya çağırıyoruz. Türkiye meydanlarında buluşarak parlamentoya yürümek için herkesi aday olmaya çağırıyoruz.

80 vekil 180 vekil olarak parlamentoda yerini almaya geliyor

24 Haziran’da 7 Haziran’dan çok daha güçlü olarak, parlamentoda çok daha güçlü bir temsiliyetle yerimizi alacağız. Hani 80 vekil hesabı yapıyorlar ya. 80 vekil hiçbir yere geçmiyor, 80 vekil 180 vekil olarak parlamentoda yerini almaya geliyor.

Birinci turda ne yapacaksak ikinci turda da onu yapacağız

Herkesin aklındaki soru; ikinci turda ne yapacaksınız. Birinci turda ne yapacaksak ikinci turda da onu yapacağız. Birinci turda muhalefetin en güçlü adayı olan Demirtaş kazanacak ikinci turda da biz kazanacağız.

Unutmayın bizler umudun yolcularıyız. Kahkahalarımızla halaylarımızla biz yürüdükçe bu ülkeye huzur gelir, demokrasi gelir, barış gelir. O yüzden dönen dönsün yolundan biz dönmeyiz.

Ahmet Türk:

Biz makam ve mevki için bu mücadeleyi yürütmüyoruz. Sevgili Selahattin Demirtaş da makam mevki için değil halkın özgürlüğü için bu mücadelededir.

Bugün duruşumuzu gösterme günüdür. Her ferdimiz bu inkar politikasının farkına varmalıdır. Kürtsüz bir demokrasi ortamının sağlanmayacağı kesindir.

Bu seçimlerde tüm değerli yoldaşlarımız Selahattin Demirtaş ile büyük bir heyecanla yola çıkıyoruz. Bir baskın seçimle karşı karşıyayız. Aslında yürütülen politikalarla bizler güçsüz ve mecalsiz bırakılmak isteniyoruz. Ancak bizler bugüne kadar bu zorlukların içinden hep geçtik. Bugüne kadar bütün sorunları aşarak devrimci, demokrat bir mücadelenin sahibi olduk ve olmaya devam edeceğiz.

Biz makam mevki için mücadele etmiyoruz. Çok değerli dostumuz Sayın Selahattin Demirtaş, makam mevki için değil özgürlük, demokrasi için halkının mücadelesi için adaydır. Bugün çok heyecanlıyım aslında bunu çok iyi ifade edemeyebilirim, ancak bütün halkımız bugün yürütülen siyaseti çok yakında izliyor. Bir milliyetçi cephe kuruldu. Demokrasi adıma yola çıktığını ifade edenler bütün farklılıkları dışlayarak ikinci bir milliyetçi cepheyi kurdu.

Kürtlerin bu seçimdeki rolü çok önemlidir onlar da bunu çok iyi bilmelerine rağmen Kürt halkını dışlayarak bizi bir seçim atmosferine soktular. Halkımız artık bunları çok iyi tanıyor, artık özgürlük mücadelemizde beden ödeyen kişilere destek vereceğini çok iyi biliyor. Bütün olumsuzluklara rağmen Türkiye’de Kürtsüz bir demokrasinin olmayacağını herkese ispat edeceğiz. Kürt halkı dışlanarak asla ve asla demokratik bir geleceği inşa edemezsiniz.

Biz mevkimiz makamımız ne olursa olsun halkımızın, siyasetimizin yanında, yoldaşlarımızla beraber sonuna kadar yürüyeceğiz. Sizleri kutluyorum. Başarılar diliyorum.

Dilan Dirayet Taşdemir:

Çok zorlu bir dönemden geçtiğimizi belirtmek isterim. Bizi “çökertme planı” ile yok etmek istediler. Önce İmralı tecridi ile buna başladılar ve bu çökertme planı Afrin’le devam etti.

Bugün kurdukları ittifak Kürt düşmanlığı üzerine inşa edildi. Biz de buna Başûr’da, Bakur’da, Rojhilat ve Rojava’da kuracağımız ittifakla cevap vereceğiz. Bizler Kürt ittifakını kuracağız. Bizler sadece Kürtlerin ittifakını kurmayacağız, aynı zamanda demokratik cumhuriyeti de inşa edeceğiz. Bunun için Demirtaş sadece Kürtlerin değil, herkesin adayıdır, demokrasinin adayıdır. Bu tek adam sistemi yıkılacaktır, yerine çoğulcu, çok renkli ve çok sesli bir sistem inşa edilecektir.

Sizin de bildiğiniz gibi bizim adayımız olan Demirtaş, şuan cezaevinde rehin tutulmaktadır. Fakat bizler onun arkadaşları, yoldaşları olarak bu cezaevi sistemini yıkacağız. Nasıl ki 2015 seçimlerinde onların planlarını boşa çıkardıysak, bu sefer de planlarını bozacağız. Bizim için 24 Haziran seçimleri sadece bir seçim değildir. 24 Haziran bizim için faşizmden hesap sorma seçimidir. Bizler seçimde Taybet Ana’yı, Ceylan’ı, Sur’u, Cizre’yi Ankara Katliamını, kayyumları, KHK’leri hatırlayacağız. Bizler heykeli paramparça edilen Ehmedê Xanî’yi hatırlayacağız.

Sevgili kadınlar bu ittifak bu iktidar faşizmi nasıl kurumsallaştırmak istiyorsa bir o kadar da kadın düşmanlığını miras olarak bırakmak istiyor. Tüm yaptıkları kadına şiddet, çocuklara istismar olarak döndü. Bizler kadınlar olarak 24 Haziran’da bu politikanın hesabını soracağız.

Hepimiz şahidiz ki her ağızlarını açtıklarında cinsiyetçilik ve nefreti örgütlediler. Bu cinsiyetçilik ve nefret kadınların yaşamlarına saldırı olarak gerçekleşti. Kadınlar böyle gitmez dedi zaten. Biz bunlara izin vermeyeceğiz.

Sadece OHAL gerekçesiyle 54 kadın kurumuna el koydular. Eşbaşkanlığı tasfiye etme girişiminde bulundular. Kadın iradesini rehin aldılar, tutsak aldılar.

Kadınlardan korkuyorlar bizlerden korkuyorlar çünkü inşa etmek istedikleri rejimin karşısında kadın mücadelesi engeldir. Engel olmaya da devam edeceğiz. Siz tek adam rejimini kadınların olduğu yerde asla inşa edemeyeceksiniz.

Kadınlar tarih boyunca demokrasi mücadelesinin en güçlü damarı oldular. Bugün de önümüzdeki seçim demokrasi ve tek adam arasındaki seçimdir. Bizler demokrasi mücadelesinden yanayız. Sarayda oturup ne giyeceğimize, nasıl yaşayacağıma dair akıl veren birine ihtiyacımız yok.

Bizler kadın özgürlüğüne inanan, demokrasiye inanan adayımızı destekleyeceğiz. Demirtaş’ı bunun için destekliyoruz. Kadınlar olarak siyasetin en üst kurumunu değişime tabi tutacağız. Önümüzdeki dönemde de eş cumhurbaşkanlığı sistemini biz öreceğiz. Kadınlar kendisine güvenmeli. Bizler değişimi yaratacağız.

5 Mayıs 2018