Van Milletvekilimiz Bedia Özgökçe, Mecliste devam eden bütçe görüşmelerinde söz alarak şu ifadeleri kullandı:
Bu Meclis, darbeyle mücadelenin demokrasiye sahip çıkmakla aşılabileceğini ve tek yolun aslında insanlığı, hakkaniyeti, adaleti korumaktan geçtiği mesajını vermişti. İktidar partisi o günkü samimiyetinde mücadeleye devam etmiş olsaydı bugün belki de çok farklı bir dönemi yaşıyor olacaktık. Ama 20 Temmuz’da başlayan darbe bütün muhalifler üzerinde ağır bir sopa olarak devam eder tarzdadır.
Darbecilerle değil, kendinizden olmayan herkesle mücadele ettiniz
4 Kasım’da bir darbe oldu yine. 4 Kasım’da Parlamento’ya darbe yapıldı. Bu Parlamento’da 20 milyon kadar insanı temsil eden, 6,5 milyon seçmenin iradesiyle bu Meclis’e gönderilmiş olan bir partinin eş genel başkanları ve milletvekilleri bir operasyonla hapse atıldı. O günden beri OHAL süresince KHK'lar kullanılarak, OHAL kötüye kullanılarak aslında FETÖ'cülerle ya da darbecilerle mücadele edilmedi. Kendinizden olmayan herkesle mücadele etmeye başladınız. Ama bu bir yol değil.
İşte bugün bütçe görüşmelerini yapıyoruz ve bir partinin, bir kesimin, bu ülkenin gerçekliği olan çok önemli bir kesimin Kürt halkının siyasi iradesi bu Parlamento çatısı altında yok şu an.
Sürekli olarak toplumun gerildiği, kutuplaştığı bir dönem. Hepimizi bir cinnet hâli sarmış. Herkes çekiniyor ve korkuyor, kimse konuşamıyor, kimse fikirlerini özgürce, serbestçe ifade edemiyor. Ne hakimi ne savcısı ne doktoru ne profesörü ne öğretmeni ne işçisi; hiç kimse.
Milyonlarca insanın geleceğiyle oynamaya hakkınız yok
Artık öyle bir hâle getirdiniz ki kamu personel rejimindeki temel ilkeler bile hiçe sayıldı. Liyakat, hakkaniyet gibi ilkelerden hiç kimse bahsetmiyor. “Taşeronlar Hükümet’ten gelecek bir müjdeli haberle beklenti içerisinde” diyor Sayın Bakan. Meclis’ten bir beklenti içerisinde milyonlarca insan. 1 milyonun üzerinde insandan bahsediliyor; milyonlarca yuva demek, insan demek. Bunların geleceğiyle oynamaya ve kimsenin geleceğini karartmaya hakkımız yok.
Bir an önce öncelikle OHAL'den vazgeçilmeli. İş halkın iradesine saygı göstermekten geçiyor, halkın iradesini halka teslim etmekten geçiyor, bu Meclisin gerçek iradesine saygı göstermekten geçiyor. Bunları göz ardı ederek hiçbir politika üretemezsiniz.
20 Aralık 2017