Ömer Öcalan’a yönelik saldırıya Urfa’dan tepki: İrademize dokundurtmayacağız!

HDP, DTK ve DBP yöneticileri ile Yeşil Sol Parti milletvekilleri; Yeşil Sol Parti Urfa Milletvekili Ömer Öcalan’a yönelik saldırıya ilişkin tüm illerde eş zamanlı açıklama yaptı. Urfa’daki açıklamaya Yeşil Sol Parti Eş Sözcüleri Çiğdem Kılıçgün Uçar ve İbrahim Akın, DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk ve DBP Eş Genel Başkanları Saliha Aydeniz ve Keskin Bayındır da katıldı. Akın burada yaptığı konuşmada şunları söyledi: 

Akın: Ömer Öcalan vekilimize yapılanı şiddetle kınıyoruz

Bugün burada adaletsiz rejim karşısında adalet mücadelemizi milletvekillerimizle birlikte Urfa’da sizlerle paylaşmak için buradayız. Aslında başka türlü olmasını isterdik ama Urfa adaletsizliğin merkezi haline gelmiş. İşkence, vekillerimize dönük saldırı her gün burada fiilen yaşadığımız bir gerçek haline gelmeye başladı. Buradan Meclis Başkanına, Cumhurbaşkanına, İçişleri Bakanına ve Adalet Bakanına seslenmek istiyorum. Bu kanunsuz ve adaletsiz uygulamaları kabul etmiyoruz. Bu ülkenin seçilmiş vekilleri bütün halkın temsilcileridir ve halkın sorunlarının çözümü için her yerde bulunması gereken kişilerdir. Bozo Yılmaz Eşbaşkanımızın cenazesine giden Ömer Öcalan vekilimize yapılanı ve ayrıca yapılan uygulamaları şiddetle kınıyoruz. Meclis Başkanı ve İçişleri Bakanı ile görüştük. Bu olayın tekrarını asla kabul etmeyeceğiz. Böyle bir duruma çok daha büyük bir kararlılıkla itiraz edeceğimizi buradan ifade ediyoruz. 

Kötülük üreten rejimi adalet mücadelemiz ile değiştireceğiz

Sadece Ömer Öcalan şahsında değil; son 3 aylık zaman diliminde çok yaygın saldırılara uğradık, ağır bir ayrımcılığa maruz kaldık. Milletvekillerimiz hayatın her alanında halkımızın temsiliyetini sağlamak ve onların sorunlarına dert ortağı olmak için mücadele ediyorlar. Biz başka partiler gibi Meclis salonlarında, koltuklarda siyaset yapan bir parti değiliz; biz hayatın içinde halkımızla yan yana mücadele eden bir gelenekten geliyoruz. Sürdürdüğümüz mücadeleyi asla engelleyemeyeceksiniz. Bu kötülük üreten rejimin adaleti olmadığını biliyoruz. Ancak biz bunları adalet mücadelesi ile değiştireceğimizi de biliyoruz. Hak, hukuk, adalet ve özgürlük mücadelesi her yerde, özellikle Kürdistan coğrafyasında acil ve önemli olarak yürütülmesi gereken bir mücadeledir. Başta Kürt halkı olmak üzere direnen bütün halklara, siyasetçilere, devrimcilere, sosyalistlere ağır saldırılar yapılıyor. Yaşam savunucularına inanılmaz saldırılar yapılıyor. Doğaya, insanlığa, bütün canlı yaşama karşı sürdürülen bu savaş politikası karşısında asla teslim olmayacağız ve bütün ezilenlerle birlikte Türkiye'nin kaderini değiştireceğiz. 

Urfa’nın barış şehri olmasını istiyoruz

Biz Urfa’nın böyle anılmasını istemiyoruz, Urfa’nın barış şehri olmasını istiyoruz. Bütün farklı kimlikleri ile ortak yaşamın tesis edildiği, tarihinden gelen kültürüyle ortak yaşamın olduğu bir şehir olmasını istiyoruz. Vekillerimizin yaptığı mezar ziyaretlerini kabul etmeyen bir zihniyeti asla kabul etmeyeceğiz. Mezardaki yoldaşlarımızın anısı önünde bir kez daha sizlerin önünde eğiliyoruz.  

Kılıçgün Uçar da şunları söyledi: 

Kılıçgün Uçar: AKP bu şehrin kadim kimliğini elinden almaya çalışıyor

Urfa, Kürdistan açısından çok kadim bir şehir. AKP ise iktidarı boyunca bu şehrin kadim kimliğini elinden almaya çalışıyor. Urfa’yı, Suruç Katliamından biliyoruz, Suruç Katliamı için kapıları aralayan iktidardan biliyoruz. Çözüm Sürecinin bitirildiği bir yer olarak Urfa’yı biliyoruz. Şenyaşar ailesinin katliamı bizzat AKP'liler eliyle gerçekleşti. AKP eliyle yeni bir Urfa inşa edilmeye çalışılıyor. Buna izin vermedik, izin vermeyeceğiz. Urfa demokrasi ve hoşgörü şehridir. Demokratik değerlerine sahip çıkan bir şehirdir ve biz de bunun mücadelesini vermeye devam edeceğiz.

Hangi yöntemle gelirlerse gelsinler Kürt demokratik siyasetinin mücadelesi devam edecek 

19 Ağustos 2022’de kaybettiğimiz Halfeti Belediye Eşbaşkanımız Bozo Yılmaz’ı anmak isteyen vekilimiz Ömer Öcalan ve Gençlik Meclisinden arkadaşlarımız polis, jandarma ve asker saldırısına maruz kalmıştır. Görüntülerde askerlerin hepsi maskeli. Yaptıklarını meşru olarak görüyorlar. Bu IŞİDvari maskelerin anlamını açıklamak zorundalar. Ancak ciddi bir sessizlik var bu saldırı karşısında. Partimiz ve milletvekillerimiz uzun süredir bu baskılarla karşı karşıya. AKP şunu söylüyor; seçildiniz ama size iş yaptırmayacağız. Ancak onlar Kürt demokratik siyasetinin tarihine baksınlar. Kürtler bu yüzyıllık süreçte baş eğmedi, demokratik haklarından vazgeçmedi. Hangi yöntemle gelirlerse gelsinler bu mücadele dün olduğu gibi bugün de devam edecek! 

AKP’nin elinde kalan tek siyaset Kürt düşmanlığıdır 

Peki, Bozo Yılmaz kimdi? Demokratik siyasete inanan, katkı sunmak isteyen bir arkadaşımızdı. 2016’da DTK çalışmalarına katıldığı için tutuklandı. ATK eliyle ölümü imzalandı, hasta tutsak olmasına rağmen cezaevinde yaşamını yitirdi. En doğal hakkımız olan anma hakkımıza kolluk tarafından müdahale edildi. Kürtler ne demokratik siyaset yapabilir ne görüşlerini dile getirebilir diyorlar, izin vermeyeceğiz diyorlar. Seçim sürecinden sonra iktidarın elinde kalan tek siyaset Kürt düşmanlığıdır. Türkiye'de demokratik değerleri ve demokrasi mücadelesini bütün bedellere rağmen savunan Kürt halkı AKP’ye geçit vermedi. Bundan sonra da vermeyeceğiz. 

Bir giden bin geliriz, biz kalırız AKP ve onun zihniyeti gider 

Sadece bu saldırı mı? Iğdır’da parti binamızın tabelası indirildi. İndiren kişi Ülkü Ocaklarından. Adana’da Antep IŞİD saldırısının yıl dönümünde il binamıza bir şahıs eliyle yakıcı madde bırakıldı. Polis hiç peşine düşmedi, arkadaşlarımız sokak sokak dolaşarak o faili yakaladı ve polise teslim etti. Arkadaşlarımız olayın takipçisi olma ısrarını sürdürürken polisin cevabı “abartmayın” oldu. Bu sözü Deniz Poyraz katliamında polisin “abiciğim” sözünden biliyoruz. Biz gerçekleri söylemeye devam edeceğiz. Kürtlerin mücadele tarihi boyunca Urfa dahil olmak üzere bütün Kürdistan'da bu gelenek ne JİTEM artıklarına ne de paramiliter güçlere geçit vermedi. Bu gelenek yenilmezdir, bu gelenek kazanacaktır, bu gelenek yolunu sürdürecektir. Bunun karşısında duran herkes yenilmeye mahkumdur. Bir giden bin geliriz, biz kalırız AKP ve onun zihniyeti gider. 

Çok büyük suç işliyorsunuz

90'larda Kürt özgürlük mücadelesinin önemli isimlerinden Orhan Doğan’ın başını eğmek istediler. 4 Kasım darbesiyle İdris Baluken’e yapmaya çalıştılar. Bugün de Ömer Öcalan’a aynı saldırı gerçekleşti. Akbelen’e giden Eş Sözcümüz İbrahim Akın ve milletvekillerimiz Perihan Koca ve Burcugül Çubuk saldırıya uğradı. Yine Mersin’de Perihan Koca saldırıya uğradı. Biz bu konsepti yeni görmüyoruz. Kürt mücadelesinin tarihine baksınlar, Kürt halkıyla birlikte yükselen demokrasi mücadelesine baksınlar. 

Bugün birçok milletvekilimizle buradayız. Bu işin sorumlusu olarak gördüğümüz İçişleri Bakanına, Urfa Valisine, asker ve polise emir verenlere sesleniyoruz. Çok büyük suç işliyorsunuz ve bunun ortağısınız. Meclis Başkanı tek söz söylemedi, kurmadığı her söz onu bu suça ortak etti. Kendisi de bu suçun ortağıdır.

Bize alışmak zorundasınız, burayı terk etmiyoruz!

Kobanî Kumpas Davasıyla demokratik siyasetimiz rehin alınmak istendi. Çöktürme Planıyla Kürtlerin olmadığı bir coğrafya inşa edilmek istendi. Baskı ve gözaltılarla Kürt halkının demokratik taleplerinin olmayacağı bir siyasi arena tarif edilmeye çalışıldı. Tekrar ediyoruz; bize alışmak zorundasınız, burayı terk etmiyoruz, bizim düşüncelerimiz ve varlığımızdan rahatsız olan sizler değişmek zorundasınız. Biz bunun mücadelesini vermekten vazgeçmeyeceğiz. Her yerdeyiz, alanlardayız. Korkuyorsanız korkmaya devam edin. Demokratik mücadelemizle de korku imparatorluğu kurmaya çalıştığınız anti demokratik Urfa gerçekliğini hep birlikte yıkacağız.

Arkadaşlarımızın inandığı değerleri büyütmeye devam edeceğiz

1925 Şark Islahat Planında ilk maddede, Kürtlerin bir yönetim organı olarak açığa çıkmasına izin verilmemesi söyleniyor. Aradan 100 yıl geçmiş olmasına rağmen değişmeyen bir zihniyet ve akıl var ama mücadelesinden vazgeçmeyen bir Kürt gerçekliği ve mücadelesi de var. Bunu sahiplenmeye ve büyütmeye devam edeceğiz. Bozo Yılmaz şahsında bütün arkadaşlarımıza sözümüzdür; onların inandığı değerleri büyütmeye ve yaşatmaya devam edeceğiz. Bizimle birlikte Emek ve Özgürlük İttifakı, Kurdi ittifak ve bileşenlerimiz var. Mücadele ortaklığımıza da bulunduğumuz bütün alanlarda devam edeceğiz. Kürt halkının iradesi 100 yıllık Türkiye Cumhuriyeti serüveninde kıramadıkları ve kıramayacakları bir iradedir. Ömer Öcalan şahsında şunu hep birlikte söyleyelim; irademize dokundurtmayacağız! 

Konuşmaların ardından oturma eylemi yapıldı.

21 Ağustos 2023