Oluç: Bu iktidar darbecidir, bizler bu darbeyi engellemek için mücadele edecek ve geri adım atmayacağız

Seçilmiş halk iradesine karşı dün iktidar tarafından gerçekleştirilen darbeyi protesto etmek amacıyla Meclis Grubumuz, Meclis Basın Kapısında bir araya gelerek basın açıklaması yaptı. Buradan Güvenpark’a doğru yürüyüşe geçen milletvekillerimizin Güvenpark'a gidişlerinin engellenmesi üzerine Grup Başkanvekilimiz Saruhan Oluç Milli Eğitim Bakanlığı önünde bir açıklama yaptı. Oluç şu ifadeleri kullandı:

3 vekilin vekillikleri, AYM süreci tamamlanmamış olmasına rağmen Saray talimatıyla düşürüldü

Değerli basın emekçileri önce sizden özür dileyelim; basınla sosyal mesafe kuralının korunması gerekiyordu ama gördünüz, polisler vekillerin Güvenpark’ta açıklama yapmasını engelledi. Hukuksuz bir şekilde, ellerinde herhangi bir yazılı talimat olmaksızın, vekillerin hareket etmesini engellediler, Güvenpark’a girmesini engellediler. Dolayısıyla bizler de burada bu açıklamayı yapmak zorunda kaldık, sosyal mesafe kuralına uyamadık. 

Vekillerin engellenmesi taşıdığımız dövizleri haklı çıkardı: “Darbe Var”

İkincisi, bugün burada yaşanan olay taşıdığımız dövizi haklı çıkardı: “Darbe var”. Bugünkü iktidar, demokratik siyasete, hukuka, adalete, darbe yapmaktadır. Bu yeni bir süreç değildir elbette ama dün itibariyle Meclis’te yaşanmış olan  şey şudur: 2 HDP’li ve 1 CHP’li  3 vekilin vekillikleri, AYM’deki yargı sürecinin tamamlanmamış olmasına rağmen, Saray’dan ve AKP Genel Başkanı tarafından verilen emir gereği düğmeye basıldığı için düşürülmüştür. 

Cumhurbaşkanı bir partinin genel başkanı olarak siyasi rakiplerinin vekilliklerini düşürmüştür

Hukuksuz, Anayasayı çiğneyen bir adım atmıştır. Yürütmenin başı AKP Genel Başkanı, Cumhurbaşkanı sıfatıyla yasama üzerinde bir tahakküm kurmuş, yasamayı egemenliği altına almıştır. Her gün, her an yaptığı gibi Anayasayı, tarafsızlık yeminini çiğnemiştir ve bir partinin genel başkanı olarak siyasi rakiplerinin vekilliklerini düşürmüştür. Yani yargıyı kullanarak, yargının üstünde tahakküm kurarak, yargıya baskı yaparak aldırdığı kararla siyasi rakiplerine karşı mücadele eden bir partiyle, bir iktidarla karşı karşıyayız. 

Darbeyi sadece apoletliler yapmaz, darbeci bir iktidar var karşımızda

Biz bu nedenle bunların uygulamalarının darbecilik olduğunu söylüyoruz. Darbe var derken bunu kast ediyoruz. Darbe, sadece bir zamanlar olduğu gibi apoletliler tarafından, ordu ve askerler tarafından yapılmaz. Türkiye tarihinde 1960’tan bu yana defalarca askeri darbeler yapılmıştır. Ama dünyanın başka yerlerinde de Türkiye’de de askeri darbelerin dışında sivil siyasetçiler, kravatlılar da darbe yaparlar. İşte biz şimdi darbeci bir iktidarla karşı karşıyayız. İktidar geçtiğimiz günlerde ‘darbe tehlikesi var’ diye bas bas bağırırken aslında kendi yapmakta olduğu darbeyi örtmek için bu lafı çıkardı. Bu iktidarın bir tek amacı vardır. Bu iktidarın amacı hukukun üstünlüğünü korumak değil, üstünlerin hukukunu korumaktır. 

Bu iktidarın gözü kararmıştır, sadece kendi bekasını düşünmektedir

Bu iktidarın amacı, Türkiye’de adaleti sağlamak, yargının ve yasamanın işlemesini sağlamak değildir. Bu iktidarın amacı evrensel hukuk ilkelerini ve demokratik hak ve özgürlükleri sağlamak değildir. Bu iktidarın tek bir amacı vardır o da kendi koltuklarını, kendi yandaşlarını korumaktır, kendi iktidarının bekasını sağlamaktır. Başka bir amaçları yoktur, gözleri kararmıştır.

Bu iktidar bir savaş iktidarıdır; içeride dışarıda herkese savaş açmıştır

Ülkenin bütün kaynaklarını, ekonomik kaynakları başta olmak üzere kendi iktidarlarının bekası için kullanmakta, kendi yandaşlarına peşkeş çekmektedir. Bugün böyle bir anlayışla karşı karşıyayız. Bu iktidar aynı zamanda savaş iktidarıdır, bu iktidar sadece Türkiye içinde değil Türkiye dışında da herkese savaş açmıştır. 

Partiye [AKP'ye] karşı olan herkesi devlet düşmanı olarak yaftalıyorlar

Bu iktidara karşı muhalif olan herkes, bu iktidarın düşmanı olarak damgalanmaktadır. Parti ile devleti bütünleştirdiler. Partiye muhalif olan herkesi devlet düşmanı olarak yaftalayabiliyorlar. AKP ve MHP ittifakı iki partinin ittifakıdır, bu toplumun yarısından azını temsil etmektedir. Toplumun yarısından fazlası muhalefettir, bu iktidarın değişmesini istemektedir. Bu iktidarın değişmesi için demokrasi, hukuk, adaletin sağlanması için mücadele etmektedir. Ama bu iktidar, azınlığa düşmüş olmasına rağmen kendi iktidarını korumak için demokratik siyaset alanında mücadele eden herkese ya cezaevi yolunu göstermektedir ya zulmetmektedir ya da burada da görüldüğü gibi demokrasiyi ve Anayasayı çiğneyerek vekillerin Güvenpark’ta açıklama yapmasını bile engellemektedir. 

Bu iktidarın zulmü karşısında boyun eğmeyeceğiz, asla bunu görmeyecekler!

Şimdi bir kez daha şunu söyleyelim, bakın biz HDP olarak olarak bütün örgütlerimizle il-ilçe örgütlerimiz ve parti yöneticilerimizle, milletvekillerimizle cezaevindeki bütün geçmiş dönem vekillerimiz, eş genel başkanlarımız, belediye meclis üyelerimiz ve seçilmişlerimizle dimdik ayakta duracağız, asla bu iktidarın zulmü karşısında boyun eğmeyeceğiz, diz çökmeyeceğiz, asla bunu göremeyecekler. Bizim seçmenlerimiz başta Kürt halkı olmak üzere hiçbir baskıya boyun eğmedi, bundan sonra da boyun eğmeyecek. Bu iktidar bunu bilmelidir ki biz bütün bu kararlılığımızı göstermeye devam edeceğiz. 

Bizi demokratik siyasetten tasfiye etmek için yapılan girişimlerin karşısında mücadelemizi sürdüreceğiz

Bizi demokratik siyaset alanından tasfiye etmek için yapılan bütün girişimlerin karşısında mücadelemizi sürdüreceğiz, asla bunlara boyun eğmeyeceğiz. Demokratik siyaset alanındaki kararlı duruşumuzla demokrasi, özgürlük, barış, adalet mücadelemizi bütün alanlarda sürdürmeye devam edeceğiz. 

Türkiye'deki bütün toplumsal ve siyasal ve muhalefetle birlikte bu ülkeye özgürlüğü, barışı ve adaleti getireceğiz

Türküyle, Kürdüyle, Alevisiyle, Sünnisiyle, bütün halklara, bütün inançlara söylüyoruz ve söz veriyoruz ki; demokratik siyaset alanındaki kararlı mücadelemizle, Türkiye'deki bütün toplumsal ve siyasal ve muhalefetle birlikte, Türkiye’ye özgürlüğü, barışı ve adaleti getireceğiz. Bütün baskılarınıza ve zulmünüze rağmen bedel ödemekten çekinmeden - ki bugüne kadar çekinmedik- barış mücadelemizi ön plana çıkaracağız. Kutuplaşma, gerginlik, toplumu birbirine düşürme, Türkü Kürde, Kürdü Türke düşürme çabalarınıza karşı çok kararlı bir duruş sergileyeceğiz. Ortak vatan ve Demokratik Cumhuriyet mücadelemizden bir an bile vazgeçmeyeceğiz.  

Bu iktidar darbecidir, bizler bu darbeyi engellemek için mücadele edecek, geri adım atmayacağız

Bir kez daha söylüyorum. Kürt halkı başta olmak üzere, hiçbir seçmenimiz, Türkiye demokrasi güçleri bu zulme, bu baskılara ve saldırılara karşı asla diz çökmeyecek, boyun eğmeyecek. Demokratik haklarımızı her an, her yerde kullanarak toplumsal ve siyasal muhalefetle ortak mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz. Bu iktidar darbecidir, darbe yapıyor, darbe var diyoruz. Bizler bu darbeyi engellemek, demokrasi ve hukukun üstünlüğünü sağlamak için mücadele ediyoruz, geri adım atmayacağız. Hepimize bu mücadelede kolay gelsin. 

5 Haziran 2020