
Ekolojiden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcımız Murat Çepni, Meclis’te devam eden bütçe görüşmelerinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bütçesi üzerine değerlendirmelerde bulundu. Çepni, şöyle konuştu:
İktidar tarafından 3. Havalimanı inşaatı devletin tarihi eseri, abidesi olarak sunuldu ama aynı inşaat aynı havalimanı işçi ölümleriyle, işçi cinayetleriyle ve büyük doğa tahribatıyla anılıyor. Yaptığımız bütün tartışmaların özü esası budur.
3. Havalimanı suçun ve cinayetin abidesidir
Yüzbinlerce ağacın tahrip edildiği, onlarca işçinin katledildiği, rögarlardan işçi cesetlerinin çıktığı bir inşaat iktidar tarafından büyük bir vizyon. Ama halklarımız açısından büyük bir suçun ve cinayetin abidesi olarak anılıyor. Bu tartışmayı bu hattan yürütmek durumundayız. İnşaat İşçileri, DEV YAPI İş ve İnşaat İş Sendikasının işçileri, üyeleri ve yöneticileri şu an hala tutuklu. Onların serbest bırakılmalarını buradan bir kez daha istiyoruz.
Hükümet Karadeniz’e baktığında para görüyor
Şimdi geldiğimiz aşama şöyle; memleket enerji yatırımı çöplüğüne dönmüş durumda. Karadeniz tümden bitirilmiş durumda. Yeşil Yol, Cerattepe, Karadeniz Sahil Yolu projeleri ortada. Fakat bunlar defalarca anlatılmasına rağmen hükümet adına buraya gelenler büyük bir özgüven ve ego ile gülerek olaya bakabiliyor. Örneğin biz baktığımız zaman Karadeniz’e, bu yıkımları engellemezsek, Karadeniz diye bir şey kalmayacağını görürken; hükümet paradan başka bir şey görmüyor. Bu büyük bir cinayettir. Para kıble haline gelmişse eğer burada yapacağımız tartışma teknik tartışma olmaktan çıkar.
Hükümet kar hırsıyla politika yürütüyor
Karadeniz’de kitle turizmi diye bir şey var tarif edilmiş. Bunun ülkeye kazandıracağı düşünülüyor. Oysa kaybettiriyor. Tarım alanları yok oluyor. Hayvancılık bitiyor. Cennet diye tarif ettiğimiz Karadeniz Ormanları tahrip ediliyor, çöplüğe dönmüş durumda. Su açısından nadir alanlardan bir tanesi Karadeniz, bunun tahribatla yok olması söz konusu. Fakat hükümet kar hırsıyla, derdiyle politika yürütüyor.
Yandaşlar İstanbul’dan sonra İzmir’i de inşaat çöplüğüne dönüştürdü
Ege Bölgesi’ne bakalım. Bütünüyle inşaata dönüşmüş durumda. Her yer inşaat alanı. Bütün AKP’li yandaş şirketler İstanbul’dan sonra İzmir’i de inşaat çöplüğüne dönüştürmüş. Aydın JES çöplüğüne dönüşmüş durumda. Aydın, kanser oranı Türkiye’de en yüksek olan illerden bir tanesi. İncirin yok olması ayrı bir mesele. Yine İzmir’de tüp geçit projesi ayrı bir tahribat. Efem Çukuru altın madeni ayrı bir tahribat. Aliağa’nın kirlilik kapasitesini doldurması ayrı bir tahribat.
AKP yüzde 1’in iktidarıdır
Biz şimdi soruyoruz; bir hükümet yanlış yapabilir; peki, bu politikaları nasıl oluyor da böylesine geniş bir kalabalık bürokrat kalabalığı çözümleyemez? Bu düpedüz bütün iplerin sermayeye peşkeş çekilmesinden kaynaklıdır. AKP’nin yüzde 1’in iktidarı olmasından kaynaklıdır.
Ne zaman “yerli ve milli” deseler uluslararası sermaye ile ilişkileri gelişti
AKP’nin yerli ve milli edebiyatını ne kadar sık dile getirdiğine bakın. Bir sözü bir kaygıyı ne kadar güçlü ifade edersiniz orada bir sorun vardır. AKP ne zaman “yerli ve milli” dediyse uluslararası sermaye ile ilişkisini o kadar geliştirdi. İşte temel sorun budur.
21 Kasım 2018