Mültecilerin ‘güvenli’ denilen bölgeye zorla gönderilmesine son verilmelidir

Bugün (30 Ekim 2019) Türkiye’nin İstanbul’da yaşayan mültecileri, “güvenlik ve iç huzuru bozma” gibi bahanelerle geldikleri yerlere geri göndermek için verdiği son tarih. Türkiye’nin “geri gönderme” olarak ifade ettiği uygulama aslında “zorla sınır dışı etme”den başka bir şey değil.

Suriye’de mültecilerin yaşam ve güvenlik ihtiyaçlarına karşılamaktan yoksun olan ve adına “güvenli” denilen bölgelere düzinelerce mülteci zorla gönderilmiştir. Söz konusu bölgelerin ne kadar güvenli olduğu, Demokratik Suriye Güçleri’nin ABD operasyonunda öldürülen IŞİD lideri Ebubekir El Bağdadi’nin aylardır bu bölgelerde barındığını açıklamasıyla ortaya çıkmıştır.

Türkiye, mültecilerin bu bölgelere isteyerek geri döndüklerini iddia etmektedir. Uluslararası Af Örgütü'ne göre ise Türkiye, Kuzey ve Doğu Suriye'deki işgal girişimi öncesinde dahi, Suriyeli mültecileri savaş bölgesine geri dönmeye zorlamış ve hayatlarını tehlikeye atmıştır. Af Örgütü Mülteci ve Göçmen Hakları Araştırmacısı Anna Shea, mültecilerin Suriye’ye gitmeyi tercih ettikleri iddiasının tehlikeli ve aldatıcı olduğunu belirtmiş, araştırmalarının insanların kandırıldığını veya geri dönmeye zorlandığını gösterdiğini söylemiştir.  Shea, düzinelerce mültecinin, isteyerek Suriye'ye döndüklerine ilişkin belgeleri imzalamaları için polislerce darp edildiklerini de belirtmiştir. Almanya'daki Heinrich Böll Vakfı'nın İstanbul’da ki yöneticisi Kristian Brakel’in basına yansıyan demeçlerine göre de Türkiye'deki polis merkezlerinde mültecilere, ülkeden ‘gönüllü’ ayrılmalarını onaylayan bir mektup zorla imzalatılmıştır.

“İnsan hakları ihlallerine maruz kalma ve hayati tehlike riski” nedeniyle mültecileri sınır dışı etmek uluslararası yasalara aykırıdır. Türkiye'nin, imzacısı olduğu uluslararası yasalara rağmen, mültecileri hayati tehlikelerinin olduğu bölgeye gitmeye zorlaması kabul edilemez.

Uluslararası toplum, mültecilere yönelik sürdürülen çifte standartlı politikalara “dur” demelidir. Başta Avrupa Birliği olmak üzere tüm dünya ülkelerini, mültecileri siyasi çıkar ve şantaj aracına dönüştüren politikalardan vazgeçmeye çağırıyoruz. Yapılması gereken; Suriyeli mültecilerin Türkiye'de yeniden yerleşim taahhütlerinin artırılması yönünde adımlar atmaktır.

Gülsüm Ağaoğlu
HDP Göçmen ve Mülteci Komisyonu Sözcüsü
30 Ekim 2019