Kültürel hegemonya inşa edemeyen AKP-MHP, sanatsal ve kültürel etkinlikleri yasaklamaktadır

Dil, Kültür ve Sanat Komisyonu Eş Sözcümüz Ömer Öcalan'ın açıklaması:

AKP-MHP iktidarının kültürel ve sanatsal alana dair tahribatları son dönemlerde konser, festival, tiyatro gösterileri gibi etkinliklerin yasaklanmasıyla başka bir boyut kazanmıştır. Devletin bütün imkânlarını ele geçirdiği halde kendi kültürel hegemonyasını inşa edemeyen iktidar bloku, ülkedeki alternatif etkinlikleri de yasaklamaktan imtina etmemektedir. Bu yasakçı anlayışı egemen kılan iktidar, kültürel ve sanatsal alanı çoraklaştırmakta, ülkedeki kültürel ve sanatsal çeşitliliği ortadan kaldırmaya çalışmaktadır. 

Özellikle Kürtçe konser ve tiyatrolara yönelik yasaklamalar uzun zamandır devam ederken son günlerde söz konusu yasaklar toplumsal muhalefetin tamamına yönelik genişleyerek devam etmektedir. Söz konu yasaklar, 5 Temmuz 2018 tarihinde Fahrettin Altun’un sosyal medya hesabında belirtmiş̧ olduğu; “Siyasi hegemonyanız bitti, kültürel hegemonyanız da bitecek” söyleminin AKP’nin politikalarına yansımasıdır. Siyasi iktidar kültürel hegemonya inşasını, ülkedeki bütün farklı ve muhalif sanatsal ve kültürel etkinlikleri yasaklayarak, yok sayarak gerçekleştirmeye çalışmaktadır. 

Kürtçe konser ve tiyatro etkinliklerin yasaklanmasına toplumsal muhalefetin büyük bir oranda sessiz kalması, yasakların sistematik bir şekilde yaygınlaşmasına yol açmıştır. Kürtçe etkinliklerin yasaklanmalarındaki “Kamu güvenliği” gerekçesine ek olarak “kamu sağlığı”, “toplumun huzuru”, “çevrenin korunması amacı” gibi yeni soyut gerekçelerle yasakların sürekli genişletilmesi endişeleri daha da artırmaktadır. Söz konusu yasaklar sadece müzik festivalleri için değil her yıl Gökçeada’da yapılan Meryem Ana Panayırı gibi inanç̧ ve kültürel etkinleri de kapsayınca endişe ve kaygılar daha da artmaktadır. Dolayısıyla soyut güvenlik algısıyla ve keyfiyet arz eden gerekçelerle temellendirilen bu yasaklar ve yurttaşların temel haklarının gasp edilmesine yönelik bu uygulamalar kabul edilemez bir noktaya varmıştır. 

Bununla birlikte yasaklanan ya da baskılar yüzünden iptal edilmek zorunda kalınan bu etkinliklerin toplumsal kutuplaşmayı arttırdığı görülmektedir. Mülki amirliklerce yasaklamaya gerekçe olarak sunulan soyut ve inandırıcı olmaktan uzak nedenlerle etkinliklerin yasaklanması yıllardır yapılan etkinlikler düşünüldüğünde anlamını yitirmektedir. 

Son dönemlerde gittikçe yasaklanan konser, müzik festivalleri, tiyatro gösterileri gibi sanatsal ve kültürel etkinliklerin yasaklanması, AKP’nin kültürel hegemonyasını inşa etmek adına yasakçı, baskıcı ve sömürgeci bir anlayışla kendi anlayışı dışındaki kültürleri yasaklayarak bir kültür kırım politikası uygulamasının sonucudur. Bu saldırılar artık iktidarın benimsemediği sanatçıların hedef haline getirildiği, linç edildiği ve siyasallaşan yargı eliyle tutuklandığı bir aşamaya ulaştırılmıştır. Ülkede Kürtçe etkinlikler başta olmak üzere muhalif sanatsal ve kültürel etkinliklere yönelik bu uygulamaları kabul etmiyor, bu yasakçı anlayışı şiddetle kınıyoruz. Ülkenin kültürel ve sanatsal potansiyeline, geleceğine ipotek koyan ve bu alanı çoraklaştırmaya çalışan anlayışı hep birlikte durdurabiliriz. Halklarımızı, sanat camiasını ve toplumsal muhalefeti AKP’nin bu tutumuna karşı ses çıkarmaya davet ediyoruz. 

Ömer Öcalan
HDP Dil, Kültür ve Sanat Komisyonu Eş Sözcüsü 
26 Ağustos 2022