Konfeksiyon işçilerinin sorunlarına ilişkin önergemiz

Grup Başkanvekilimiz Filiz Kerestcioğlu'nun, konfeksiyon işçilerinin yaşadıkları sorunların araştırılarak konfeksiyon üretiminin insanca çalışma standartlarına kavuşturulması amacıyla sunduğu araştırma önergesi:

GEREKÇE

1 Aralık itibarıyla, Bakanlığınızın resmi verilerine göre, tekstil, hazır giyim, deri işkolunda toplam 1.043.906 işçi çalışmaktadır.Fakat, 1.5 milyon sigortasız işçi olduğu, bu rakama birkaç yüz bin Suriyeli işçinin daha eklendiği tahmin edilmektedir. İşkolundaki işçilerin %50'si hazır giyim. %44'ü tekstil ve %6'sı ise deride çalışmaktadır.

Konfeksiyon işçileri, fason üretim, bu üretim biçiminin yarattığı KOBİ’ler ve kayıt dışı ve güvencesiz çalıştırma nedeniyle paramparça, örgütsüz ve dolayısıyla her türlü sömürü ve keyfi uygulamalarla yüz yüzedir. Birçok sektörde olduğu gibi konfeksiyon (hazır giyim) sektöründe de yoğunlaşan rekabet ve Pazar kavgası, Konfeksiyon işçileri üzerindeki sömürüyü ve baskıyı daha da artırmaktadır. Hazır giyim (konfeksiyon) zaman ve birim fiyat yönünden baskı altındadır. Birim fiyat baskısı, ücretler dahil her türlü maliyetin kısılarak kar maksimizasyonu yaratılmasını dayatır. Zaman baskısı ise beraberinde uzun çalışma, üretimin yetiştirilmesi gibi işçileri zorlayan ve her türlü riske de açık hale getiren koşulları yaratmaktadır. Sektörün büyük kısmının orta ve küçük işletmelerden oluşması berberinde sendikal örgütlenme zorluğunu da yaratmaktadır.

Bütün bunların sonucunda, ücretler düşmekte, işçiler uzun mesai saatlerine ve fazla çalışmaya zorlanmakta, izin kullanamamakta, ücretleri asgari ücretten yüksek olan deneyimli işçilere asgari ücretten bordrolama yapılmaktadır. Genel olarak ise hazır giyim işçilerine hiç bordro yapılmamakta, işçilersigortasız ve asgari ücretin altında ücretlerle çalıştırmaktadırlar.

Kayıt dışı çalıştırılmakla işçiler, sosyal güvenlik, iş güvenliği, kıdem ve ihbar tazminatı, ücretli izin, işsizlik ödeneği ve emeklilik gibi yaşamını ve sağlığını doğrudan ilgilendiren haklardan yoksun bırakılmaktadır. Öte yandan işçiler, kayıt dışı çalıştırılmakla her türlü sömürü biçimi (uzun saatler çalıştırma, parça-başı ücret vb.) ve keyfi uygulamalarla (zorunlu mesai, ücretlerin ödenmemesi, işten çıkarılma vb.) yüz yüzedir.

“Parça-başı ücret” sistemi ile amaçlanan, işçilerin saat/birim ücretinin ve gerçek ücretlerinin düşürülmesidir. Öte yandan parça-başı ücrette işçiler, bütün yaşamını işin durumuna göre ayarlamak zorundadır. İş varken gece-gündüz aralıksız çalışır, iş yokken çalıştırılmazlar. Belirli bir ücret garantisi yoktur; ne kadar iş yaptılarsa o kadar ücret alır, bazen bu ücreti dahi tahsil edemezler. Diğer taraftan, parça-başı ücretle çalışan işçiler, daha çok iş yapma isteğinin koşulladığı zihinsel yoğunlaşma, aşırı sinir ve stresle günde uzun saatler boyunca çalıştıkları için fiziki olarak da yıpranmaktadırlar.

Diğer yandan, ücretlerin zamanında ve tam olarak ödenmesi, sektörde istisnayken bazı işyerleri ücretleri hiç ödememektedir. Bu nedenle işçiler, yeni bir işyerine girerken “ücretimi alabilir miyim” kaygısı taşımakta, bu güvensizlikten dolayı aylarca işsiz kalabilmektedir. İşçiler sık sık iş değiştirmek zorunda kalmaktadırlar.

Hükümetin, konfeksiyon sektörünü istihdam yarattığı için bir nevi toplumsal kriz supabı olarak gördüğü öne sürülmekte; “daha ileri sanayilere geçiş için sermaye birikimi ve yetişmiş işgücü yaratması” nedeniyle kayıt dışı konfeksiyon sektörünün faaliyetine göz yumduğu iddia edilmektedir. Konfeksiyon sektörünün ihracat motoru olmasının temel nedeni, işçilerin kayıt dışı çalıştırılarak bütün sosyal haklardan yoksun bırakılması ve ücretlerin ve işgücü maliyetlerinin bu yolla düşük tutulmasıdır.

Hükümet KOBİ’leri çeşitli biçimlerde desteklese de işçiler için aynı destek söz konusu değildir. Konfeksiyon işçilerinin kayıt dışı çalıştırıldığını bildiği halde, yeterince iş müfettişi görevlendirilmemektedir.İşgücü maliyeti fason çalışan KOBİ’lerde diğer işletmelere oranla çok daha düşüktür. Büyük işletmelerde işçiler genellikle sendikalı ve sözleşmeli çalışmaktadırlar. Fason işletmede ise işverenin sigorta pirimi, gelir vergisi, izin ücreti, kreş, yemek gibi ödemelerden kaçınılmakta, bu nedenle maliyet düşmektedir. Dolayısıyla tekstil ve hazır giyim gibi emeğin yoğun olduğu sektörlerde üretimde birim maliyet de düşük olmaktadır.

İşçiler, “ücretini zamanında alabileceği” ve “sürekli çalışabileceği, sigortalı ve insanca ücretler aldıkları” işlerde çalışmak istemekte,şikayetlerini sık sık tarafımıza iletmektedirler. Bu nedenle, Türkiye’de konfeksiyon (hazır giyim) işçilerinin yaşadıkları sorunların araştırılarak konfeksiyon üretiminin insanca çalışma standartlarına kavuşturulması amacıyla Anayasa’nın 98’inci, İçtüzüğün 104 ve 105’inci maddeleri uyarınca Meclis araştırması açılması büyük önem taşımaktadır.

8 Aralık 2017