Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar, İstanbul'daki final mitinginde konuştu.
Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar, HDK Eş Sözcüsü Cengiz Çiçek, ESP Eş Genel Başkanı Özlem Gümüştaş, EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, EHP Genel Başkanı Hakan Öztürk, TÖP temsilcisi Nilay Kuş, SMF temsilcisi Barış Kayaoğlu, Sırrı Süreyya Önder ve milletvekili adaylarımızın katılımıyla Yenikapı Meydanı’nda İstanbul final mitingimizi gerçekleştirdik. Diğer siyasi parti ve kurum temsilcilerinin ardından konuşan Kılıçgün Uçar, şunları belirtti.
14 Mayıs hepimizin kazandığı gün olsun
Sibê roja nû ye, roja serkeftinê ye. Hûn amade ne? Ma bi xêr rêhevalê ma. Ser serê ma.
Merhaba sevgili İstanbul bugün çok kudretlisin. Bu kudretle 14 Mayıs’ta hep birlikte kazanmaya geliyoruz. Emeğin, özgürlüğün, sevdanın kenti İstanbul merhaba. Kavganın kenti kavganın güzelliğiyle kazanmanın kenti İstanbul, merhaba. Türk’ün, Kürt’ün, Laz’ın, Çerkez'in, Hemşin’in, Pomak’ın, kadının, Alevi’nin, Sünni’nin, bütün kadim halkların bütün kadim inançların kenti, selam olsun. 14 Mayıs hepimizin kazandığı gün olsun.
Türkiye’nin seçim kaderini İstanbul’dan belirleyeceğiz
Tarihi seçime sayılı saatler kaldı. Zaferimiz tescillemek için tek bir şeye ihtiyacımız var. Sandığa gideceğiz oyumuzu Yeşil Sol Parti'nin ağacına vereceğiz. 24 saat boyunca uyumayacağız. Bu hile ittifakına karşı sandıklarımızı koruyacağız ve 15 Mayıs’ta AKP ve MHP iktidarının olmadığı, bize zulmün reva olmadığı bir Türkiye'yi birlikte var edeceğiz, var mısınız? İstanbul Türkiye'nin kaderini belirleyecek, İstanbul’u bilirim. İstanbul isterse kazanır, isterse kaybettirir. Yaptık, yine yapacağız. Türkiye’nin seçim kaderini İstanbul’dan belirleyeceğiz.
Biz bu iktidarı çok tanıyoruz, o yüzden hiç bir Kürt’ün oyu zulme gitmeyecek
Kaybedenler korosu, yani tek adam rejimini sözcüleri yeniden Kürt halkına sesleniyor, biz bu iktidarı çok iyi tanıyoruz. Çocuk da olsa kadın da olsa gereğini yapın talimatından tanıyoruz bu iktidarı. Biz bu iktidarı Cemile’nin küçük bedeninin buz dolabında bekletmesinden tanıyoruz. Biz bu iktidarı yolsuzluk şefleri olarak atadıkları kayyımlardan, kaldırıma gömdükleri Kürt çocuklarından tanıyoruz. Biz bu iktidarı MHP ile kurduğu savaş koalisyonundan tanıyoruz. Bu iktidarı barış önüne set olarak kurduğu tecrit politikalarından tanıyoruz. O yüzden hiçbir Kürt’ün oyu bu iktidara, bu zulme gitmeyecek. Her Kürt’ün oyu kendi mücadelesine, kendi ağacına gidecek. Kürtlerin iradesi, Kürt halkının mücadelesi çok güçlü bir elveda diyecek bu iktidara.
Dolmabahçe Mutabakatı’nı yok sayan iktidara git diyeceğiz
Sadece Kürtler değil açlıkla sınadığınız her bir insanın oyuyla gideceksiniz. Evine ekmek götüremeyen insanların ahıyla gideceksiniz. Yaşamak için çalışmak zorunda kalan 5 milyon emekçinin tercihiyle gideceksiniz. Şiddetle, katliamların önünü açtığınız cezasızlık politikalarıyla biat ettirmek istediğiniz kadınların kahkahalarıyla, Jin Jiyan Azadî sloganlarıyla gideceksiniz. Öyle büyük gideceksiniz ki... Değerli arkadaşlar, verdiğimiz her oy bizim mücadelemizi yükseltir. Bu aynı zamanda bir hesap sorma seçimi. 2013 yılında Amed'de Newroz Meydanı’nda, Sayın Abdullah Öcalan’ın gönderdiği barış deklarasyonu, çözüm deklarasyonu sizin alkışlarınızda, sizin iradenizde. Barış deklarasyonu aklında, yüreğinde, hafızasında değil barışın gerçekleşeceğine inanan bütün halkların hafızasında. Bizler bu seçimde, Dolmabahçe Mutabakatı’nı yok sayan iktidara git diyeceğiz. Biz bu seçimde barış karşısında, tecrit politikasıyla, siyasi kumpaslarla, Kürtlerin, Türklerin demokrasi mücadelesinin önüne koymaya çalışan tek adam rejimine git diyeceğiz. Barışı, demokrasiyi, eşitliği, özgürlüğü hep birlikte inşa edeceğiz. Var mısınız sevgili İstanbul?
En güçlü demokrasi İstanbul’dan, Yeşil Sol Parti ile gümbür gümbür geliyor
Biz farkın partisiyiz. Diğer siyasi partiler gibi değiliz. Bu partinin her bir yaprağında, sözünde, sizin emeğiniz, direnişiniz, mücadeleniz var. O yüzden bizden korkuyorlar. Bir haftadır seçimi, kendilerini meşru kılan sandığa darbe diyorlar. Sizden korkuyorlar. Onlar darbeci, biz demokrasinin teminatıyız. Demokrasiden korkuyorlar ama korkunun ecele faydası yok. En güçlü demokrasi İstanbul’dan, Yeşil Sol Parti ile gümbür gümbür geliyor. Siz de paşa paşa gideceksiniz. Kızılay Başkanı seçime 2 gün kala istifa etmiş. Kızılay Başkanı’nın dahil olduğu sistemle bizim sorunumuz var. Kızılay Başkanı’nı aklayarak hiçbir şeyi gizleyemezsiniz. O başkan yargılanacak, bu sistem yargılanacak ve gideceksiniz. Daha yeni Kızılay’ı o kadar rant merkezi yapmışlar ki, iki tane Hizbullah hükümlüsünü ittifak ortaklarıyla yemek için görevlendirmişler. Çadır satan iktidar, cebinde hiçbir şey olmadığı halde depremin ilk günü dayanışmayla deprem bölgesine giden bu halka çoktan yenildi. Sevgili arkadaşlar çoktan yenildi.
Demokratik siyaseti inşa ederek siyaseti esas sahipleriyle buluşturacağız
Bu seçimin kritik seçim olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu seçimde Yeşil Sol Parti’nin Meclis'te olması demek ne demek? Meclis'te güçlü bir Yeşil Sol Parti, Meclis'te güçlü bir halk temsiliyeti demek. Bugüne kadar bizi yok saydıkları, devletin baş tacı yaptıkları cumhuriyetin demokrasiyle buluşması demektir. Bu cumhuriyet, Türkiye’de yaşayan bütün halkların cumhuriyeti olmadığı sürece yarım bir cumhuriyettir. Bunu tamamlamaya sizlerle birlikte geliyoruz. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'yle ucube bir sistem getirdiler başımıza; tek adam rejimi. Deprem yardımları için bile o tek adamın ağzından bir cümlenin çıkmasının beklendiği sistem. Bu sistemi birlikte değiştireceğiz. Yerel demokrasi ile güçlendirilmiş parlamentoyu sokak mücadelemizle, kendimizi Türkiye’nin en güçlü demokrasi adresi yapacağız sizlerle birlikte. Türkiye’de siyaseti kirlettiler. AKP’yle birlikte çözüm ve müzakere gücü olan siyasetin kendisi ranta bulaştı. Siyaset kana bulaştı, yalana bulaştı. Çünkü, bu siyaseti halktan, toplumdan kaçırdılar. Biz demokratik siyaseti inşa ederek siyasetin kendisini esas sahipleriyle buluşturacağız. Bu siyasetin sahipleri sizlersiniz sevgili halkımız.
Mücadelemizi bitirebileceklerini sananlar gelsinler İstanbul meydanını görsünler
Demokratik siyasetten çok koruyorlar. Önce Kürdistan’da seçtiğimiz belediyelere kayyım atadılar, belediye başkanlarımızı cezaevine attılar. Tabloyu söyleyelim: İki fotoğraf var. Kayyımların yaptığı yolsuzlukları örtemeyen bir iktidar ile demokratik, halkçı belediyeciliği cezaevinde yıllardır savunan belediye başkanları ve onları destekleyen milyonlarca Kürt var. Bu onlara dert oldu. Figen Yüksekdağ, Sebahat Tuncel Gültan Kışanak, Ayşe Gökkan, Selahattin Demirtaş ve adını sayamadığım yüzlerce arkadaşı tutuklayarak, cezalar vererek demokratik siyaseti, Kürt halkının mücadelesini bitirebileceklerini sandılar. Gelsinler, İstanbul meydanını görsünler. On binlerce demokratik siyaset yürütmeye hazır yol arkadaşımız, mücadele arkadaşımız var. Bu da size dert olsun.
2019’da İstanbul’da elde ettiğimiz başarıları büyüttük, elbette bizler kazanacağız
Sevgili halkımız yarın sandığa gidiyoruz, oyumuzu verdiğimiz partimiz bizim mücadelemiz. Her birinde sizin emeğiniz var. Sandığa gidiyoruz, oyumuzu veriyoruz ve sandıklarımıza sahip çıkıyoruz. Darbe diyen, sokağa çıkacağız diyen iktidara çok net bir cevap var burada. Hiçbir hilenin, hiçbir hurdanın işlemeyeceği bir İstanbul iradesi var. 2018-2019 yılında elde ettiğimiz başarıları çoktan büyüttük. Bu seçim siyasi partiler arasında değil bu seçim Alevilere, Kürtlere, kadınlara, işçilere, gençlere, LGBTİ+’lara zulmeden siyasetin altına imza atan iktidar ile buna karşı direnen, geri adım atmayan halklar arasındadır. Kim kazanacak bu seçimi? Elbette halklar kazanacak. Elbette bizler kazanacağız.
Halkımız bu iktidarı onlardan almaya, söz ve karar sahibi olmaya geliyor
Bir mühürlük siyasi ömürleri kaldı. Yarın her birimizin mührüyle yolculuklarına çıkacaklar. Bizden en uzağa... Kendilerinin dedikleri gibi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'yle hayata geçirdikleri tek adam rejiminin kendilerini bile kurtaramadıklarını gördüler. Bizlere, halklarımıza tek bir vaatleri yok. Ama kadın düşmanı, çocuk düşmanı tarikatlara verdikleri sözler var. Bu sözlerini tutmak için iktidarı istiyorlar. Doğamızı talan eden, havamızı suyumuzu kirleten, yerli ve yabancı şirketlere verdikleri sözler var. 5’li Çete’ye verdikleri sözler var. Bu sözlerini tutmak için iktidarda kalmak istiyorlar ama halka verdikleri hiçbir sözleri yok. Ama halkımız bu iktidarı onlardan almaya, söz ve karar sahibi olmaya geliyor. Hem Yeşil Sol Parti’yle hem de olmadığı kadar güçlü bir şekilde.
Hep birlikte değiştireceğiz, kimsenin şüphesi olmasın
Sloganımız “Dîsa em”, “Reyna ma”, “Buradayız birlikte değiştireceğiz”. Kadınlarla, gençlerle birlikte değiştireceğiz. Hep birlikte değiştireceğiz, kimsenin şüphesi olmasın. Buradan sesimizi tek adam rejiminin sözcüleri duysun, faşist bir rejim kuranlar duysun. Bizim hikayemiz başlıyor. Her birinizi en içten duygularımla, saygıyla, sevgiyle selamlıyorum. Büyük bir mücadele yürüttük. Mücadelenin son aşamasındayız, yolun sonundayız. Mührümüzü Yeşil Sol’a vuralım, bizler kazanalım. Hepimizin yolu açık olsun. An serkeftin an serkeftin.
13 Mayıs 2023