Kadın Meclisimizden İstanbul Sözleşmesi eylemi: Saltanatınızı kadınlar yıkacak

Kadın Meclisimiz, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararına ilişkin Van ve Diyarbakır’da eylemler yaptı. Diyarbakır’daki eylemde, polis tarafından engellenen kadınlar, daha sonra sloganlar ve zılgıtlarla eylemlerine devam etti. Diyarbakır’daki eylemde konuşan HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, şunları söyledi:

Kadın katilleri için kurmadıkları barikatları kadınların etrafına kurdular

HDP Kadın Meclisi ve TJA olarak bugün Amed’de İstanbul Sözleşmesi’nin bir gece yarısı darbesiyle feshedildiği iddiasına karşı yürüyüş düzenlemek istedik. Bugün burada Amed’den Ankara’ya “Kadınlar İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmedi, İstanbul Sözleşmesi iktidarların, tek adamın lütfu değil; kadınların emek emek büyük mücadelelerle elde ettiği bir kazanımdır” demek için bir araya gelmek istedik.

Ne oldu dersiniz? Siz biliyorsunuz, saatlerdir takip ediyorsunuz, birlikte bekliyoruz. Katillerine karşı çığlık çığlığa kadınlar ses yükselttiğinde ortalıkta olmayan kolluk ve yetkililer, saatlerdir burada kadınların sesini kısmaya ve bastırmaya çalışıyor. Katiller için, kadın düşmanları için, kadınları her gün sokak ortasında katleden, taciz eden, tecavüz eden erkekler için kurmadıkları barikatları bugün kadınların etrafında kurdular.

Diyarbakır’dan bir kez daha hatırlatıyoruz: Saltanatınızı kadınlar yıkacak

Bu bize bir kez daha gösterdi: Bu iktidar kadın düşmanıdır, bu iktidar kadınların mücadelesinden korkuyor, bu iktidar rejimini inşa ederken karşısında kadın gücü görmek istemiyor. Ama Amed’den, Diyarbakır’dan bir kez daha sesleniyorum. Kadınlar geri adım atmaz, kadınlar barikatlarınızı tanımaz, tek adam rejiminizi tanımaz. Yıllardır bu siyaseti yürütüyorsunuz başarılı olamadınız. Dört duvar arasına hapsettiniz; biz direnmeye devam ettik, yaşamımızı savunmaya devam ettik. Tehdit ettiniz geri adım atmadık mücadele etmekten vazgeçmedik. Bu da aklınızda bulunsun. Hiç unutmayın. Kadınlardan korkuyorsunuz ya; korkun, korkmakta haklısınız. Saltanatınızı, tek adam rejiminizi kadınlar yıkacak bunu buradan, Diyarbakır’dan bir kez daha hatırlatıyoruz.

Ocak’tan beri en az 91 kadın erkek şiddetiyle katledildi

Günlerdir kadınlar İstanbul Sözleşmesi için alanda. Peki, kadınlar neden İstanbul Sözleşmesi’ne bu kadar sahip çıkıyor ve İstanbul Sözleşmesi için mücadele veriyor? Ocak’tan beri en az 91 kadın erkek şiddetiyle katledildi. Onlarca kadın taciz edildi, tecavüze uğradı, çocuklar istismarla yüz yüze kaldı. Kadınlar pandemi sürecinde erkek egemen iktidarın yarattığı atmosfer nedeniyle işsiz, aşsız ve ekmeksiz kaldı.

İşte İstanbul Sözleşmesi iktidara sorumluluk yüklüyor, “kadınları şiddetten koruyacaksınız” diyor. Kadınlara bu biçimde abluka uygulayamazsınız. “Yaşamın her alanında kadınlara eşit koşullar yaratmak zorundasınız” diyerek İstanbul Sözleşmesi yetkililere sorumluluk yüklüyor. Ama bu iktidar, sorumluluğunu yerine getirmeyi bırakın her gün türlü türlü yöntemlerle kadınları mücadeleden geri tutmaya, toplumsal yaşamın dışına itmeye çalışıyor.

8 Martlara, 25 Kasımlara katılan kadınlar gözaltına alınıp tutuklanıyor

Son olarak Diyarbakır'da bu zihniyet, kadın düşmanı politikaların sonucu olarak TJA aktivistleri, Rosa Kadın Derneği, Sosyalist Kadın Meclisleri’nden (SKM) arkadaşlarımız bir sabah baskınıyla 26 kadın gözaltına alındı. Erkek egemen zihniyete karşı mücadele eden, hergün sokak ortasında katledilen, tacize, tecavüze ve şiddete uğrayan kadınlar için kendimiz için mücadele eden 26 kadın arkadaşımız gözaltına alındı.

8 arkadaşımız tutuklandı ve bu tutuklamaların gerekçesi ne diye sorarsanız, sayfalar yazarlar, ama özü ne? “Kadın mücadelesi yürütmeyin, 8 Mart’lara, 25 Kasım’lara katılmayın, İstanbul Sözleşmesi’ne sahip çıkmayın. Çünkü biz size evlerin içini gösteriyoruz, siz aile içine sıkışacaksınız” diyorlar. “İtiraz etmeyin, 3 çocuk doğurun ki bu çocuklar, iktidarın savaş politikaları sonucu yaşamını yitirsin, 3 çocuk doğurun ki bu çocuklar üniversitelere yerleşemesin, bu çocuklar açlık ve sefaletle yaşasın” diyorlar. “Makul ve makbul kadın olun” diyorlar, “eşbaşkanlık sistemini lağvedin” diye dayatıyorlar bize. Bu kadar yönelimin nedeni de “kadınlar siyasette olmasın, kadınlar kadın bakış açısıyla siyaset yürütmesin, eşit temsiliyet olmasın” zihniyetidir. Çünkü, “militarist, tekçi, dinci politikalarımızı yürütelim” diyorlar.

İstanbul Sözleşmesi kadınların yıllardır mücadele ederek elde ettiği tarihsel kazanımdır

“İstanbul Sözleşmesi’ni savunmayın, eşitlik istemeyin, evin içinde şiddet uygulayın, darp edilirseniz de siz ispatlayın, tecavüze uğrarsanız, ‘erkeğin beyanını esas alırım, senin beyanını esas almam, ispatla’” diyorlar. İşte bize dayattıkları yaşam tam da bu. Savaş, açlık, şiddet ve sömürü! Peki biz kadınlar bunu kabul edecek miyiz? Hayır! Bunun karşısında mücadele etmeye devam edeceğiz. İstanbul Sözleşmesi, Kürt kadın hareketinin, feminist kadın hareketinin yıllarca mücadele ederek elde ettikleri tarihsel bir kazanımdır. Türkiye ve Kürdistan'ın dört bir tarafında “İstanbul Sözleşmesi yaşatır” demeye devam edeceğiz.

Makul olmayı biz iktidara öğreteceğiz

Türkiye ve Kürdistan’ın dört bir tarafında bütün kimliklerimizi bir yana bırakarak kadın kimliğimizle “İstanbul Sözleşmesi’ni uygula” demeye devam edin diyeceğiz. Çünkü İstanbul Sözleşmesi yürürlüktedir, İstanbul Sözleşmesi fesh edilmemiştir, tek adamın sözüyle bu tarihsel kazanımımızın gasp edilmesine izin vermeyeceğiz. Bu da böyle biline. İktidarın bu politikalarını boşa çıkaracağız. Sloganlarımız, zılgıtlarımız ve mücadelemizle bu iktidara biz diz çöktüreceğiz. Onlar makul olsunlar, makul olmayı biz kadınlar onlara öğreteceğiz.

10 Nisan 2021