İstihdam azalıyor, işsizlik artıyor

Son olarak açıklanan TÜİK Hane halkı işgücü verilerine göre, sigortasız çalışan sayısı 10 milyonun üzerine çıkmıştır. Geniş tanımlı işsiz sayısı 6 milyon 310 bin kişiye yükselmiştir. Mevsimsel etkilerden arındırılmış istihdam verisi düşmüş, gençlerde ve üniversitelilerde işsiz sayısı yeniden 1 milyonun üzerine çıkmıştır. İstihdamsız nüfus yoksullaşma ile yüz yüzedir.

24 Haziran seçimlerinden hemen sonra derinleşen ekonomik kriz önce hızlı kur artışı şeklinde yaşanmış, daha sonra ise fiyat artışları nedeniyle yıllık TÜFE’nin yüzde 25, ÜFE’nin yüzde 46 bandına çıkmasıyla devam etmiştir. Artan kur, faiz ve enflasyon nedeniyle firmaların konkordato ve iflas durumlarını yaşaması, istihdamın azalmasına ve işsizliğin artmasına neden olmuştur. AKP Genel Başkanı’nın “100 günlük programını” açıkladığı 3 Ağustos’tan bu yana TL’nin “değersizleşmesi” yüzde 40’ları aşmıştır. Ekonomiye duyulan güven, 2008 küresel krizinin düzeylerine (yüzde 71) düşmüş, faiz oranları 2018 yılbaşına göre yüzde 100’ün üzerinde artmış, enflasyon oranları ise 2002 düzeylerine doğru yükselişe geçmiştir.

Bugüne kadar işsizliği tek haneye indireceğini ifade eden AKP, “Yeni Ekonomi Programı” ile birlikte işsiz sayısının yükseleceğini söylemektedir. Yine kur krizi etkisiyle dış ticaret hacmi daralmaya başlamış, Eylül’de ihracat yüzde 6,5 ithalat ise 22,7 azalmıştır. Üretim artmadan cari fazla vermeye başlayan ekonomide, kriz yoksullaştırmaktadır. İşsizlik Sigortası Fonu üzerinden yandaşlarını ve usulsüz bir şekilde kamu bankalarını fonlayan AKP politikaları halkı yoksullaştırmaktadır. 

Ortaya çıkan ekonomik koşullar nedeniyle, gelecek dönemde asgari ücretlilerin enflasyona karşı korunması zorunluluk halini almıştır.

- İşsizlerin işsizlik sigortası fonundan yararlandırılması kolaylaştırılmalıdır.

- AKP’nin emekçilerden aldığı vergi ve vergi benzeri kesintiler durdurulmalıdır.

- İşsizliğe karşı ücretler korunarak çalışma saatleri kısaltılmalı haftalık 35 saate indirilmelidir. 
- Emekçilerin aleyhine olan ‘Zorunlu Bireysel Emeklilik’ uygulamasına son verilmelidir. İşçileri, emekçileri ‘Zorunlu Bireysel Emeklilik Sistemi’nden çıkmaya ve gasp edilen emeklerini korumaya çağırıyoruz. 

Bilinmelidir ki, işsizliğin ve yoksulluğun nedeni olan, kara ve ranta dayalı ekonomi politikalarından vazgeçilmeksizin ve toplumun ihtiyaçlarını öne alan sosyal ekonomi politikalarına dönüş yapılmaksızın işsizliğe ve yoksulluğa son vermek olanaksızdır.

HDP olarak, işçileri, emekçileri, kadınları, gençleri, emeklileri, öğrencileri, işsizleri, esnafı, çiftçiyi, bütün kriz mağdurlarını kazanımlarını korumak, krizin faturasının emekçilerin ve ezilenlerin sırtına yıkılmasını önlemek için birleşik mücadeleye çağırıyoruz. 

Günay Kubilay
Emek, Ekonomi ve Sosyal Politikalardan Sorumlu 
Eş Genel Başkan Yardımcısı
16 Ekim 2018