Meclis'te devam eden bütçe görüşmeleri kapsamında Halkların Demokratik Partisi (HDP) Şırnak Milletvekili ve DTK Eşbaşkanı Selma Irmak, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bütçesi hakkında partilerinin görüş ve önerilerini belirtmek üzere söz aldı.

Kadınların uzun ve zorlu mücadelesi sonucu adında kadın kelimesi bulunan Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığı'nın kurulduğunu ancak AKP hükümetinin 2011 yılında bu bakanlığın adından kadını silerek, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı olarak yeniden yapılandırdığını hatırlatan Irmak, bununla birlikte bakanlığın yapısında ve işleyişinde büyük ölçüde değişikliklerin yaşandığını söyledi.

Türkiye'de günde ortalama 5 kadının katledildiğini hatırlatan Irmak, sıcak savaşın olduğu ülkelerde bile kadınların bu kadar çok hak ihlaline uğramadıklarını belirterek, kadınlara karşı adı konulmamış bir savaşın söz konusu olduğunu ifade etti. Irmak, "Kadınlara yönelik şiddetin çetelesini tutan kadın kurumlarının verilerine göre; 2010 yılında 165, 2011'de 121, 2012'de 139, 2013'de 229 ve 2014'ün ilk 11 ayında ise 260'ı aşkın kadın katledilmiştir. Yine aynı verilere göre; 2010 yılında en az 207, 2011' de 161, 2012'de 150, 2013'te 167, 2014'ün ilk 11 ayında ise 200'ü aşkın kadın ve kız çocuğu tecavüze uğramıştır" dedi. Irmak kadına yönelik şiddetin politik olduğunu sözlerine ekledi.

LGBTİ bireylerin de aynı şekilde şiddet ve nefret söylemleri ile karşı karşıya kaldıklarını vurgulayan Irmak, günde bir trans bireyin de erkek terörüyle katledildiğini söyledi. Yargı mekanizmasının cinsiyetçi ve kadın düşmanı kararlarla gerekli cezai yaptırımı da uygulamadığını vurgulayan Irmak, şiddetin sadece kağıt üzerinde kalan yasalarla önlenemeyeceğinin altını çizdi. HDP'nin ısrarları üzerine Meclis'te "Kadına Yönelik Şiddetin Araştırılması ve Gereken Önlemlerin Alınması Amacıyla Bir Meclis Araştırma Komisyonun" kurulduğuna dikkat çeken Irmak, herkesin komisyonun çalışmalarında yer alması gerektiğine işaret etti.

Dünya Ekonomi Forumu 2014 raporuna göre, Türkiye'nin cinsiyet eşitliğinde 142 ülke arasında 125. sırada yer aldığını vurgulayan Irmak, cinsiyet eşitsizliğinin en belirgin görüldüğü alanlardan birinin istihdam alanı olduğunu söyledi. Irmak, "Erkeklerde işgücüne katılma oranı yüzde 70.9, iken kadınlarda bu oran yüzde 29.5'tir" dedi. Irmak 12 milyon kadının ise zamanını en içindeki işleri yapmakla geçirdiğini, AKP'nin kadınları kamusal alandan dışladığını söyledi. Meclis'te bulunan 550 milletvekilinden yalnızca 79'unun kadın olduğuna dikkat çeken Irmak, "Kadınların karar alma ve uygulama süreçlerinde temsiliyetlerini sınırlayan koşulların ortadan kaldırılması için siyasette eşit temsiliyet ilkesinin benimsenmesi şarttır" dedi.

Türkiye'de çocukların yaşadıkları hak ihlallerine dikkat çeken Irmak, "Gündem Çocuk Derneği'nin 'Türkiye'de Çocuğun Yaşam hakkı Raporu'na göre, sadece 2013 yıllında 633 çocuk yaşam hakkı ihlalline uğramıştır. Bunlardan 33'ü doğrudan devlet eliyle ortaya çıkan yaşam hakkı ihlalleri sonucu yaşamını yitirirken, geri kalan 600'ü ise devletin gerekli önlemleri almadığı için yaşamını yitirmiştir" dedi. Irmak Türkiye'nin tutuklanan ve katledilen çocuklar ülkesi olduğunu söyledi.

Bakanlığın görev alanına giren engellilerin sorunlarının da çözüm beklediğine değinen Irmak, Türkiye'de yaklaşık 8.5 milyon engelli bireyin bulunduğunu belirterek, "Devletin engelli politikası, sosyal haklar perspektifine değil, engellileri muhtaç, kendisini de hayırsever olarak konumlayan bir bakış açısına dayandığını görmekteyiz" şeklinde konuştu.

"Merkezi bütçeler toplumsal barışın ve eşitliğin sağlanması için kullanılabilecek en etkili yöntemlerden biri olmasına rağmen hükümetlerin rantçı ve vurguncu karakterleri sonucu, eşitsizlikleri derinleştirmeye hizmet etmektedir. 2015 yılı için hazırlanan merkezi bütçe tasarısı tam da bu nedenle toplumsal cinsiyet eşitsizliğini azaltma perspektifinden uzaktır" diyen Irmak, AKP hükümetinin 2015 yılı için tasarı halinde sunduğu merkezi bütçenin sadece kadın düşmanı değil aynı zamanda ekoloji, emek, demokrasi ve barış düşmanı olduğunu söyledi. Irmak, konuşmasına şu sözlerle son verdi: "Toplumsal adaleti kadınları görmezden gelerek sağlamaya yönelik her çaba daha fazla savaş, cinayet ve şiddet getirecektir. Merkezi bütçenin oluşturulmasında hiçbir söz hakkı olmayan kadınlar; bütçe tasarısının geri çekilmesi ve yeniden demokratik şekilde oluşturulmasını talep etmektedir. Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Bütçe anlayışı her alanda eşitliği göz önüne alan tek yaklaşımdır."

15.12.2014