
Cezaevinde tutulan Hakkari Milletvekilimiz ve TBMM Başkan adayımız Selma Irmak'ın, TBMM Başkanlık seçiminin yapıldığı Meclis Genel Kurulu oturumunda, Grup Başkanvekilimiz Ahmet Yıldırım tarafından okunan mesajı:
Meclis Başkanlığı gündemiyle toplanmış olan Genel Kurulu sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Beni aday gösteren Meclis grubumuzdaki bütün arkadaşlara teşekkür, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Vekâletini almış olduğu halk iradesi adına yasama faaliyeti yürüten Meclis, maalesef, derdest durumdadır. Bütün eksikliklerine rağmen temsilî demokrasinin bir ürünü olan Türkiye Büyük Millet Meclisi bu eksikliklerden kurtularak doğrudan demokrasiye evrilmesi gerekirken temsilî demokrasinin bile sakatlandığı bir süreci yaşamaktadır.
Bugün Meclis bir siyasi darbeyle ikinci büyük muhalefet partisinin sandalye sayısının yüzde 10'unun vekilliğinin düşürülmesi, yüzde 15'inin tutuklanması suretiyle yüzde 20'sinden fazlasının eksik olduğu, soru önergeleri ve grup önerilerinin gerekçesiz bir biçimde reddedildiği, muhalefet partilerinin konuşma sürelerinin yok denecek kadar kısıtlandığı bir demokrasiye temsilî demokrasi denmesinin çok zor olacağı hazin bir durumu yaşamaktadır. Özgürce düşüncenin ifade edilmesinin, coğrafi, tarihi kavram kullanımının, iktidarı ve politikalarını eleştirmenin, hatta yemek menüsündeki tatlı çeşitlerinin yasak olduğu bir Meclis gerçekliğinde özgürlük israfta, sınırsız harcamalarda, milyon değerli makam araçları alımında yaşam bulmaktadır.
Bugün yapılacak Başkanlık seçiminde bütün vekillerin oy hakkını kullanamadığı, bununla birlikte Başkan adayı olmaya hakkı olan bir milletvekilinin kendine oy kullanamadığı bir sisteme demokrasi demenin ne kadar doğru olacağını tarih elbette takdir edecektir.
Şahsımın adaylığının böyle bir turnusol görevi görmesi ve burada işletilenin bir demokrasi değil, oynanan bir demokrasicilik olduğu gerçeği açısından anlamlıdır.
Bizlerin rehin olarak tutulması, mücadele tarihimizde yeni karşılaştığımız bir irade gaspı örneği değildir. Türkiye'nin temel sorunlarının ve Kürt sorununun demokratik çözümü konusundaki ısrarımız ve kararlılığımız karşısında bize reva görülen tutsaklık bir beden kısıtlaması dışında irademizi ve umudumuzu kırmadı, kıramayacak. Tek adam rejimi inşasında Meclis’in yasama ve denetleme vasfını yitirmiş ve sembolik bir anlam ifade ettiği gerçeği, bugün bizim kaldığımız operasyonlardan açık ve net bir şekilde anlaşılmaktadır.
Bizler bugün kapalı cezaevlerinde bulunuyor olabiliriz ama unutmamak gerekir ki ülke yarı açık cezaevine dönüşmüştür. Bir kişi, bir parti tarafından sınırları çizilmeye çalışılan yarı açık cezaevi. Temel insan haklarında bu kadar geriye giden, tutukluluğu bir tehdit unsuru olarak yazarlar, gazeteciler, hatta tüm halk üstünde kullanan bir ülkenin prototipi yahut özeti, bugün seçimleri yapılacak olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’dir. Bir Meclis Başkanı düşünün ki kendi üyelerinin hakkını savunmasın. Elbette bizler bu savunamama halinin Meclis Başkanının kendi tahayyül dünyasından kaynaklandığını gayet iyi biliyoruz. Bu anlamıyla, ne şahsım ne de arkadaşlarım bu zihniyet önünde aman dilemedik, dilemiyoruz, dilediğimiz görülmeyecektir de.
Selma Irmak
Kandıra Kapalı Kadın Cezaevi
20 Kasım 2017