Eş Genel Başkanımız Mithat Sancar, HDP ve Yeşil Sol Parti İl Eşbaşkanları toplantısına katılarak bir konuşma yaptı. Sancar, şunları söyledi:
Değerli yoldaşlarımız sizi yürekten selamlıyorum. Seçimler ve sonrasıyla ilgili değerlendirme toplantılarımız devam ediyor. Zorlu bir dönemi geride bıraktık. Bu dönemi bütün boyutlarıyla ele almak, tartışmak ve bundan gerekli sonuçları çıkarmak için her düzeyde tartışmaları sürdürüyoruz. Halk toplantıları da devam edecek ve sonunda konferans ve ardından kongre ile bu süreci tamamlayacağız. Konferans ve kongre süreçlerinde bu tartışmalardan çıkardığımız sonuçların gereklerini yerine getireceğiz.
Süreci bütün boyutları ile ele almak daha sağlıklı bir değerlendirme için gereklidir
Toplantı ve açıklamalarımızda, seçimlerden beklediğimiz sonuçları alamadığımızı açık yüreklilikle ortaya koyduk. Hedeflerimiz vardı, bu hedeflerimize ulaşamadık. Bu açıdan sorgulanması gereken pek çok mesele var. Bu süreci bütün boyutlarıyla ele almak daha sağlıklı bir değerlendirme için gereklidir. Öncelikle adaletsiz, eşitsiz ve baskıcı bir ortamda seçimlere girildiğini kimse aklından çıkarmasın. Sanki normal bir seçim süreci geçirilmiş gibi bir değerlendirme de bizleri doğru sonuçlara götüremez.
Öncülük rolünü üstleneceksek kendimizi yenilemeliyiz
İktidar bütün imkanları kullandı. AKP-MHP ittifakı devlet imkanlarını seferber etti, her türlü engeli önümüze çıkardı. Kara propagandayı ve medya gücünü sonuna kadar kullandılar. Gözaltı operasyonlarına devam ettiler, sahada çalışan arkadaşlarımızı engellemek için her yolu denediler. Bunlar, rejimin zaten yapacağını beklememiz gereken operasyonlarıydı. Seçim sonuçlarının bunlardan etkilendiğini hatırımızda tutmamızda fayda var. Ama hedeflerimize ulaşmamamız sadece bunlara bağlanamaz. Sadece dış faktörlere yaslanarak bu süreci açıklamaya çalışırsak, önümüzdeki dönemin görevlerini yerine getirme konusundaki eksikliklerimiz derinleşebilir. Kısacası bu süreçte sorgulama yaparken eksik ve yanlışlarımızı samimi bir şekilde masaya yatırıyoruz. Çünkü bu adaletsiz ve baskıcı rejim bütün hızıyla, icraatlarıyla devam ediyor ve mücadele de öncülerini bekliyor. Mücadele ve öncülük rolünü üstleneceksek elbette kendimizi yenileme gibi bir ihtiyacımız olduğunu görmek zorundayız.
Kürt çocuklarının zırhlı araçlarla öldürülmesi güvenlikçi anlayışın devam edeceğini gösteriyor
Adaletsizlikler, haksızlıklar, baskılar devam ediyor. Seçimden sonra döviz kurundaki yükseliş sonucu yoksulluk daha da artmıştır. Bugün milyonlar bir hafta öncesine göre daha yoksuldur. Talan ve sömürü üzerine kurulan sistem, acı reçete başlığı altında halkı ezmeye devam edeceğini göstermektedir. Kayyım rejimi de aynı şekilde seçimden sonra devam edecek. Bunun işaretleri de Patnos Belediye Eşbaşkanlarımızın gözaltına alınmasıyla ortaya konulmuştur. Yüksekova’da 5 yaşındaki Erdem Aşkan’ın bir astsubayın kullandığı aracın çarpması sonucu ölmesinin ardından bu güvenlik görevlisinin serbest bırakılması tanıdığımız bir manzaradır. Kürt şehirlerinde çocukların zırhlı araçlarla ezilerek öldürülmeye devam etmesi cezasızlık politikasının ve Kürt politikasında güvenlikçi anlayışın bütün boyutlarıyla devam edeceğinin göstergesidir.
Mücadele daha örgütlü ve kararlı devam etmek zorunda
AİHM kararlarının uygulanması konusunda Avrupa Konseyinden gelen uyarılar kulak ardı edilmeye devam ediyor. Haksız ve hukuksuzca cezaevinde rehin tutulan arkadaşlarımız, aynı hukuksuz yöntemlerle içeride tutulmaya devam edilmek isteniyor. Bütün bunlar bize mücadeleyi büyütme mecburiyetinin ne kadar büyük ve acil olduğunu gösteriyor. Mücadele daha örgütlü ve kararlı devam etmek zorunda.
Seçim sonuçları toplumun yarısının değişim taleplerinin güçlü olduğunu gösterdi
Seçim sonuçlarının ortaya koyduğu başka bir tablo da toplumun en az yarısının, ki bize göre daha fazlasının, demokratik dönüşüm taleplerinin canlı ve güçlü olduğudur. Bu demokratik dönüşüm ve adalet talebini omuzlama göreviyle karşı karşıyayız. Bunun öncülüğünü üstlenme rolü ile karşı karşıyayız. Emek sömürüsü ve yoksulluğun son bulması için bu mücadeleye öncülük yapma mecburiyetimiz vardır.
Mücadeleyi kararlılıkla sürdürmenin şartı eksikliklerimizi masaya yatırmaktır
Kürt sorununda demokratik çözüm için toplum öncülüğümüzü bekliyor. Demokratik Cumhuriyetin inşasına giden yolu açmak için mücadeleyi daha örgütlü ve kararlı bir şekilde yürütme sorumluluğu bizleri bekliyor. Bütün bunları hakkıyla yapmak için en önemli şart, geçmiş dönemde yaşadığımız eksikleri ve yanlışları masaya yatırarak samimi bir eleştiri ve özeleştiri sürecinden geçirmemizdir. Bunları yapmazsak önümüzdeki dönem görevlerinin altından kalkmamız zor olacak. Bunu yapacak irade ve birikime sahibiz. Geçmiş dönemin büyük bedellerle bize miras olarak bıraktığı geleneği büyütecek yollarımız ve tecrübemiz vardır. Bunu en üst noktaya taşımak için de eleştiri-özeleştiri yapmak, sorgulamak, tartışma sürecini samimi ve sahici bir şekilde yürütmek zorundayız.
Toplumsal dönüşüm halkın içinde yürümemize bağlıdır
Tartışma canlandırır, eleştiri-özeleştiri güçlendirir. Bizler bunları bu süreçte yapmak için elimizden gelen gayreti sarf ediyoruz. Bu süreci halk buluşmaları ile devam ettireceğiz. Çünkü siyasetin canlı kalabilmesi, demokratik siyasetin önümüzdeki dönemde toplumsal dönüşüm için öncü rol oynayabilmesi kendimizi yenilememize, halk ile birlikte halkın içinde yürümemize bağlıdır. Halkı dinleyerek, halkın gücünü dönüşüm kaynağı haline getirerek ancak bu görevlerin üstesinden gelebiliriz.
Toplumda mağlubiyet duygusu yerleştirilmek isteniyor, bu tehlikeli bir tuzaktır
Topluma bir mağlubiyet, bir yılgınlık duygusu yerleştirilmek isteniyor. İktidar, dönüşüm isteyen güçleri bozguna uğratmış gibi bir algı yayılıyor. Bu tehlikeli bir tuzak, bunun herkes farkına varmalı. Bu algının bertaraf edilmesi için en geniş demokratik mücadele ortaklığını kurma çabalarını büyütmek lazım. Demokrasi ve adalet isteyen güçlerle buluşarak bu tuzakları ortadan kaldırabilir, geleceğe birlikte yürüyebiliriz.
Gerçek ve samimi bir değerlendirme bizleri güçlendirecektir, kimse bundan korkmasın
Umut ve mücadele ikiz kardeşlerdir. Umut olmadan mücadele olmaz. Umut, geleceği kurma inancıdır; mücadele, geleceği kurma iradesidir. Bunlar olmazsa geriye kalan tek şey teslimiyet olur. Teslimiyet vazgeçmek ve kadercilik demektir. Şu anda topluma dayatılan budur. Bizler buna karşı en güçlü direnç odağı ve öncü güç olmak durumundayız. Mücadele bitmez bir yoldur, kesintisiz bir yolculuktur. Bu yolda elbette engeller çıkar, tökezlemeler olur. Bizler de yanlış yerlere sapabiliriz. Bütün bunların aşılması, hatların düzeltilmesi ancak açık tartışma, samimi eleştiri ve sahici özeleştiri ile mümkündür. Bizleri bekleyen önemli görevler var. Gerçek ve samimi bir değerlendirme bizleri güçlendirecektir. Kimse bundan korkmasın, kimse sorumluluktan kendini azade edecek mazeretler aramasın. HDP ve Yeşil Sol Parti en alttan en üste düzeye kadar bu süreci işletecektir, gereği neyse yapacaktır.
Bu ülkeyi yenilemek istiyorsak önce biz yenileneceğiz
Yenilenmeye ihtiyacımız var. Bu ülkeyi yenilemek istiyorsak önce biz yenileneceğiz. Örgütsel, siyasal ve toplumsal alanda yenilenme sürecini bu ülkeyi özgürlüğe ve demokrasiye taşımak için yapacağız. Biliyoruz ki bunu yapabiliriz. Bunu yapacak birikimimiz var. Geride bıraktığımız 15 günlük süre içinde yaptığımız bütün tartışmalar bize büyük bir ilham olmuştur. Bu konuda inancımız pekişmiştir. Örgütümüz eksiklik ve sıkıntılara rağmen inanç ve irade konusunda sağlamdır. Evet bazı eksiklerimiz, fiziksel yetersizliklerimiz, siyaset tarzında yanlışlarımız, seçim sürecinde hatalarımız olmuştur. Ama yenilenme, mücadeleyi büyütme, geleceği kurma inancı ve iradesi buradadır. Buradayız, hep birlikteyiz ve birlikte değiştireceğiz. Demokratik dönüşümün yolunu, adalete giden yolu, Demokratik Cumhuriyetin yolunu hep birlikte inşa edeceğiz. Sakınmadan bütün eleştiri ve özeleştiri sürecini gerçekleştireceğiz. Böylece Türkiye siyasetinde tarz olarak da nasıl bir 3’üncü yolu temsil ettiğimizi bütün Türkiye’ye göstereceğiz.
Sistem içi alışkanlıkların bizleri yozlaştırmasına izin vermeyeceğiz
Üçüncü Yol bizim siyasi hattımız ve çizgimizdir; aynı zamanda siyaset yapma tarzımızın adıdır. Sistem içi alışkanlıkların bizleri yozlaştırmasına izin vermeyeceğiz. Hatta bunun da ötesinde şimdi yaptığımız gibi sistem içi yozlaştırma mekanizmalarının demokrasi güçlerine bulaşmasını engelleyecek bir örnek sergileyeceğiz. Bu görev hepimizindir. Tekrar söylüyorum, umut ve mücadele bir sürekli devrimdir. Siyasi rehavet umudun ve mücadelenin düşmanıdır. Buradayız, konuşuyoruz, eleştireceğiz, özeleştiri vereceğiz, sorumlulukların gereğini eksiksiz yerine getireceğiz ve yolumuza devam edeceğiz. Yolumuz açık olsun.
10 Haziran 2023