İktidar ve Sermaye fırsatçılıktan vazgeçerek işçiler için derhal gerekli tedbirleri almalıdır

Kimi değerlendirme ve iddialara göre Covid-19 salgını Dünya ve Türkiye’yi sarsıyor. Özelleştirilen, ticarileştirilen, sermaye için yeni bir değerlenme alanına çevrilen ve kaynak aktarılmayan sağlık sistemi; salgının ilerlediği ülkelerde hasta ve vaka yükü altında çöküyor. Kurtarılacak veya ölüme terk edilecek hasta ayrımı yapmaya zorlanıyor.

Türkiye’de rejim ve iktidar hem yaşanan bir dizi ihlalin sorumlusudur hem de salgına karşı olumlu dünya deneyimlerini dikkate alan belirgin bir stratejiden yoksundur. Hatta adı konmamış bir biçimde İngiltere’de Boris Johnson’un sonrasında geri çark edilen “sürü bağışıklığı” stratejisine yatmış gözükmektedir. İktidar “Herkes kendi OHAL’ini uygulasın” yaklaşımıyla sorumluluğu halka ve bireylere yüklemektedir.

Çok açıktır ki Türkiye, İtalya ve İspanya olma hatta daha beteriyle karşılaşma yolundadır. 

Gidişat böyle devam ederse felaket kapıdadır. 

Salgına karşı bize 3 tedbir önerilmektedir; 1) Evde kalmak 2) Azami izolasyon 3) Asgari sosyal temas. Ama maalesef işçiler bu tedbirlerden azade!

Bu tedbirler açıktır ki işçi sınıfını ve çalışanları kapsayacak biçimde tüm ülke ve toplum sathında uygulanmadığı müddetçe sahici önlemler olmayacaktır.

İktidar ve sermaye ortaklığıyla, ihtiyaç olmayan sektörlerde çalıştırma, iş yerlerinde yeterli önlemlerin alınmaması, işçilerde var olan virüs vakalarının saklanması, işten atmaların devam etmesi, 20 yaş altının sokağa çıkmasının yasaklanmasın da bile 18-20 yaş arası işçi gençlerin kapsam dışında bırakılması, ücretsiz izne çıkarma gibi yaklaşımların tamamı sermaye fırsatçılığıdır. Bu fırsatçılık gerçek anlamda yangına körükle gitmek demektir.

İnşaat ve tekstil sektörlerinde salgın hızla yaygınlaşmaktadır. İnşaat sektöründe çalışan firmalar ve müteahhitler virüs testi pozitif çıkan ve vakayla aynı koğuşta kalan işçileri derhal işten çıkarmaktadır. Şantiyelerde yaşayan bu işçiler karantina ve barınma olanaklarından mahrum bırakılarak sokaklara atılmaktadır. Üretime toptan ara verilene kadar;

İnşaat işçileri için acil olarak aşağıdaki önlemler alınmalıdır.

• Virüs testi pozitif çıkan ve aynı şantiyede çalışan işçiler için çalıştığı ilde ‘karantina merkezleri’ oluşturulmalı ve 14 gün süresi uygulanmalıdır.

• Karantina süresi doldurulduktan sonra, illere giriş çıkış yasağı göz önüne alınarak, evlerine götürülmeleri için kamu tarafından gerekli izinler alınmalı ve tahliyeleri gerçekleştirilmelidir.

• İşçilerin işten çıkarılmalar yasaklanarak, ücretli izne ayrılmaları sağlanmalıdır.

• Sağlık, gıda, hijyen, lojistik gibi zorunlu sektörler dışında kalan bütün sektörlerde üretime derhal ara verilmelidir. 

Bu tedbirler; salgının ve yayılma hızının dizginlenmesinde somut ve belirgin bir mesafe kat edilene kadar sürdürülmelidir. 

Şaziye Köse
Emekten Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı
8 Nisan 2020