İktidar işkence suçuna derhal son vermelidir

Yargıdaki çürümüşlüğün zirve yaptığı günlerden geçiyoruz. Özellikle üye ve yöneticilerimize yönelik gayri ahlaki soruşturma konuları ortaya çıkmaktadır.

En son Kayseri’de 4 üye ve yöneticimiz, “cezaevinde bulunan yakınlarını ziyaret etmek için gelen aileleri evlerinde misafir ettikleri” için “ailelere yardım ve yataklık etmek” suçlamasıyla tutuklanmışlardır. Tutukluları ailelerinden uzak şehirlere kaçıran ve aileleri de cezalandıran AKP iktidarı, ailelere gösterilen toplumsal dayanışmayı da kırmaya çalışmaktadır. Bu saldırı aynı zamanda bir toplumu toplum yapan temel özelliklere de yönelik bir saldırıdır. Bu örnek bile HDP’ye, HDP üye ve yöneticilerine yönelik uygulanan “düşman hukukunun” ulaştığı boyutu gözler önüne sermektedir.

İktidar insani duygularla gerçekleştirilen dayanışmayı ve olması gereken insani davranışları yargı eli ile cezalandırmaya çalışmaktadır. Toplum bu riyakarlığı affetmeyecektir. HDP üye ve yöneticilerinin cezaevlerinde çocukları ve yakınları olan aileleri misafir etmelerinin ‘suç’ olduğunun belirtilmiş olması evrensel hukuk ve ceza sistemi açısından tam bir garabettir. Kolluk ve savcı tarafından ön yargılı ve kasti bir şekilde, HDP'liler özgürlüklerinden yoksun bırakılmaya çalışılmaktadır.

Başlatılan saldırı dalgasının bir parçası da işkencedir. 9 Kasım’da gözaltına alınan Gençlik Meclisi üyemiz 36 kişiye, tutuldukları Vatan Emniyet’te çıplak arama dayatılmıştır. İşkence, kötü ve onur kırıcı muameleye karşı Gençlik Meclisi üyelerimiz açlık grevine başlamıştır. Emniyet, gözaltında açlık grevi yapanlara verilmesi için götürülen su ve şekeri de almamıştır. İşkence ve kötü muamele AKP iktidarının çaresizliğinin de bir göstergesidir. Kaldı ki, işkence bir insanlık suçudur, zaman aşımı yoktur ve bütün uluslararası sözleşmelerde, evrensel hukukta kesinlikle yasaklanmıştır.

Gençlik Meclisi üyelerimiz bu ülkenin özgür ve demokratik geleceğinin bir teminatıdır. Gençleri terörize ederek demokratik siyasetten ve toplumdan uzak tutmaya çalışan bu zihniyet kaybedecektir. Gençlik Meclisimize yönelik saldırılara ve işkenceye derhal son verilmeli, genç arkadaşlarımız serbest bırakılmalıdır.

Siyasi iradenin istemleri doğrultusunda işlem yapan yargı mensuplarının hazırlamış oldukları tutanak, iddianame ve kararların hassasiyetle incelenmesi, ilgili yargı mensupları hakkında soruşturma yapılması gerekmektedir. İşkence suçu işleyen kolluk güçleri hakkında ise derhal gerekli işlemler başlatılmalıdır. Bugün yapılanlardan sorumlu olanlar, bu hukuk ve insanlık dışı tutumları görmezden ve duymazdan gelerek destekleyenler, er ya da geç hukuk önünde hesap vermekten kurtulamayacaktır.

Ayşe Acar Başaran
Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu Sözcüsü
Batman Milletvekili
11 Kasım 2019