İçişleri Bakanlığı gerçekleri örtme telaşında

15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe girişimi bahane edilerek ilan edilen OHAL kapsamında İçişleri Bakanlığı tarafından bileşenlerimizden DBP’li 96 belediyeye kayyımlar atanmıştır. AKP iktidarı, atanan kayyımları meşru göstermek için belediyelerimiz üzerinden ‘‘Kandil’e para aktarıldığından tutalım, hizmet üretmedikleri’’ gibi yalanlarla gündem oluşturmuş ve gerçekler karartılmak istenmiştir. 

Atandıkları günden itibaren kentlerin kültürel ve tarihsel hafızasını temsil eden kültür kurumlarını kapatan, anıtları yıkan, park ve cadde isimlerini değiştiren, anadilinde eğitim kurumlarını ve kadın kurumlarını kapatan AKP’nin gaspçı kayyımları, keyfi uygulamalarını sürdürmeye devam ediyor.

Kayyımlardan önce seçilmiş DBP’li belediyeler, farklı bakanlıkların müfettişleri ve Sayıştay denetçileri tarafından yoğun bir denetim altına alınmıştır. Onlarca müfettiş tarafından aylarca yapılan denetimlerde belediyelerin hiçbir usulsüzlüğü, yolsuzluğu tespit edilememiştir. Halkın tek bir kuruş parasının bile usulsüz harcanmadığı söz konusu inceleme ve denetimlerde görülmüştür. 

Buna karşılık atanan kayyımların, özellikle Van, Siirt, Dersim, Şırnak, Ağrı, Mardin, Hakkari ve Diyarbakır’daki milyonlarca TL’lik yolsuzluk, hırsızlık ve usulsüzlükleri Sayıştay raporlarıyla da kanıtlanmıştır. Sayıştay raporları incelendiğinde, durum apaçık ortadadır. Sadece Ağrı, Van ve Dersim belediyelerindeki yolsuzluk ve usulsüzlükler en az 55 milyon TL’dir. 

İçişleri Bakanlığı, adı yolsuzluğa karıştığı ve daha fazla gizleyemedikleri için 9 kayyımı farklı gerekçeler ile görevden almak zorunda kalmıştır. 

Sayıştay raporları da göstermiştir ki, yaşanan yolsuzlukları, hırsızlıkları ve usulsüzlükleri devlet dahi gizleyemiyor. Devletin bir kurumu, bunları ortaya koyarken, kayyımların bir numaralı savunucu ve görevlendiricisi olan İçişleri Bakanlığı ise, gerçeklerin üzerini örtme telaşındadır. İçişleri Bakanlığı, belediyelerimize yönelik karalamalarda bir tek belge dahi sunamazken, Sayıştay’ın belgelerine rağmen kayyımlarını koruma gayreti içerisindedir. 

Sayıştay raporlarının açıklanması ve kayyım yolsuzluklarının tüm kamuoyunca bilinmesinin ardından önce kamu kurumlarını denetlemekten sorumlu Sayıştay Başkan Yardımcısı Fikret Çöker görevinden alınmış, ardından İçişleri Bakanlığı, alelacele panik içerisinde bir açıklama yapmıştır. İçişleri Bakanlığı suçüstü yakalanmanın telaşı içerisindedir. Bakanlık, kayyım yolsuzluklarını, usulsüzlerini araştırmak ve sorumlularından hesap sormak yerine 2017 yılı Sayıştay raporunun çarpıtıldığını ileri sürmüştür. 

Kayyımların halkın parasını çarçur ettiği, ihaleleri yandaşlarına peşkeş çektiği atandıkları bütün il ve ilçelerde, kahvehanelerde, sokakta, yaşamın her alanında konuşulmaktadır. Halkımız, 31 Mart 2019 tarihinde yolsuzluğa bulaşan, verdiği vergileri yandaşlara peşkeş çeken, halkın değerlerine saldıran irade gaspçısı kayyımları İçişleri Bakanlığı’na bir daha dönmemek üzere gönderecektir. 

Şunu bir kez daha açıkça söylüyoruz: Kayyım yolsuzluklarının Sayıştay raporlarına yansıyan kısmı sadece buzdağının görünen yüzüdür. Partimiz bu konuda hazırladığı kapsamlı bir raporu kamuoyu ile yakında paylaşacaktır. İçişleri Bakanlığı’nın görevi bu yolsuzluk ve usulsüzlükleri sumen altı etmek değil, bunların sorumlularından hesap sormaktır.  

İçişleri Bakanı, bütçe görüşmelerinde vekillerimizi tehdit edeceğine, atadığı gaspçı kayyımların yaptıkları yolsuzluklar ile ilgilensin. 

Yurdusev Özsökmenler
Yerel Yönetimlerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı
19 Kasım 2018